Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/362 E. 2019/513 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/362
KARAR NO : 2019/513

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirketin davalı şirkete 2014 yılından 2018 yılının ilk aylarına kadar tekstil ürünleri satarak teslim ettiğini, müvekkilinin davalıya satmış olduğu mallara ilişkin olarak irsaliyeli faturalar düzenleyerek satmış olduğu mallarla birlikte davalı şirkete teslim ettiğini, davalının da bu faturaları ticari defterlerine itirazsız olarak kaydettiğini, davalının bu ticari alışverişlerinden dolayı davacı şirkete 13.271,69 TL cari hesap borcu kaldığını, davalıya bu hususta ihtarname gönderildiğini, buna rağmen davalının ödeme yapmadığını, bu sebeple müvekkilinin 13.271,69 TL’lik alacağının 30/03/2018 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Müvekkili ile davacının ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin ticari ilişkiden kaynaklı borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin 2018 yılı cari hesap hareketlerine bakıldığında davacının müvekkiline 717,30 TL borcu bulunduğunu, davacının tek taraflı olarak düzenlediği bir kısım faturaların müvekkili şirketin kayıtlarında bulunmadığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin borcunu ödemiş olduğunu, davacının kötü niyetli davasının reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf 21.01.2019 tarihli dilekçe ile bir kısım e-mail çıktıları ibraz etmiş olup, malların ayıplı olduğu iddiasında bulunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, alacak talebine ilişkindir.
14/12/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki dolayısıyla, ticari mal – hizmet satışından kaynaklanan cari hesap alacağının davalıdan tahsil edilmesi için yürüttüğü alacak davasına ilişkin davanın kabul edilmesine karar verilmesi talebinden ibaret olduğu, davacının alacağının ferilerinin tahsil edememesi neticesinde huzurdaki davanın 10/04/2018 tarihinde ikame edildiği,
Davacı tarafın defter ve belgelerinin huzurda incelemeye ibraz edildiği, davalı tarafın defter ve belgelerinin yerinde incelendiği, dava konusu faturaların ve cari hesabın davalı ve davacı defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, tarafların cari hesaplarının 2014, 2015 ve 2016 yıllarının örtüştüğü, 2017 ve 2017 yılı sonunda davalı tarafın 227,87 TL fazla davacı lehine alacak bakiyesi verdiği, 2018 yılında incelenen defter ve belgelere göre davalı tarafın 7 adet toplam 12.782,21 TL iade faturasının davacı taraf kayıtlarında bulunmadığı, işbu faturaların davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dava dosyasında somut bir delil bulunmadığı,
Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığı, ancak davalı tarafın iade faturaları hariç tüm faturaların ve ödemelerin tarafların defter ve belgelerinde mevcut ve kayıtlı bulunduğu, tarfların bu yönde uyuşmazlıklarının bulunmadığı, davalı tarafın fiyat artışına itiraz ettiği, ancak davalı tarafın TTK 23/2 maddesi uyarınca faturayı aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde somut bir gerekçe ile itiraz etmediği, davacı faturalarını noter marifeti ile davacı tarafa tebliğ etmediği, somut olayda dava konusu faturaları defter ve belgelerine kayıt ettikten sonra iade faturası keserek kendi kayıtlarına işlemesi ve işbu faturaları davacı tarafa tebliğ etmemesi nedeniyle bu yöndeki iddiasının haklı ve yerinde olmayacağı, davalı tarafın iade faturalarına itibar edilemeyeceği,
Dava konusu faturaların ve cari hesabın davalı ve davacı defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, faturaları defterine kayıt eden davalı tarafın fatura içeriği ve tutarından sorumlu olduğu,
Davacı tarafın incelenen defter ve belgelerine göre dava tarihi itibari ile davalı taraftan 13.053,43 TL alacaklı bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davalı tarafın defter ve belgelerine göre de davacı tarafa 717,30 TL borçlu bulunduğunun tespit edildiği,
Takip konusu alacağın likit olduğu, bu nedenle davalının temerrüdünün ihtarname tebliğ tarihi itibariyle 30/03/2018 tarihinde ihtarı tebliğ aldığında gerçekleştiği, bu kapsamda davalı tarafın dava konusu alacak ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, her ne kadar dava dilekçesinde davacı tarf 13.271,69 TL alacak iddiasında bulunmuş ise de alacağın resmi defter, belge ve kayıtlarına göre 13.053,43 TL olduğunun kabulünün gerekeceği,
Tarafların incelemeye sundukları BA-BS formları karşılaştırmalarında faturaların dava konusu dönemde taraf defter ve belgelerine işlendiği, 2016 ve 2017 yılı BA-BS formlarının vergi dairelerine süresinde beyan edildiği ve birbirini tuttuğu bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı görüşüne varılmıştır.
