Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/398 E. 2022/1183 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/398 Esas
KARAR NO : 2022/1183

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :30/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 26/05/2016 tarihinde … mah. …. Yolu üzerinde meydana gelen trafik Kazası ve bu kaza nedeniyle yaralanan ve davacı için maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğunu, Trafik kazasında müvekkilinin sol ayak ön kaval kemiği ve arka uyluk kemiğinin kırılması şeklinde yaralandığını, 4 gün hastanede kaldığını, ameliyat edilerek platin takıldığını, üç ay boyunca yürüyemeyen müvekkilinin okuluna gidemediğini, sınavlarına giremediğini, davalı sigorta şirketine belirsiz alacak davası açıldığını belirterek trafik kazasına karışan …. plakalı araç üzerine tedbir konulmasını, davalı sigorta şirketinin trafik sigortası gereği tazminat yönünden sorumlu olmak üzere davacı için 100 TL belirsiz alacak olarak maddi tazminat ile davacı için 50.000 TL manevi tazminat ve toplam 50.100 TL tazminatların, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle birlikte davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, davada alacaklı ve borçu sıfatı birleştiğinden, huzurdaki davaya ilişkin davacı talepleri sulh ile sonuçlandırılmış ise sulh ve feragat nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacı yanın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için mahkememizce dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine sevk edilmesini, maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini, geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, trafik sigortası genel şartları madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartlar hazine müsteşarlığı tarafından belirlendiğini, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilinin gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha öce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesinin gerektiğini, teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılmasını, manevi tazminat talepleri zmms teminatı dışında olduğunu, yukarıda açıkladıkları ve mahkememizce re’sen nazar-ı dikkate alınacak nedenlerden dolayı; Haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, Davanın İhbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin araç kiralama faaliyetinde bulunan bir firma olduğunu, kazaya karışan aracın müvekkili tarafından sözleşme karşılığında diğer davalı …..’a kiraya verildiğini, davanın müvekkiline yöneltilmesi için işleten sorumluluğunun bulunması gerektiğini, ancak müvekkilinin işleten sorumluluğunun bulunmadığını, huzurdaki davanın trafik kazası dayanak yapılmak sureti ile açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, diğer davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler ve tutarları da dikkate alındığında huzurdaki dava da talep edilen tutarların zararın karşılanmasından ziyade sebepsiz zenginleşmeye konu olacağını, davacı yanın tüm zararlarının diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, bu sebep ile açılan davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili duruşmadaki ve aşamalardaki beyanları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın maddi ve manevi tazminat talepli bir dava olduğunu, Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından da 27.08.2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmi Gazetede Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin yayımlandığını, Anılan yasa ve yönetmelik çerçevesinde trafik kazaları sonucu oluşan sağlık giderlerinin karşılanmasına ilişkin SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri konulu 07.02.2012 tarihli 2012/5 sayılı Genelge ile düzenlendiğini, Müvekkili Kurum tarafından 22.10.2013 tarihinde yayımlanan duyuruda: “22.10.2013 tarihinden geçerli olmak üzere Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil müvekkili Kurumla sözleşmeli tüm sağlık hizmeti sunucuları genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla iki katına kadar ilave ücret alabileceklerdir.” Henüz yazışmalar netice vermediğinden ek cevap verme hakklarını saklı tuttuklarını Yukarıda sunulan nedenlerle; Haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu kazaya karışan davalı aracın trafik tescil kayıtları, davacının dava konusu kaza sebebiyle gördüğü tedaviye ilişkin tedavi evrakları, davacının SGK kayıtları, dava konusu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılmadığına ilişkin SGK kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası celbedilmiş, tarafların malvarlığı, aile nüfus kayıt örnekleri, sgk kayıtları Uyap ortamından sorgulanarak dosya kapsamına dahil edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının aslı celp edilmiş, incelenmesinde; dosyamızın davalısı sanık … hakkında davacı katılan …’a karşı 26/05/2016 tarihli dava konusu kazada davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmayıp, beşinci derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması sebebiyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açıldığı, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı …’ın asli ve tam kusurluğu olduğu, davacının kusursuz olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda davalı sanık ….’ın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. esas sayılı dosyası Uyap ortamından celbedilmiş, incelenmesinde; davacı …. Şirketi tarafından davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine dava konu kazada yaralanan davacıya ödenen sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalıdan tahsilinin talep edildiği, yargılama sırasında davacının maluliyetine ilişkin alınan Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun …. tarihli raporunda özetle; … kızı 09.07.1996 doğumlu …..’ın 26.05.2016 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; Gr1 XII (32a…………………………..1)A%5 E cetveline göre: %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, maluliyet raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmadığının anlaşılması üzerine bu kez Mahkemece kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda; … kızı, 09.07.1996 doğumlu …’ın 26.05.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davacıyı tanırım, kendisi benim çocukluk arkadaşımın kızı olur, 1996 doğumludur, 2016 yılında … minibüsten indiği esnada evinin önünde yani Şenlikköy de kendisine bir araba çarpması sonucu yaralandı, ben kaza anını görmedim, hastanede kendisini ziyaret ettim, evlerimiz yakındır, evde geçirdiği 3 ay boyunca da hemen hemen hergün kendisini ziyaret ettim, gördüm, … nın bacağında ciddi bir hasar oluştu, ameliyat oldu, bacağına çivi ve platin takıldı, hiçbir işini kendisi yapamadı, anne ve babasının yardımı olmadan hiçbir ihtiyacını karşılayamadı, kendisi bilgisayar mühendisi idi, kaza anında … Üniversitesinde öğrenci idi, kazadan sonra stajını yapamadı, son finalleri de katılamadı, bu nedenle not ortalaması düştü, kendisi kazadan önce başarılı bir öğrenci idi, o süreç içerisinde kendisi acaba yürüyebilecek miyim, sakat kalacak mıyım diye psikolojisi bozuldu, şu an itibariyle ayağında herhangi bir aksama yoktur.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben kaza anında olay yerinde değildim, görenlerden öğrendiğim kadarıyla … otobüsten indiği sırada bir araba ona çarpıp kaçmış, bir geçmiş olsun bile demedi, kaza sonrası belli bir süre yürümesinde zorluk yaşadı, şu anda yürümesinde zorluk yok, soğuk havalarda hala ameliyatlı yeri sızlamaktadır, bacağına pilatin takılmıştır, kendisi çok zorluklar yaşadı, indirmesi, arabaya bindirmesi hep başkalarının yardımı ile gerçekleşti, kendi başına ufak işlerini yapamaz hale geldi, 1 sene okula gidemedi, görgüm ve bilgim bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur.” demiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarının dosyada mevcut deliller ile birlikte değerlendirilerek dava konusu kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiş, 25/06/2019 havale tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda özetle; 26/05/2016 tarihli trafik kazasında, …. plakalı otomobilin sürücüsü davalı ….’ın asli ve tam kusurlu (100% oranında) olduğu, müşteki yaya ….”ın atfa kabil kusurunun bulunmadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Tarafların kusur raporuna itiraz etmesi üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda özetle; sürücü …, idaresindeki araç ile meskun mahal içi yaya yoğunluğu fazla olan olay mahallinde seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, önündeki araçları işaretlemelerin izin verdiği yol bölümlerinden geçmesi, önündeki aracı geçmeden önce manevra alanını yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, karşı yön için ayrılmış şerit içerisine girmemesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, önünde duraklayan otobüsü kontrolsüzce manevra yapıp karşı şeride girerek geçtiği esnada karşıdan karşıya geçiş yapan yayaya çarpması sonucu meydana gelen olayda, asli derecede kusurlu olduğu, yaya ….., nizamlara uygun şekilde karşıdan karşıya geçiş yaparken kontrolsüzce manevra ile şerit ihlali yaparak gelen sürücü … yönetimindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda, atfı kabil kusuru olmadığı, sürücü ….’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, yaya …..’ın, kusursuz olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Anadolu .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında davacının maluliyetine ilişkin alınan Adli Tıp Kurumu ….. İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda; … kızı, 09.07.1996 doğumlu …..’ın 26.05.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce davacının talep edebileceği maddi tazminat taleplerine ilişkin aktüerya raporu alınmasına karar verilmiş, 22/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.901,65 TL olduğu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5783 E. , 2021/7345 K. 21/10/2021 T. sayılı kararında füne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda, 14.03.2016 olan kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu nedenle hakem heyetince yapılacak iş, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun ve temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilerek hüküm kurulduğu; ATK … İhtisas Kurulunun … tarihli raporu Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olduğundan yanılgıya sebebiyet vermemek için anılan rapor esas alınarak sürekli iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmadığı bununla birlikte; davacının geçici iş göremezlik süresi değişmeyeceğinden bu aşamada sadece geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapıldığı ve davacının 11.901,65-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı talep edebileceği, davalı sigorta şirketince davacıya 31.10.2017 tarihinde 61.584,01 TL sürekli iş göremezlik maddi zarar ödemesi yapıldığının iddia edildiği, ancak ödemeye ilişkin dosyada ödeme makbuzunun