Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2020/406 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345 Esas
KARAR NO : 2020/406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2020
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Küçükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davacı şirketin uzun yıllardır “…….” üretimi ve satımı işiyle iştigal etmekte olduğunu ve davalı şirkete yağ satımı yapmış olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında bu satışa dayalı ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten alacağı mevcut olduğunu, işbu alacak sebebiyle İzmir …..İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine başlanmış olduğunu, davalı-Borçlu şirketin başlatılan icra takibi ile ilgili olarak ödeme yapmamış olduğunu ve borç tutarının 54.866,86.-TL*sini kabul etmiş olduğunu, bakiye kalan kısma, yetkiye ve bu kısma ilişkin faiz dahil her türlü fer1 iye haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, yetki itirazı neticesinde dosyanın yetkili icra dairesi olan Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’ne tevzi edilerek …… Esas ile kayıt edilmiş olduğunu, ödeme emrinin davah-borçlu şirkete tekrar tebliğ edilmiş olduğunu davalı-borçlu şirketin bu kez borcun 88.776,35.-TL’sini kabul etmiş olduğunu, 142.664,04.-TL borç tutanna ferileri bakımından itiraz etmiş olduğunu ve itiraz edilen kısım için takibin durmuş olduğunu, davalı-borçlu İzmir’den gönderilen ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra takibe itirazının yanında Bakırköy ……. Noterliği 09.11.2017 tarih …… Y.nolu ihtarname ile taraflar arasında bir tedarikçi sözleşmesi olduğunu ve bu sözleşmeyi fesih ettmiş olduklarını bu sözleşmeye göre malların iade alınmasını istemiş olduğunu, davacı şirket satış birimince mail ile iddia edildiği gibi bir anlaşma olmadığı ancak 6 aylık bir sürede ödemelerinin düzenli yapılmamış olduğunu ödenmemiş borcu biriktiğini ve durumun hukuka intikal ettiğini davalıya aktarılmış olduğunu ve mal iadesininde bir tahsilat olduğunu, markalarının icra depolarına düşmesinden daha iyi olduğu düşüncesi ile mal iadesi talebinin kabul edilmiş olduğunun davalıya bildirilmiş olduğunu, Davalı-borçlu şirketin İcra Müdürlüğü’ne itiraz etmediği kısım ile ilgili olarak 11.12.2017 tarihinde 10.118,18.-TL ve 91.000,00.-TL iki ayrı ödeme yapmış olduğunu, davalı-borçlu şirketin ödeme yerine mal iadesi yapmasının kabul görmüş olduğunu ve davacı şirketin markasını taşıyan tüm malların iade alınmış olduğu ve düzenlenen faturaların muhasebece kayıtlarının yaplmış olduğunu, bu iadelerin davalı-borçlu şirketin takip borcunu karşılamaya yeterli gelmemiş olduğunu, kendisinden ödeme yapmasuıın istenmiş olduğunu, ancak davalı-borçlu şirketin kötü niyetle raf bedeli, aktivasyon bedeli gibi açıklamalarla faturalar kesip göndermiş olduğunu, bu faturaların iade edilmiş olmasına rağmen tekrar gönderilmeye devam edilmiş olduğunu, nihayetinde noterden bir ihtarname keşide edilmiş olduğunu, sebepsiz ve mesnetsiz bu fatura kesimine bir son verilmesinin davalı-borçlu şirkete hatırlatılmış olduğunu, davalı-borçlu şirket itiraz dilekçesinde vadesi gelmeyen alacaklardan bahsetmişse de tüm alacaklarının muaccel olduğunu, takip tarihi itibari ile davalı-borçlu şirketin cari hesabının 231.440,39.-TL borçlu olduğunu, 30.06.2017 tarihinde yapılan mutabakat yazısı ile borcun 267.307,86.-TL.’sini, 31.07.2017 tarihinde yapılan mutabakat yazısı ile 266.08221- TL’sini ve 31.12.2017 tarihinde yapılan mutabakat yazısı ile 30.317,5 2. -Tl. sini kabul ederek d avali tarafın davacı şirkete borçlu olduğunu ve cari hesap kayıtlarının doğru ve uyumlu olduğunu imzaları ile kabul etmiş olduğunu, Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin bakiye borç miktarı üzerinden devamına, davalı-borçlu aleyhine haksız itiraznedeniyle itiraz edilen kısım olan 142.664,04.-11. üzerinden hesaplanacak “%20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, dava vekalet ücretinin ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davacı şirket yetkilisi ……. ile davalı şirket arasında 101191 cari no ile 01.01.2017 tarihli tedarikçi satış sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu sözleşme kapsamında yürütülmüş olduğunu, davalı şirketin kurumsal bir firma olduğunu ve tüm tedarikçi firmaları ile tedarikçi satış sözleşmesi akdetmekte olduğunu, davacı-alacaklı şirketçe sözleşme hükümlerine aykırı hareket edilmesinden ve davalı şirketçe görülen lüzüm üzerine işbu sözleşmenin Bakırköy …… Noterliğince düzenlenen ……. yevmiye nolu ihtarname ile feshedilmiş olduğunu ve alacaklı tarafa tebliğ edilmiş olduğunu, sözleşme hükümleri gereğince, sözleşmenin herhangi bir sebeple feshedilmiş olması halinde; tüm sözleşme süresi boyunca uygulanması gereken, anlaşmada ve aktivite takviminde yer alan tüm hak ve alacakların hesaplanarak alacaklı şirkete faturalandınlması gerektiği ve alacaklı şirketin, davalı şirketin stoklarında bulunan tüm ürünleri iade alması gerektiği ve daha sonra davalı şirketten bir alacağı kalması halinde hesap mutabakatı yapılması gerektiği hususlann yer almış olduğunu, taraflar arasındaki 01.01.2017 tarihli sözleşme gereğince iade bedelleri, aktivite bedelleri ve vadesi gelmeyen borçların alacak tutarından dışlanması gerektiği, bu dışlanma işlemi akabinde ve davalı şirket tarafından icra dosyasına yapılan 101.118.18. -TL tutarındaki ödeme de dikkate alındığında davalı şirketin alacaklı tarafa herhangi bir borcu kalmamış olduğunu, İcra takibine konu alacağın likit olmayıp icra inkar tazminatına konu olmadığını, davacının dava dilekçesinde ne miktarda alacaklı olduğunu belirtmemiş olduğunu bu hususun dahi davacının davahdan alacaklı olmadığının göstergesi olduğunu, bu sebeple davacının haksız icra inkar tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün esas sayılı dosyasının uyap üzerinden gelmiş olduğu, yapılan incelemede davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu ) aleyhine 231.440,39 TL cari hesap alacağı için ilamsız takipte ödeme emri düzenlendiği, davalının yasal süresi içerisinde takibe kısmi itirazda bulunduğu, 88.776,35 TL alacağı kabul ettiği, 142.664,04 TL miktarlı kısma itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile davacı şirketin defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için İzmir ATM ye talimat yazıldığı, bilirkişinin raporunda; …….Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile tarafların yasal defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporum içinde açıklanan nedenlerle, Davacı …… A.Ş.’nin muhasebe kayıtlarının özel hesap dönemine göre tutulduğu tespit edilmiş olup, hesap dönemi başlangıç ayı Ekim, hesap dönemi bitiş ayı ise bir sonraki yılın Eylül ayıdır.
Davacı şirketin 2015,2016,2017 ve 2018 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının, 2015,2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ait olmak üzere: davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 savılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfina sahip olma niteliğinde olduğu,
Davacı şiıketin ticari defter kayıtlarına göre davalı şirket ile ticari ilişkilerinin 23.05.2016 tarihinden haşladığı 2016 ve 2017 yıllarında da devam eden bir ticari ilişkilerinin sözkonusu olduğu, davacı yanca davalı adına düzenlenen fatura ve davalı yanca yapılan ödemelerin ve düzenlenen faturalarının muhasebe kayıtlarının 120-34-026-0023 nolu alıcılar cari hesap kodunda ticari definlerinde kayıtlı olduğu ve ticari defter kayıtlarına takip tarihi (01.11.20171 itibari ile davalının davacıya 230.576,58.-TL borçlu olduğu dava tarihi itibari ile davalının davacıya 30.317,53 TL borçlu olduğu açıklanmış, davalı ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi 06/12/2019 havale tarihli raporda; ……….Taraf ticari defterlerinin HMK 222/ 2 ye göre delil teşkil ettiği her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihinde davalının davacıya 30.317,53.-TL borcunun olduğu, davalının bu tarihten itibaren davacıya 43.776,24. -TL iade faturası düzenlediği, davacının hesabına borç kaydettiği, daha sonra ters kayıt işlemi yaparak işlemi iptal ettiği, daha sonra tekrar 43.776,24.-TL borç kaydı girdiği, kendi hesaplarına göre davacıdan 29.06.2018 tarihinde 13.458,72.-TL alacağa geçtiği, bu durumda davalının bu iade faturalarını ve iade konusu malları davacıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, dava dosyası ve inceleme günü davalı tarafından sunulan; Ticari Defter ve belgeler ile davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, Taraf ticari defterlerinin HMK 222/ 2 maddesine göre delil teşkil ettiği her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihinde; davalının, davacıya30.317,53.-TL borcunun olduğu, her ne kadar; davalı tarafından davacıya, dava tarihinden sonra 43.776,24.-TL iade faturası düzenlenmiş ise de davalının bu iadeleri gerçekleştirdiğini ispat etmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı açıklanmış, davalı vekilinin rapora karşı itirazları nedeniyle bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 07/02/2020 havale tarihli ek raporunda; ………Dava dosyası ve inceleme günü davalı tarafından sunulan; Ticari Defter ve belgeler ile davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde: Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mcvcut olduğu, Taraf ticari defterlerinin HMK 222/ 2 maddesine göre delil teşkil ettiği her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihinde; davalının, davacıya 30.317,53.-TL borcunun olduğu, 19.01.2018 tarihinde davacının davalıya hesap mutabakat formu düzenlediği bu formda 31.12.2017 tarihinde davalıdan 30.317,54.-TL alacaklı olduklarını bildirdikleri, davacının kaşe ve imzasıyla bunu tasdik ettiği, davalının bu tarihten itibaren davacıya 43.776,24.-TL fatura (aktivasyon ve katılım bedeli adı altında) düzenlediği, davacının hesabına borç kaydettiği, daha sonra ters kayıt işlemi yaparak işlemi iptal ettiği, daha sonra tekrar 43.776,24.-TL borç kaydı girdiği, kendi hesaplarına göre davacıdan 29.06.2018 tarihinde 13.458,72.-TL alacağa geçtiği, ancak davacının bu faturaları kabul etmediği, mahkemece davacının haklı olduğunun tespiti halinde davacının davalıdan 30.317,54.-TL alacağı olduğu, davalı tarafından düzenlenen ancak davacının hesap ve kayıtlarına almadığı aktivasyon ve katılım bedelinin sözleşme hükümlerine uygun olduğunun tespiti halinde davacının davalıya 13.458,72.-TL borcu olacağı sonucuna ulaşıldığı açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere taraflar arasındaki mevcut ticari ilişkiden kaynaklanan 30.317,54 TL davalının davacıya borçlu olduğu, 19/01/2018 tarihli mutabakat formuna göre 31/12/2017 tarihinde davalıdan bu miktar davacının alacaklı olduğu, davalının bu tarihten sonra davacıya 43.776,24 TL aktivasyon ve katılım bedeli faturası düzenlenip davacının hesabına borç kaydetmiş ise de, davalının daha sonra bu işlemi iptal edip bu miktarı borç kaydı olarak girdiği, davalının hesabına göre 29/06/2018 tarihinde davacıdan 13.458,72 TL alacaklı olduğu, ancak davacının bu faturaları kabul etmediği, davacının davalı aleyhine 29/11/2017 tarihinde takip yaptığı, davalının takibe kısmi itirazda bulunduğu, takibin durmuş olduğu, davalının 142.664,04 TL borca itiraz ettiği, ancak dava tarihine kadar davacıya ödemelerde bulunduğu ve 30.317,54 TL davacının alacaklı kaldığı subut bulduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile, davalı borçlunun Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 30.317,54 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı lehine takdir edilen 4.547,63.-TL vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.517,30.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.070,99.-TL karar harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. ……, Davalı vekili Av. …… yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
41,10.-TL İlk masraf
1.200,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 276,20.-TL Yargılama gideri
1.517,30.-TL