Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/297 E. 2021/173 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/297 Esas
KARAR NO : 2021/173

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve müvekkilinin bu ticari ilişkiden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalının buna karşılık gereken ödemeleri yapmadığını, müvekkili şirketin alacağı olan 7.093,23 TL’ nin tahsili amacıyla davalı şirkete cari hesap alacağına ilişkin olarak bildirimde bulunduğunu daha sonrada İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyayı ile icra takibi başlattığını ancak davalının yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan bu icra takibine itirazın iptaline karar verilerek, icra inkar tazminata hükmedilmesini ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 31/05/2018 havale tarihli dilekçesinde; davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, mahkemece hazırlanan tensip tutanağının davalı müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davalı tarafından e- devlet üzerinden haricen öğrenildiğini ve 16/05/2018 tarihinde mahalle muhtarlığından alındığını, davalı müvekkiline çıkartılan tebligatın Tebligat Kanunu hükümleri gözetilerek usulüne uygun yapılıp yapılmadığının mahkemece tespit edilmesini, davalının davacı şirketi tanımadığını, hiçbir ticari münasebet içerisinde olmadığını, müvekkilinin …’ de ikamet ettiğini ve …. ili ile ve davacı şirket ile alış verişi olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan bakiye cari hesap alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine İstanbul …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 7.093,23 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 7.093,23 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davalı yan davacı taraf ile herhangi bir ticari ilişkileri olmadığını savunmuş ,tarafların defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş davalı yan defter ve belgelerini ibraz etmemiş , davacı yan defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde,07/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre Huzurdaki davada davalı taraf ticari ilişkiyi kabul etmemekte olup, faturaların davalıya tebliğ edildiği ve faturaya konu malların davalıya teslim edildiği ile ilgili dosyada delil bulunmadığından, davacı tarafın alacak talebinde bulunabilmesi İçin aşağıda dökümü yapılan çeklerin bankalarına yazı yazılarak ve çeklerin önlü arkalı fotokopilerinin de eklenerek, çeklerin ödenip ödenmediği, ödendi ise kime ödendiğinin sorulmasından sonra, çeklerin davalı tarafından verildiğinin ispatı halinde, davacının davalıdan alacak talebinde bulunabileceğinin söylenebileceği şeklinde düzenleen kök rapor sonrasında bankalara müzekkere yazılmış ve 22/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporuna göre ;Yukarıdaki tablodan görüldüğü üzere, bir çok irsaliyede … Kargo ibaresi bulunduğundan, Sayın Mahkemenin uygun bulması durumunda, … Kargoya yazı yazılarak bu kargoların davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin sorulması durumunda, kargoların davalı şirkete teslim edildiğinin ispatı halinde, davacının davalıdan 06.04.2017 tarihi itibariyle 7.093,23 TL alacağının bulunduğunun ve bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, davacının davalıya hitaben takipten önce bir ihtar ve / veya ihbarının bulunmadığı görülüp, teamül hale gelen faiz uygulamasına rastlanmadığından, davacının takipten önce istediği 5.672, 54 TL tutarındaki faizin yerinde olmadığının söylenebileceği kanaati edinilmiştir.
Yazılan müzekkereler uyarınca 2.ek rapor tanzim edilmiş,04/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporuna göre ;Bu nedenle, davalı şirkette 2009 ve 2010 yılında … ve … isimli kişilerin çalışmadığı görüldüğünden ve Yutiçi kargoya ait gönderi belgelerinin imha edildiği bilgisi verildiğinden, nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı tarafın davalıdan alacak talebinde bulunamayacağının söylenebileceği, Sayın Mahkemece davacının dosyada bulunan belge ve bilgilere göre alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının davalıdam 06.04,2017 takip tarihi itibariyle 7.093,23 TL tutarınca alacağının bulunduğu yönünde ek rapor tanzim edilmiştir.
Ek raporda tanzim edilen alacağa konu irsaliye bilgileri incelendiğinde raporda değinildiği üzere ;… ve … isimli şahısların davalı çalışanı olup olmadığı SGK dan sorulmuş ve bu isimli çalışanları olmadığı anlaşılmış ,kargo gönderilerine de ulaşılamamıştır.
Davalı şirket temsilcisi irsaliyelere yönelik isticvap edilmiş ancak ,fatura konusu tüm hususlar inkar edilmiştir.
Davalının Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığından yoklama kaydı sorulmuş ,31/12/2010 tarihinde fatura tarihlerinde faal olduğu anlaşılmış ise de ;davacı taraf fatura konusu malları davalı tarafa teslim ettiğini ispatlayamamış olup davalı tarafın ba bildirimleri incelendiğinde de herhangi bir alım kaydına rastlanmadığından öncelikle malı teslim ettiğini ispat yükü altında olan davacının bu husu ispatlayamadığı kesin delil niteliğinde olan yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davanın reddine şartları oluşmadığından da kötü niyet tazminatı talebini reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 59,30 -TL karar harcının peşin alınan 57,31-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1,99 TL’ nin davacıdan tahsiline,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.. 22/02/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.