Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/359 E. 2020/345 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/359 Esas
KARAR NO : 2020/345

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2020
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; 07/10/2012 tarihinde müvekkili … ın, …. Mah. …. Sok. … Blok No. …. sayılı adresinin yanındaki sokakta karşıdan karşıya geçtiği sırada, …. plaka sayılı araç sürücüsü … nun anılan sokağa aracıyla hızlı ve kontrolsüzce girmesi neticesinde müvekkiline çarptığını ve aracın yüksek hızda olması neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren …. plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … AŞ nin …. numaralı Karayolları Motolu Araç Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu ve dolayısıyla müvekkilinin doğan daimi sakatlık zararından davalının mesul olduğunu, davalı … şirketinin söz konusu tazminattan sorumlu olduğunun kabulüyle 6100 sayılı Yasa’ nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, şimdilik belirsiz 4.000 Tl daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Karayolları Trafik Kanunu 109/1 maddesine göre sorumluluk sözleşmelerinden doğan her türlü tazminat davası hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazanın 07/10/2012 tarihinde meydana geldiğini ve zamanaşımına uğradığını, zamanaşımını itirazında bulunduklarını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişiden kusur raporu alınmış, bilirkişinin 16/04/2019 havale tarihli raporunda; ……… plaka noTu aracın sürücüsü …. …. Polis Merkezi Amirliği’nde verdiği ifadede, “07/10/2012 günü saat 17.30 sıralarında …. Mahallesi, … Sokak … Blok, No: … yamnda bulunan sokakta … adına kayıtlı …. plakalı …. marka, …. model, açık metalik renkli araçla seyir halindeyken 1. Vitesle gittiğini, dola sinyal verip komaya bastığım, … isimli şahısın karşıdan karşıya geçmeye çalıştığım, yol kendisinin hakkı olduğu, şahsa sağ ön tarafı ile çarptığım, şahısın yere düştüğünü kendi aracı ile şahsı Esencan Tıp Merkezine götürdüğünü” beyan etmiştir.
Kazaya karışan yaya … Esenyurt Polis Merkezi Amirliği’nde verdidiği ifadede, “07/1072012 tarihinde saat 18.00 sıralarında yaya olarak Pınar Mahallesinde evine doğru yolda yürüdüğünü, karşıdan karşıya geçtiğini, sol tarafından ismini olaydan sonra öğrendiği … isimli şahsın kullandığı aracın kendisine çarptığını” beyan etmiştir.
Yaya …, taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmek isterken, Karayolları Trafik Kanunu Madde 68 b’dc belirtildiği “taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır” ve yine “ışıklı işaret veya yetkililerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadır. Ancak yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve volu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler” kurallara uyması gerekirken bu kurala uymayarak, yoldan karşıya geçerken güvenliği açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almayarak kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmek (karayolunda ilk geçiş hakkı araçlardır) istemesinden dolayı, kazanın meydana selisinde BİRİNCİ DERECEDE KUSURLUDUR.
…. plaka no’lu aracın sürücüsü davalı ….. kendi yol ve şeridinde meskun mahalde seyrederken, Karayolları Trafik Kanunu Madde 52 b’de belirtildiği üzere; “sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük, teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve hava durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralına uyması gerekirken, bu kurallara uymayarak meskun mahalde yol ve trafik durumunu göz önüne alması ve yolun sağından ve solundan yola her an bir yaya gireceğini düşünerek dikkatli ve tedbirli araç sürmesi gerekirken, bu kurallara uymayarak aracım hızlı sürmesi sırasında, yolun sağından soluna geçmek için yola çıkan bir yaya gördüğünde de kazayı önleyebilecek fren ve direksiyon tedbiri almaması nedeniyle, kazanın meydana selisinde İKİNCİ DERECEDE KUSURLUDUR.
Yapmış olduğum inceleme sonucunda dava konusu kazanm meydana gelişinde;
– Yaya …’ın %70 (vüzdevetmis) oranında KUSURLU olduğu,
– … plaka no’lu aracın sürücüsü davalı ….’nun %30 (vüzdeotuz) oranında KUSURLU olduğu, açıklanmış, davacı vekilinin rapora karşı itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, ATK nın 20/08/2019 tarihli raporunda; ………….Dosya içerisinde trafik kazası tespit tutanağının olmadığı Olay Yeri Basit Krokisinin olduğu tarafımızca görülmüştür.
16.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü ….’nun %30 oranında kusurlu, yaya …’ın %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, Olay Yeri Basit Krokisi, sürücü ve davacı ifadeleri, dava dilekçesi, 16.04.2019 tarihli bilirkişi raporu, olay mahalli şartları, sürücünün seyir istikameti, yayanın geçiş istikameti ve dosya içerisindeki tüm veriler dikkate alındığında kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekilde meydana geldiği anlaşılmakla; aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.
Mevcut verilere göre;
A) Sürücü …., sevk ve idaresindeki otomobille meskun mahalde seyrini sürdürürken yola dikkatini verip yol üzerine girdiğini gördüğü davacı yayaya karşı zamanında etkili fren ile birlikte direksiyon tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olup, meydana gelen kazanın oluşumunda tali kusurludur.
B) Davacı yaya …, olay mahallinde karşıdan karşıya geçmeden evvel yolu kontrol etmesi, yaklaşan araçlara ilk geçiş hakkını vermesi, müsaitlik durumuna göre kontrollerine devam ederek karşıya geçmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüzce karşıya geçmeye çalıştığı anlaşılmakla, meydana gelen kazanın oluşumunda asli kusurludur.
SONUÇ :
A) Sürücü ….’nun %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı yaya …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, açıklanmış ve maluliyet tazminatı hususunda aktüerya bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin 03/01/2020 havale tarihli raporunda; ……….Olay: 17.10.2012 günü saat 17:30 sıralarında, sürücü …. sevk idaresindeki …. plakalı otomobil ile …. Sokak’ı takiben …. Sokak istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre sağ taraftan sol tarafa karşıdan karşıya geçmek isteyen …’a otomobilinin sağ ön kısımları ile çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana geldiği,
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesinin …. sayı ve 31.07.2019 tarihli raporunda;
Mevcut verilere göre;
– Sürücü ….’nun %30 (yüzdeotuz) oranında kusurlu,
– Davacı yaya …’ın %70 (yüzdeyetmiş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
…. Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlı tarafından 16.03.2018 tarihinde düzenlenen 2018/902 sayılı Adli Kurul Raporuna göre;
1960 doğumlu …’ın;
– 07.10.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği,
– E cetveline göre beden çalışma gücü azalma (işgücü kaybı) oranının % 6 (yüzdealtı) olduğu kanaatine varıldığı,
Davacı …’m 07.10.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 6 ay geçici iş göremezlik döneminde davacının %70 oranında kusuru yansıtıldığında 1.243,84 TL, % 6 maluliyetine % 70 oranında kusur yansıtılması sonucunda 6.125,86 TL olmak üzere davacının davalı … şirketinden talep edebileceği toplam maddi zararının 7.369,69 TL olacağı, açıklanmış, her ne kadar aktüerya bilirkişi raporunda davacının davalı … şirketinden 7.369,69 TL maddi tazminat talep edebileceği belirtilmiş ise de, davacı ile davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün 16/05/2013 tarihinde uzlaşmış oldukları, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. sayılı soruşturma dosyasında tarafların uzlaştıkları anlaşılmakla uzlaşma nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın olduğu, 5271 sayılı CMK nın 253/19 fıkrasında uzlaşma sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davada feragat edilmiş sayılır fıkrası gereğince yine Yargıtay …..Hukuk Dairesi …. ve …..Hukuk Dairesi … karar sayılı ilamları da göz önüne alındığında davacının davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 3.400.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 105,31.-TL harcın mahsubu ile bakiye 50,91.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. …. yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.07/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.