Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/295 E. 2020/505 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/295 Esas
KARAR NO : 2020/505

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2014
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2020
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … İş Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 1993 yılında … Mühendislik … adı altında şahıs firması olarak ticari hayatına başladığını, 07.07.2000 tarihinde ünvan değişikliğine giderek … Metal Sanayi ve Tic, Ltd Şti olarak ticari hayatına devam ettiğini, frmanın amacının özel hassas mekanik parça üretimi olduğunu, davacı işverenin kurulduğu günden itibaren strateji olarak Türkiye’de üretilmeyen ancak ithal edilmek suretiyle yurda getirilen üretilmesi için ciddi know-how gerektiren bazı tüketim malzemelerini üretmeyi ve bu ürettiği ürünleri satmayı amaç edindiğini, bu anlamda geçen 21 sene boyunca deri sektöründe kullanılan her türlü delik ve iz yapmaya yarayan zımba, pim üretimiyle ve diş hekimliği sektöründe kullanılan dişçi frezeleriyle alakalı know-howlanna yönelik Ar-Ge çalışmalarını firmanın üretmiş olduğu ürünleri üreten ikinci bir firmanın mevcut olmadığını, davalı …’ın 03.08.2001 – 03.09.2004 tarihleri arasında, davalı …’ın ise 15.03.2002-28.06.2014 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalıştıklarını, davalılardan …’in açmış olduğu işyeri ile müvekkiline rakip olarak aynı alında faaliyet göstermeye başladığını, araştırmalar neticesinde davalıların ortak olarak çalışarak kendine özgü ürünleri ürettikleri ve sattıklarının öğrenildiğini, davalı …’ın mesaisini davalı …’in işyerinde geçirdiğini, bu makinelerin kopyasını yaptırarak davalıların ortak olarak üretim ve satış yaptıklarını, davalı …’ın müvekkili işyerinde üretimi yapılan malları üçüncü kişilere sattığının tespit edildiğini, yapılan güvenlik kamerası incelemelerinden davalı …’ın herkesin işyerinden ayrılmasından sonra işyerinde kaldığını, bu süre içerisinde güvenlik kamerasını devre dışı bıraktığını, mesai olmayan gece ve Pazar günleri işyerine gelerek çalıştığını, işyerine yabancı kişilerle gelerek onlara müvekkili dışında mal sattığını ve para aldığını, bahse konu özel makinelerin fotoğraflarını çektiğini, bu işi yaparken sanki telefon ile oynuyormuş gibi davranarak makinenin ince ayrıntılarına kadar fotoğraflarının çektiğinin, tespit edildiğini, ayrıca müvekkili işyerinde sayım yapılmakta olduğunu, davalı …’ın müvekkili işyerinde üretilen ürünleri … veya 3. şahıslara sattığının, üretilen mallar ile satılan ürünler arasında stok farkının bulunduğunun tespit edildiğini, davalıların bu eylemlerinin İş Kanunu’nun 23, 25, 26 ve diğer ilgili maddelerine aykırı olduğunu, davalıların kanunlara aykırı davranarak ve müvekkilinin itibarını sarsarak maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle 100,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.100,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Bakırköy … İş Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın işyerinde 15/03/2002 tarihinde çalışmaya başladığını, 30/06/2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, davalının işyerinde usta başı ve vardiya sorumlusu olarak görev yaptığını, diğer davalı müvekkili …’ın davacı işyerinde 03/08/2001-03/09/2004, 01/04/2005- 31/07/2009 tarihleri arasında gece vardiyasında makine operatörü olarak günde 14 saatten az olmamak kaydı ile çalıştığını, müvekkilleri tarafından işçilik alacaklarının tahsilsine ilişkin olarak 01/07/2014 tarihinde ve ödenmeyen