Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/299 E. 2019/454 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/299 Esas
KARAR NO : 2019/454

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari faaliyetler neticesinde davalıya kesmiş olduğu faturalardan doğan 111.191,50 cari hesap alacağını alamadığını, davalının müvekkili oyaladığım, daha sonrada ödeme yapmayacağını söylediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine borcu olmadığından bahisle itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, alacak likit olduğundan haksız ve kötü niyetli olan borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkil ile davalı yan arasında ticari faaliyet sonucunda taraflar arasında 16/02/2016 başlangıç tarihli araç kiralama sözleşmesi ve yine aynı başlangıç tarihli personel taşıma sözleşmesi imzalandığını, araç kiralama sözleşmesi kapsammda davacı yandan ilişkin olarak davacı yana bütün ödemeler eksiksiz bir şekilde yapıldığım, buna karşın taraflar arasında personel taşıma sözleşmesi kapsamında davacı yanın müvekkil şirkete herhangi bir hizmet sunmadığını, davacı yan tarafından müvekkile gönderilen faturalarda hizmetin nevine ilişkin açıklama kısmına “personel servis araç kiralama bedeli” yazıldığının görüldüğü, yapılan araştırma neticesinde fatura yazan açıklama nedeniyle müvekkil şirketin muhasebesinde çalışan elemanların taraflar arasında devam eden araç kiralama sözleşmesine ilişkin sanmak suretiyle gelen faturaları şirket defterlerine işlediğinin ortaya çıktığım, gelen her faturaya ilişkin kabul ve defter işlemesi müvekkil şirket yetkilileri tarafından denetimden geçirilmediği için ödeme emrinin tebliğ edildiği ana kadar bahsi geçen hata talihsiz bir şekilde fark edilmemiş ve şirket yetkililerinin müdahale şansı olmadığını belirterek, mesnetten yoksun haksız davanın esastan reddine, kötü niyetli davacı aleyhine takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında alacağın taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı olduğu, HMK 4 maddesi gereği kira ilişkisinden doğan alacak davalarından görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının HMK 4, 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Silivri Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.