Sonuç;
Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 hesap yılı defterlerinin açılış noter onaylarının yaptırıldığı, yevmiye defterinin kapanış tastikinin yaptırılmadığı, usulüne uygun kayıtlandığı, davacı tarafın dava konusu döneme ait defterlerinin sahibi lehine takdiri delil niteliğinin bulunduğu, bu konuda takdir ve değerlemenin mahkemenin takdirinde olduğu,
Davalı taraf 2014, 2015, 2016 hesap yılı defterlerinin noter onay açılış ve kapanış tastiklerinin yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu, 2017 ve 2018 hesap yılı defterlerinin e-defter olduğu, beratlarının alınmış olduğu, neticeten davalı tarafın 2017 ve 2018 hesap yılı defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu,
Takip ve dava konusu faturaların davacı ve davalı şirketlerinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın defter ve belgelerine göre dava tarihi itibariyle davalı taraftan 13.053,43 TL olduğunun kabulünün gerekeceği, davacı tarafın BA formlarını vergi dairesine süresinde beyan ettiği,
Davalı tarafın defter ve belgelerine göre ise dava tarihi itibariyle davacı tarafa 717,30 TL borcunun bulunuduğu, davalı tarafın BA-BS formlarını süresinde vergi dairesine beyan ettiği,
Tarafların davalı tarafın iade faturaları hariç uyuşmazlıklarının bulunmadığı, ancak iş bu iade faturalarının davacı tarafa teslim ve tebliğ edildiğini kanıtlayan somut bir delilin davalı tarafça dava dosyası veya incelemeye sunulmadığı, bu nedenle davalı tarafın itirazının haklı ve yerinde bulunmadığı,
Takip ve dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığı, TTK’nın 21/2 ve TTK 23/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların içeriğinin kabul edilmiş sayıldığı, davalı tarafça dava dosyasına bu yönde bir belge sunulmadığı,
Davacı şirketin dava takip tarihi itibariyle ve ihtarnamenin davalı tarafından tebliğ alındığı 30/03/2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 13.053,43 TL alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği, bu tarihten itibaren davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı,
Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş Bakırköy … . Noterliğince düzenlenmiş 28/03/2018 tarih ve…. yevmiye nolu ihtarnamenin bulunduğu, işbu ihtarnamenin davalı tarafa 30/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün tebliğ tarihi 30/03/2018 itibariyle oluştuğu, bu kapsamda davalı tarafın dava konusu 13.053,43 TL alacak ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, dava talebinde alacaklının, asıl alacağa işleyecek %9.75 ticari avans faizi talebinin yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceği,
Alacağın itiraza uğramayan faturaya dayalı likit alacak olduğu, davalı tarafından dava dosyasına geçerli bir itiraz nedeni ileri sürülmemesi nedeniyle itirazının yerinde bulunmadığı, davacı taraf defter ve belgelerine itibar edilmesi gerekeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Taraflar arasında 2014-2018 yılları arasına dayalı cari hesap ilişkisi olup, davacı taraf irsaliyeli faturalar ile teslim etmiş olduğu tekstil ürünlerinin bedelini tahsil edemediği gerekçesi ile davalı tarafa 13.271,69 TL alacağına ilişkin ihtarname keşide ettiği, ihtarnamenin 30.03.2018 tarihinde tebliğ alındığı ve aynı gün içerisinde davalının mütemerrit olduğu,
Davalı taraf cevap dilekçesi ile sadece ,borcu olmadığı ve de ödediği iddiasında bulunmuş ise de; verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği deliller ve cevap dilekçesinde ayıp iddiasında bulunmayıp sonrasında ayıp iddiasına dayanmış ise de ,davalı taraf muvafakat etmemiş olup HMK 141 maddesi uyarınca davalı yanın bu iddiası dinlenemez olmakla;
Her iki tarafın ticari defter ve belgeleri ile Ba-Bs formaları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde;
-Tarafların davalı tarafın iade faturaları hariç uyuşmazlıklarının bulunmadığı, ancak iş bu iade faturalarının davacı tarafa teslim ve tebliğ edildiğini kanıtlayan somut bir delilin davalı tarafça dava dosyası veya incelemeye sunulmadığı, bu nedenle davalı tarafın itirazının haklı ve yerinde bulunmadığı
-Davacı şirketin dava takip tarihi itibariyle ve ihtarnamenin davalı tarafından tebliğ alındığı 30/03/2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 13.053,43 TL alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği, bu tarihten itibaren davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı şeklinde rapor tanzim edilmiş olup ,davalının mütemerrit olduğu 30/03/2018 tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
2-13.053,43 TL’nin temerrüt tarihi olan 30/03/2018 tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 891,67 TL karar harcından daha önce yatırılan 226,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 665,02 TL karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 218,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 267,75-TL ile aşağıda dökümü yapılan 704,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 972,25-TL yargılama giderinin kabul (%98,00) red(%2,00) oranına göre hesaplanan 952,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Davacı Yargılama Giderleri
267,75.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 104,50.-TL Yargılama gideri
952,80.-TL