görülemediği; davalı sigorta şirketinin beyan ettiği ödeme yapılmış ise öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının incelenmesi gerekeceği; bu nedenle asıl alacak ödemesinin belirten ödeme makbuzunun ve ödemeye esas hesap raporunun dosyaya celbinin gerektiği; bu husus ile yukarıda (2) nolu bendde açıklanan eksiklikler giderildikten sonra ödeme yeterliliği incelemesi ve sürekli iş göremezlik bakiye maddi zarar incelemesi yapılmasının daha uygun olacağı, Temerrüt başlangı ın davalı sigorta şirketi yönünden 31.10.2017 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 26.05.2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine tüm evraklar sunulmak suretiyle başvuru yapmadığı ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nun 97. Maddesinde getirilen dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartı tamamlanabilir bir dava şartıdır ve başvuru yapılması yeterli olup, evrakların eksik olması başvuru şartının yerine getirilmediği anlamına gelmemektedir. Eksik evrak ile başvuru yapılması temerrüt tarihinin başlangıcı açısından önemlidir. Kaldı ki davacı tarafından dava açılmadan önce davalı Sigorta Şirketine başvuru yapılmış ve davalı Sigorta Şirketi tarafından davacıya sürekli iş göremezlik maddi zararı ödemesi yapılmıştır. Bu sebeple davalı Sigorta vekilinin bu yöndeki savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı Sigorta vekili tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de; 6098 Sayılı TBK’nun 72/1 maddesi “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmünü içermektedir. Somut davamızda davaya konu kaza 26/05/2016 tarihinde meydana gelmiştir ve kazada davacı yaralanmıştır. Davalı sürücünün eylemi aynı zamanda 5237 Sayılı TCK’nun 85. maddesinde düzenlenen taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu oluşturmaktadır. Aynı Kanunun 66. Maddesi uyarınca bu suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi 8 yıldır ve kaza tarihi dikkate alındığında dava tarihi itibariyle söz konusu zamanaşımı süreleri dolmamıştır. Bu nedenle davalı Sigorta Şirketi vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından Mahkememizin yetkisiz olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi talep edilmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nun 16. Maddesi uyarınca Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Somut davamızda dava konusu kazanın meydana geldiği yer ve davacının yerleşim yeri Mahkememiz yetki sınırları içerisindedir. Bu sebeple iş bu yargılamada Mahkememiz yetkili olduğundan davalı Sigorta Şirketi vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu kazaya karışan davalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde 12/01/2016-12/01/2017 tarihleri arasında davalı Sigorta Şirketine zmms poliçesi ile sigortalı olduğundan ve bu nedenle davalı Sigorta Şirketinin iş bu davada pasif husumet ehliyeti bulunduğundan davalı Sigorta Şirketi vekilinin bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Davalı …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından davalı aracın kendi adlarına kayıtlı olduğu, ancak aracın davalı ….’a kiraya verildiğini ve bu sebeple işleten olarak sorumluluklarının bulunmadığı iddia edilmiş ise de; davalı …. tarafından İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasına sunulan kira sözleşmesinde dava konusu aracın 25/05/2016-31/05/2016 tarihleri arasında davalı …’ın babası ….’a kiraya verildiği, aracın kısa süreli kiralandığı ve uzun süreli olarak kiralanmadığı, kazanın kiralanmadan bir gün sonra 26/05/2016 tarihinde meydana geldiği, davalı …’in işleten sıfatının ortadan kalkamadığı ve işleten olarak kaza sebebiyle davacının talep edebileceği maddi ve manevi tazminat taleplerinden sorumlu olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Somut davada; davaya konu 26/05/2016 tarihinde davalı sürücü …. sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile E-5 yönünden Sahil istikametine Florya Caddesini takiben seyir halinde iken, olay mahalline gelip önünde duraklayan otobüsü karşı şeride geçerek geçmeye çalıştığı esnada, gidiş istikametine göre yolun solundan karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …..’a E-5 istikametine ayrılan şerit içerisinde sadmesi sonucunda dava konusu kaza meydana gelmiş ve davacı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmayıp, beşinci derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmıştır. Dava konusu kazada Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu, kaza tespit tutanağı ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre; davalı sürücü ….’ın, idaresindeki araç ile meskun mahal içi yaya yoğunluğu fazla olan olay mahallinde seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, önündeki araçları işaretlemelerin izin verdiği yol bölümlerinden geçmesi, önündeki aracı geçmeden önce manevra alanını yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, karşı yön için ayrılmış şerit içerisine girmemesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, önünde duraklayan otobüsü kontrolsüzce manevra yapıp karşı şeride girerek geçtiği esnada karşıdan karşıya geçiş yapan yayaya çarpması sonucu meydana gelen olayda, asli derecede % 100 kusurlu olduğu, yaya …..’ın, nizamlara uygun şekilde karşıdan karşıya geçiş yaparken kontrolsüzce manevra ile şerit ihlali yaparak gelen sürücü Cahar yönetimindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu raporu olayın oluş şekli ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan Mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında davacının maluliyetine ilişkin alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda; davacının 26.05.