Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/451 E. 2018/538 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/451
KARAR NO : 2018/538

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin demir ve çelik sektöründe iştigal ettiğini, sıcak daldırma galvanizli tel olmak üzere tel ve tel mamulleri konusunda katma değerli birçok ürün üretip enerji ve alt yapı sektörü, kablo sektörü, otomotiv yan sanayi sektörü vs birçok sektöre çeşitli ürünleriyle hizmet veren 3 modern tesisinin Silivride bulunduğunu, şirketin oldukça başarılı bir şekilde yönetilmesi nedeniyle sermayesini yıllar içinde katladığını ve halka arz sürecine hazırlandığını, son üç yıllık bilançolarındaki başarısı nedeniyle izahname hazırlığı yapıldığını ve 2018 Temmuz döneminde kayıtlı sermayeye geçmek için gerekli başvuruların yapılacağını, şirket Kamu Aydınlatma Platformu kapsamında şirket hakkındaki her bilgiyi gerçekle örtüşür bir şekilde açıklaması zorunluğunu karşısında şirketin gerçek değerinin bilinmesi zaruretinin ortaya çıktığını, ayrıca müvekkili şirketin ortaklığı bulunduğu bağlı şirketlerini tek çatı altında toplamak ve daha profesyonel yönetmek için Holding altında birleşmesine karar verildiğini, bu nedenlerle şirketin gerçek/rayiç değerinin İNA yöntemi kullanılarak tespitini talep etmiştir.
Dava, şirketin rayiç değerinin (İNA sistemine göre) tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki anlatımı esas alındığında davanın tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Tespit davası HMK 106. maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre Tespit davası yolu ile mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespiti istenebilir. Maddi vakıalar, tek başına tespit davasının konusunu oluşturamazlar. Diğer yandan kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yarar bulunmasının gerekmektedir. Eldeki davada davacı, şirketin rayiç değerinin İNA sistemine göre tespitini istemiştir. Talep gözetildiğinde tespit davasını düzenleyen HMK 106. maddesinde belirtilen “bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespiti” hallerinin söz konusu olmadığı, davacının talebinin maddi vakıalara ilişkin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan davacının talebinin delil tespiti talebi olarak kabul edilmesi halinde bile HMK 400. maddesi dikkate alındığında hukuki yarar şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Öte yandan HMK 106. maddesinin yaptığı gönderme ile dikkate alınması gereken diğer kanunlardaki istisnalar gözetildiğinde gerek TTK’da ve SPK’da mahkemece ancak ayni sermaye değerinin tespitine ilişkin hükümler bulunduğu, bunun dışında şirketin rayiç değerinin mahkemece tespitine ilişkin hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben oybirliği ile karar verildi. 09/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …