Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/457 E. 2019/769 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/457 Esas
KARAR NO : 2019/769

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı şirketin taşıma işlerinin yapılması için …A.Ş. ile anlaştığım, anlaşma kapsamında 3 adet konşimento ile davalı şirketin gönderilmesi isteği yüklerin havayoluyla taşındığını, bu kapsamda davalı şirketin ödemesi için 9.443,33 USD ve 649,02 TL tutarlarında 4 adet fatura düzenlendiğini, bu faturaların davalı şirket tarafından ödenmediğini, bu arada 20.12.2017 tarihinde söz konusu alacağın …A.Ş. tarafından müvekkil … Ltd. Şti.’ne temlik edildiğini, söz konusu temliğin 26.03.2018 tarihinde davalı firmaya hem telefon hem de e-mail yoluyla bildirildiğini, ancak davalı tarafından yine de ödeme yapılmadığı, bunun üzerine başlatılan takibe davalı şirketin müvekkile borcu bulunmadığım ileri sürerek itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek, haksız ve yersiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davacı tarafça yapılan sözleşmede ve davacıya gönderilen 11.04.2017 tarihli mailde “malların parçalanmadan tek parça gidiş olacağı, bu şartları sağlayacak olmaları halinde tek çıkış için rezervasyon yapabilecekleri” nin şeklinde gönderildiği ve karşı tarafın da kabul ettiğini, ancak davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere anlaşmaya aykırı olarak değişik tarihlerde üç parça olarak gönderdiğini, bu gönderme nedeniyle davacının sorumluluğunda bulunan malların zarar gördüğünü, bu konuyla ilgili Çince Cargo Irregularity Report yazısından da anlaşılacağı üzere malların zarar gördüğünü, TTK 856 ve devamı maddelerinde taşıyıcının sorumluluklarının düzenlendiğini, taşıyıcının sorumluluklarına aykın davrandığım, davacı ayrıca malın zarara uğramasından dolayı malı sigorta ettirme zorunluluğunda olduğu, sigorta şirketlerine müracaat ederek tahsilat yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılması talebi olduğunu belirterek, davacımn davasının reddine, alacağın likit olmadığından davacımn inkar tazminatı talebinin de reddine talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında 9.443,33 USD asıl alacak, 546,93 USD işlemiş faiz, 649,02 TL asıl alacak, 58,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.990,26 USD ve 707,79 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 18/02/2019 havale tarihli raporunda; ………Davacı şirket vekili 07.12.2018 havale tarihli dilekçesinde ve inceleme günü beyanında yerinde inceleme talebinde bulunmuştur. Ancak bilahare davacı şirket vekili ile yapılan görüşmede kendilerinin dava dışı firmanın alacağım temlik aldıklarını, davacı şirketin ticari defterlerini ibraz etmeyeceklerini, dava dışı …A.Ş. firmasının defterlerinin inceleneceğini bildirerek davacı şirketin ticari defterlerini sunmamışlardır.
Davalı şirket yapılan tebligata rağmen incelemeye iştirak etmemiş ve ticari defterlerini sunmamıştır.
Dava dışı şirket … aldığı izinle 01.04 – 31.03 dönemi için özel hesap dönemi olarak tayin edilmiştir. Bu izin çerçevesinde dava dışı şirketin 01.04.2017-31.03.2018 dönemini kapsayan ticari defterleri incelenmiştir.
İncelenen dava dışı şirkete ait 2017 yılı yevmiye, defteri kebir e-defterlerinin açılış ve kapanış (görülmüştür) beratları ile envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu (TTK Md.64/3), dava dışı şirketin ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde, davalı şirkete 9.443,33 ABD Dolan karşılığı 34.604,60 TL tutannda 3 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 873,03 TL tutannda kur farkı alacağı tahakkuk ettirildiği, davalı şirketin kalan 9.443,33 ABD Dolan karşılığı 33.731,57 TL borç bakiyesi 30.11.2017 tarihinde davacı şirkete temlik edilerek davalı şirketin cari hesabı kapatılmıştır. Takip tarihi itibariyle davalı şirketin dava dışı şirkete borcu kalmadığı tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: Davacı şirket vekili, kendilerinin dava dışı firmanın davalı şirketten olan alacağını temlik aldıklarını, bu nedenle ticari defterlerini ibraz etmeyeceklerini, dava dışı …A.Ş. firmasının defterlerinin incelenmesi gerektiğini bildirerek ticari defterlerini sunmamışlardır. Davalı şirket te incelemeye iştirak etmemiş ve ticari defterlerini sunmamıştır. Dava dışı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalı şirketten 9.443,33 ABD Dolan karşılığı 33.731,57 TL borç bakiyesi 30.11.2017 tarihinde davacı şirkete temlik edilerek davalı şirketin cari hesabı kapatılmıştır. Takip tarihi itibariyle davalı şirketin dava dışı şirkete borcu kalmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirket ticari defterlerini sunmadığından, davalı şirketin dava dışı şirkete olan borç bakiyesi ticari defterlerinde tespit edilememiştir.
FAİZ: Davacı şirket vekili, takip talebinde 546,93 USD ve 58,77 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dosya incelemelerimizde, davacı şirket takip öncesinde dosyaya karşılıklı bir anlaşma ve belirlenmiş bir vadeye ilişkin belge ya da takip öncesi bir ihtar sunmamıştır. Bu nedenle takipten önce işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır. Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanun 2. Mad. göre değişen oranlarda faiz talep edebilir.
SONUÇ:
1. İcra ve dava dosyası ile dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
2. Davacı şirket vekili, kendilerinin dava dışı firmanın davalı şirketten olan alacağım temlik aldıklarını, bu nedenle ticari defterlerini ibraz etmeyeceklerini, dava dışı …A.Ş. firmasının defterlerinin İncelenmesi gerektiğini bildirerek ticari defterlerini sunmamışlardır.
3. Davalı şirket te incelemeye iştirak etmemiş ve ticari defterlerini sunmamıştır.
4. Dava dışı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalı şirketten 9.443,33 ABD Dolan karşılığı 33.731,57 TL borç bakiyesi 30.11.2017 tarihinde davacı şirkete temlik edilerek davalı şirketin cari hesabı kapatılmıştır.
5. Davalı şirketin, davacı şirkete takip tarihi itibariyle borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
6. Davacı şirket ticari defterlerini sunmadığından davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacağı olup olmadığı tespit edilemediği, açıklanmış, davacı vekilinin rapora karşı itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 17/06/2019 havale tarihli ek raporunda; ……. Davacı şirket vekili tarafından verilen 05.03.2019 havale tarihli dilekçesinde özetle ve mealen; Bilirkişi …şirketinin Nisan 2017 yevmiye defterini incelememiş olup bu yüzden raporunda takibe konu 649,02 TL’lik alacak kalemini belirtmediğini, bilirkişinin davalı tarafın …şirketine olan borcunu tespit ettiği, buna karşılık temlik anlaşması sonucunda söz konusu alacağın kapatılması nedeniyle davalının …’e borcu kalmadığı değerlendirilmesi yapıldığını, bu değerlendirme yapılırken borçlunun söz konusu alacağı devralan müvekkil şirkete de borcu olmadığı değerlendirmesi yapıldığını, bu değerlendirmeler bilirkişinin görevi alanına girmeyen haliyle hatalı değerlendirmeler olduğunu, bilirkişi görev sınırlarını aştığını belirtmişlerdir. Davacı şirket vekillerine gönderilen ve aşağıda örneği bulunan 13.02.2019 tarihli eposta ile, talep ettikleri 649,02 TL alacaklarının gönderdikleri belgelerde görünmediği belirtilmiştir. Bu talebe davacı şirket vekillerince yanıt verilmediğinden davacı şirketin 649,02 TL alacağı raporda yer almamıştır.
Davacı şirket kendi ticari defterlerini sunmadığından dava dışı şirketten temlik aldığı davalı şirketin borcu (alacaklılık sıfatı bulunup bulunmadığı davacının kendi ticari defterlerinde) tespit edilememiştir. Bu nedenle de davalı şirketin davacı şirkete borcu olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı şirket vekilinin belirttiği gibi görev sınırları aşılmamıştır. Sadece maddi tespit yapılmıştır.
Davacı şirket vekilleri inceleme talebinde dava dışı şirketin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmemiştir. Sayın Mahkemenin inceleme kararında da “Tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına” karar verilmiştir. Davacı şirket ticari defter kayıt ve belgelerini sunmadığından (dava dışı şirketten temlik yoluyla devir aldığı) davalı şirketten alacağını ispat edememiştir. Belirtilen nedenlerle kök raporda değişiklik yapılmaması, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacı şirketin dava dışı …A.Ş firmasından temlik aldıklarını, alacağın davalıdan tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibinde temlik veren şirketin 2017 yılı ticari defterlerinde davalı şirketten 9.443,33 USD karşılığı 33.731,57 TL nin 30/11/2017 tarihinde davacı şirkete temlik edildiği, takip tarihi itibariyle davalı şirketin dava dışı şirkete borcunun kalmadığı, davacı şirketin de ticari defterlerini sunmadığından ve davacı şirketin ticari defterleri incelenemediğinden davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı belirlenemediğinden davacı tarafından dava ıslah edilemediğinden subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin davacı aleyhine talep etmiş olduğu %20 kötü niyet tazminatının şartları bulunmadığından reddine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 4.856,82.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 492,14.-TL harcın mahsubu ile bakiye 447,74.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av…. yüzüne karşı , Davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2019
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.