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının maluliyetine ilişkin alınan raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğinden Mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu kazada davacının yaralanması sonucunda maluliyeti oluşmuş ve maluliyet durumuna göre sürekli ve geçici iş göremezlik maddi tazminat taleplerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 11.901,65-TL olduğu tespit edilmiş, maluliyeti oluşmadığı için sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebi hesaplanmamıştır. Söz konusu rapor usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığından Mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, aynı Kanunun 50. maddesinde; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta dava konusu kazaya davalı .. adına kayıtlı, davalı … sevk ve idaresindeki ve davalı sigorta şirketine sigortalı araç %100 kusuru ile sebebiyet vermiş ve söz konusu kazada davacı yaralanmıştır. Davacı tarafından davalının kusuru ve zararı ispat edilmiştir. Bu sebeple davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen geçici iş göremezlik maddi zararı davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi dikkate alınarak hüküm altına alınmıştır. Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu raporuna göre davacı dava konusu kazada yaralanması sebebiyle sürekli olarak malul kalmadığından sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun 50. Maddesi ve 2918 Sayılı KTK’nun 85 ve devamı hükümlerine göre söz konusu maddi tazminattan davalı … Turizm işleten olarak, davalı …. sürücü olarak ve davalı sigorta şirketi davalı aracın zmms sigortacısı olarak sorumlu olduğundan davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne, davalı … ve davalı … kaza tarihinde temerrüte düştüğünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı Sigorta Şirketi kendisine yapılan başvuru tarihi olan 24/03/2017 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 06/04/217 tarihinde temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56/1. Maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu kazada davacı davalının kusuru ile vücudunda kemik kırığı olacak şekilde yaralanmış ve iyileşme süresi 9 ay olarak belirlenmiştir. Davacının bu dönemde sıkıntılı bir süreç geçirdiği ve manevi olarak yıprandığı ortadadır. Bu sebeple davacı lehine olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, enflasyon oranı dikkate alınarak 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiş, söz konusu manevi tazminattan davalı araç kusuru ile sebebiyet verdiğinden ve davalı … işleten olarak, davalı … sürücü olarak sorumlu olduğundan bu davalılar aleyhine hüküm kurulmuş ve bu davalılar kaza tarihinde temerrüte düştüğünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi tazminat taleplerine ilişkin dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Dava konusu 26/05/2016 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacı lehine 11.901,65-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı takdiri ile takdir edilen maddi tazminatın davalılar …. ve .. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden kaza tarihi olan 26/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ….. Anonim Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 06/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …., …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Dava konusu 26/05/2016 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 813,00 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 0,35 TL peşin harcın ve 40,55 TL tamamlama harcının mahsubu ile 772,10 TL bakiye karar harcının davalılar …., .. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …., ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Anonim Şirketi kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 171,12 TL peşin harç, 40,65 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 247,67 TL harcın davalılar …., ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.250,56 TL yargılama giderinin davalılar …., ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …. tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 0,084 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı ….’a verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,

B)Manevi tazminat taleplerine ilişkin dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Dava konusu 26/05/2016 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacı lehine 25.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.707,75 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 170,77 TL peşin harcın mahsubu ile 1.536,98 TL karar harcının davalılar …. ve …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …. ve …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı ….Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 10/2 ve 13/1 maddeleri dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 170,77-TL peşin harcın davalılar …. ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından manevi tazminat talepli dava yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Mahkememiz dosyası arasında bulunan Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı …’ın, davalı Sigorta Şirketi vekilinin, davalı … vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır