Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/358
KARAR NO : 2018/759

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin toptan sebze meyve satışı yaptığını, davalının müvekkili şirketten alım yaptığını ve ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin toptan sebze meyve satışına ilişkin hizmetlerden kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine 22/03/2018 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün…. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, borçlunun bu itirazının haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, müvekkilinin 5 adet faturaya dayalı olarak 1.558,82 TL 2016 yılından devir gelen alacağının bulunduğunu, davalı firmanın 2017 yılında toplam 2.250 TL ara ödeme yaptığını, dava tarihi itibariyle bakiye alacak miktarının 1.286,26 TL olduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davacının dilekçesinde iddia ettiğinin aksine müvekkilinin 1.286,26 TL gibi küçük bir meblağ için zaman kazanmak amacı veya kim olursa olsun bir kişiye maddi manevi zarar verme kastının bulunmasının mümkün olmadığını, keza müvekkilinin takibe itiraz etmesinin nedeni, davacının iddia ettiği gibi 1.286,26 TL için dava açılamayacağını düşünmesi değil bilakis böyle bir borcun gerçekten var olmamasından dolayı olduğunu, davacının müvekkiline malların teslim edildiğine dair hiçbir delil sunmadığını, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediği gibi teslim alan kısımların imzasız olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının takibe dayanak yaptığı faturaların, dava konusu iddia olunan alacakla ilgili dahi olmadığını, bu durumun faturaların seri numaraları vasıtasıyla davacının sunduğu, aleyhe hususlar yönünden kesinlikle kabul edilmeyen veresiye defterinin karşılaştırılmasıyla açıkça görüleceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İtirazın İptali davasıdır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasından sonra 04/07/2018 havale tarihli dilekçesi sulh ve ibra protokolünü mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili 04/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile sulh ve ibra protokolünü mahkememize bildirmiştir.
Bilindiği üzere, MHK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 23,93 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı ve teminat konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.