sigorta primleri için tespit davası açtıklarını, müvekkili …’ın iş akdinin feshinin sebebinin fazla mesailerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin gerçek ücretleri üzerinden gösterilmesini istemesinden kaynaklandığını, bu talepleri karşılayamayan davacı işverenin uydurma bahaneler ile müvekkilinin iş akdini feshettiğini, kanunen yasak olmasına karşın davacı işverenin gece vardiyasında tek işçi olarak …’ı çalıştırdığını, müvekkili …’ın işten çıkartılmadan önce davacı işyeri müşterileri firmalara 28/06/2014 tarihinde müvekkilin işine son verildiğini ve müvekkil ile ilgilerinin kalmadığını, müvekkilin şirket adına yaptığı malzeme, ödeme, sipariş verme ve alma gibi işlemler dahil olmak üzere tüm yetkisinin alındığına dair e posta yolu ve faks ile yazışmalar yaparak bildirdiğini, davacı işveren vekili vasıtası ile Bakırköy ….Noterliğinin 30/06/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin iş akdinin tarihinde feshedildiğini, bildirmiş olduğunu, müşteriler ile yapılan yazışmalarda iş akdinin 28/06/2014 tarihinde feshedildiğini bildiren davalı işverenin müvekkiline gönderdiği ihtarnamede ise uydurma nedenle 30/06/2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini bildirdiğini, müvekkili aleyhine uydurma gerekçelerle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, davacı şirket tarafından kamera kayıtlarında bahsi geçen olayın ise 2014 yılı içerisinde bir Cumartesi günü mesaisinde işyerinde çalıştığı makinenin bir ekipmanının eksik olduğunu fark etmesi ve Pazar günü de dahil olmak üzere iş yerinde sürekli çalışma olduğunu bildiğinden malzeme satıcına telefon ederek eksik ekipmanın siparişini vermiş olduğunu, aynı gün teslimin istendiğini, malzemeci ve hırdavatçı olan … İn isimli şahsın müvekkiline verdiği malzemeleri getirdiğini, işyerinin giriş kapısının önünde müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkil ile hırdavatçıyı gören tornacılık işi yapan komşu işyeri çalışanlarının yanlarına geldiğini, komşu işyeri çalışanı …. ile … İn’i tanıştırdığını, işyerinde gece vardiyasında çalışan …. isimli çalışanın müvekkilinin çalıştığı makinede arıza olması sebebiyle müvekkilini aradığını, müvekkilinin de arızayı gidermek için kız arkadaşı ile gittiğini, kız arkadaşının geldiği gecedeki tüm kamera kayıtlarının celp edilmesi gerektiğini, müvekkilinin iş akdinin feshedildiği ve Bakırköy Mahkemesindeki alacakları için davalar açtığında davalardan vazgeçmiş ise de bu görüntülerin eşine gönderileceği tehdidi ile karşılaşmış olduğunu, müvekkilinin mesaisini …’ın işyerinde geçirdiği iddiasının tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, 28.06.2014 tarihinde mesai bitiminde …’ın işyerine gittiğini, sohbet etmek amaçlı ve makineleri yalandan takip eden …’dan yeni bir şeyler var mı öğrenmek için gittiğini, işveren çalışanı …’ün tanık sıfatı dinlenmesinde tüm gerçeklerin ortaya çıkacağını, müvekkilinin mesaisi bittikten sonra ….’ın işyerine kendi aracı ile gittiğini, işyeri aracı ile gittiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin kullandığı araçta takip sistemi olduğunu bildiğini, …’ın kullanmakta olduğu odasındaki kameranın fişinin 2011 yılında birkaç kez çekildiğini, dinlenme sırasında olduğunu, bu kamera haricinde 10 adet kamera yer aldığını, isnat edilen işyerinde üretilen ürünleri satmak karşılığında para aldığı hususlarının kabul edilmesin mümkün olmadığını, davalının bu iddialarının açılan davaları sürüncemede bırakmak olduğunu, 10 kadar kamerası olan bir işyerinde hırsızlık yapılmış olması halinde tespitinin mümkün olduğunu, davacının kavram kargaşasına sebebiyet verdiğini, müvekkili …’ın davacı tarafından müşterilerinin siparişlerini yetiştiremediği ürünler için davacı tarafa fason üretim yapmış olduğunu, davacı taraf ile müvekkili … arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bir nevi cari hesap kayıtlarında bu hususun yer aldığını, …’ın kendi işyerinde ürettiği ürünlerin ham maddelerini yurt dışından ithal ettiğini, kimi zaman ise bu yurt içinden mal aldığını, davacı tarafından iddia edildiği üzere işyerinde Ar-Ge departmanının bulunmadığını, sunulan personel listesinde de yer aldığı üzere üretim yapılan kısımda fazla bir işçinin olmadığının görüleceğini, 135 derece açılı iki delik açan bir makineyi …’ın fotoğraflaması ve teknik verilerini kopyalamasının söz konusu bile olamayacağını, …’ın bu makineyi kendisinin yaptırdığını ve patentini almak içinde müracaat ettiğini, ayrıca müvekkili …’ın bu şirkette kullanılan her makineyi bilen, makinelerin nerede üretildiğini ve ihtiyaca göre ne şekilde değişiklik yapılacağını bilen meslek lisesi mezunu bir kişi olduğunu, davacı işyerinde kullanılan yan delik robot olarak tabir edilen makinenin …’ın işyerinde bulunmadığını, diş frezelerinin imal edilmemekte olduğunu, bu iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin faaliyet gösterdiği alanda bir tekelin yer almadığını, sektörde kullanılan hammaddelerin ithal edildiğini, üretimde kullanılan makinelerin bir kısmının ithal edildiğini, bir kısmının ise yurt içinde yapıldığını, yapılan ürünlerinde davacının patentini aldığı ürünler olmadığını, yurt dışından gönderilen numunelerin kopyalanması suretiyle imal edilen ürünler olduğunu, piyasada bu işi yapan yüzlerce firma bulunduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …İş Mahkemesinin …. esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle maddi manevi tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra Bakırköy ….İş Mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 10/07/2017 havale tarihli raporunda; ………)Taraf beyanları ve dosya içeriğinin irdelenmesinde, dava konusunu uyuşmazlığın bir dönem işyeri çalışanı olan 2 işçinin makine örneğini kopyalayarak kendi adlanna bir işyeri açarak haksız rekabette bulunup bulunmadıkları konusundan ve davalı … stok eksikliğinden sorumlu olarak zarara sebebiyet verip vermemesinden kaynaklandığı, görülmektedir.
Öncelikle haksız rekabet açısından yerleşik Yargıtay içtihatları uyannca iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde açılacak davanın niteliği gereği mutlak ticari dava olarak kabul edilmesi ve mutlak ticari davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu yönündeki kararlan uyannca göreve ilişkin değerlendirmenin takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Sayın Mahkemenin görevli olduğunun kabulü halinde ise de taraflar arasında haksız rekabetin bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekecektir. Haksız rekabete ilişkin düzenlemeler TBK ve TTK içeriğinde yer almaktadır. TBK’nun 444.md. uyannca çalışanın rekabet etmekten yazılı olarak yasaklanması belirli koşullarla mümkündür. Bu kapsamda, maddede öngörüldüğü üzere taraflar arasında rekabet yasağının hükümlerini düzenleyen yazılı bir rekabet yasağı kaydı bulunmadığı gibi, bunu içeren herhangi bir iş sözleşmesi de dosyaya sunulmamışUr. Bu nedenle rekabet yasağına bağlı cezai şart ve diğer geçerlilik koşullarına ilişkin olarak taraflar arasında düzenleme bulunduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi rekabet yasağına bağlı bir cezai şartta bulunmamaktadır.
Bu kapsamda genel hükümler uyannca TBK. 57.md. yer alan *….ya da dürüstlük kurallarına aykın diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onlan kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir, Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.” hükmü ile TBK. 58.maddesinde yer alan “kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir” hükmü uyannca haksız rekabetin irdelenmesi gerekecektir. Konu TBK’nın 444.md. ve devamı kapsamında olmadığından yine genel hükümler kapsamında konu üe ilgili olarak TTK’nun madde 54/2. uyannca “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aylan davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aylandır*, TBK’nun 55,maddesinde haksız rekabetin başlıca durumları yazılmış olup, söz konusu belirtilen durumlar ile bağlı kalmamakla birlikte genel olarak “hukuka aykın davranışlar ve bu tarz davranışlarla kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, başkaca hukuka aykın bir şekilde öğrendiği bilgileri ve başkalanna bildirmek gibi davranışlarda bulunmak, aykırı ve haksız rekabet davramşlan olajjalf sayılmaktadır.
TBK’nun 56.maddesinde de, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itiban, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b) Haksız rekabetin men’ini, c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d) Kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini, ayrıca Türk Borçlar Kanununun 58. inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini talep edebilecektir.
c)Bu belirlemeler doğrultusunda dava konusu olay incelendiğinde davacının işinde kullandığı makinenin davacının eski çalışanı olan davalılar taralından taklit edilerek aynı doğrultuda üretim yapıldığı doğruluk ve dürüstlüğe aykın davranıldığı iddia edilerek maddi ve manevi tazminat talep edilmekte olup, öncelikle makinenin taklit, edilmesine ilişkin durum incelendiğinde;
Makinenin kopyalanmış olduğuna ilişkin, Küçükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesi … D.lş …. Karar sayılı dava dosyasına ilişkin UYAP sistemi üzerinden dosyanın suretinin gönderildiği, dosyanın incelenmesinde davacı işveren tarafından davalılar aleyhine, adreslerinde fotoğrafları sunulan 135 derece açılı birbirine ters bakan iki deliğin delinmesi için kullanılan makinenin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin delil tespiti talebinde bulunulduğu, dosya kapsamında 15,07*2014 tarihli Makine Yüksek Mühendisi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda, söz konusu davalılar adresi işyerine gidilerek işyerinin görüldüğü, incelendiği, işyerinde bulunan makine ve tezgahların bir bir incelenerek dosya ekinde fotoğrafları sunulan 135 derece açılı birbirine ters bakan iki deliğin delinmesi için kullanılan oıjinel makinenin kopyasının karşı taralın işyeri adresinde bulunmadığının görüldüğü, işyerinde bulunduğu tespit edilen diğer makine ve tezgahların fotoğraflarının çekilerek rapor ekine sunulduğu görülmektedir.
Davacı işveren tarafından, bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulduğu ve kopyalandığı iddia edilen makinenin fotoğrafı arının sunulduğu, Makine Yüksek Mühendisi …. tarafından 02.09,2014 tarihli ek bilirkişi raporunun düzenlendiği, tespit isteyen şirket vekili tarafından dosyaya sunulan 29.08.2014 tarihli dilekçe ve ekinde sunulan makinenin bütününü gösteren 5 adet resim üzerinde yapılan inceleme sonucunda bu kez 135 derece açılı birbirine ters bakan iki deliğin delinmesi için kullanılan makinenin karşı tarafın işyeri adresinde bulunduğu kanaatine varıldığı, görülmektedir.
15.07.2014 tarihli asıl rapor ile 02.09.2014 tarihli ek rapor arasında fark bulunmakta olup, daha yeni tarihli olan ek raporun davacı iddiasını teyit eder mahiyette olduğu görülmektedir. Raporlarda her İki makinenin da marka model özelliklerine ve makine üreticisi tarafından mamul edilip edilmediği ve faturalarına ilişkin herhangi bir kayıt ve kopya edilmeye ilişkin açık tanımlama yer almamaktadır. Bu doğrultuda Sayın Mahkeme tarafından makine mühendisi ile her iki mahalde yeniden inceleme yapılmasının takdiri Sayın Mahkemeye ait olup iki şıklı değerlendirme yapılacaktır. Bu doğrultuda;
d)Davacının îddiasının aksine dava konusu uyuşmazlığı oluşturan Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş … Karar sayılı tespit dosyasında inceleme konusunu oluşturtan makinenin davalılar tarafından kopya edilmediğinin kabulü halinde haksız rekabet iddiası ispatlanamamış olacaktır.
e)Davacının iddiası doğrultusunda, dava konusu uyuşmazlığı oluşturan Küçükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesi …D.tş … Karar sayılı tespit dosyasında inceleme konusunu oluşturtan makinenin davalılar tarafından kopya edilerek doğruluğa uygun davranılmadığının kabulü halinde ise davalılar tarafından haksız rekabette bulunulduğu sonucuna varılacaktır.
Ancak haksız rekabete bağlı olarak oluşan zarar nedeniyle, maddi tazminat konusu tutarın belirlenebilmesi açısından kusurun varlığının ve zararın tutarının belirlenmesi gerekecektir. Makinelerin kopyalanmasının söz konusu olduğunda kasti bir davranış olacağından davalıların kusuru açısından ayrı bir değerlendirme gerekmemektedir. Haksız rekabete bağlı olarak maddi tazminat tutarının belirlenebilmesi için ise zararın ve zararın tutarının da aynı zamanda davacı tarafından ispat edilmesi gerekecektir. Bir diğer anlatımla haksız rekabet sonucu yapılan eylem nedeniyle haksız rekabete uğrayan kişinin müşteri kaybı, iş kaybı veya kar kaybına uğradığını ve bunlardan kaynaklanan zarar tutarlarını (örneğin rekabet nedeniyle fiyat kırmak zorunda kalması sebebiyle mahrum kaldığı kan veya diğer tarafın edindiği müşteriyi ve bu müşteriye bağlı kannı) ispat etmesi gerekmekte olup, dosya içeriğinde bu yönde herhangi bir delil bulunmadığından bu hususun veya eksikliklerin tamamlanmasına ilişkin nihai değerlendirmenin takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır. Bu yönde bir zarar tespiti söz konusu olduğunda ise bu zararların mali müşavir bir bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekecektir.
HESAPLAMALAR
Maddi tazminat
Davacının haksız rekabete bağlı olarak talep ettiği maddi tazminat ve maddi tazminat tutanna ilişkin değerlendirme kısmının üçüncü bölümünün (d) ve (e) bentlerindeki açıklamalar doğrultusunda nihai hak kazanma durumunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Davacının stok eksiğine bağlı olarak talep ettiği maddi tazminat ve maddi tazminat tutanna ilişkin olarak davalı … AR-GE işleri ile ilgilenmesi sebebiyle ve ürünlerden sorumlu olduğu ile ilgili öncelikle aradaki illiyet bağının ispatı gerekmekte olup, bu yönde dosya içeriğinde sadece sayım tutanağı bulunmaktadır. Davalının depo sorumlusu olduğu veya envanterlerin ona teslim edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamakta olup, eksi,in işbu davalının sorumluluğundan veya kasti davranışından kaynaklandığına ilişkin veri bulunmamaktadır.
Bu yöndeki eksikliğin giderilmesi veya aksi görüşün kabulü halinde ise, 32.218 adet ürünün davacı tarafından bildirilen 9.182,13 TL değerinden davalı … sorumlu sayılması durumunun ve ayncamal bedelinin araştırılması hususunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır
Manevi tazminatı
Davacının haksız rekabete bağlı olarak talep ettiği manevi tazminata ilişkin olarak Türk Borçlar Kanununun 58,maddesi ve değerlendirme kısmının üçüncü bölümünün (d) ve (e) bentlerindeki açıklamalar doğrultusunda nihai hak kazanma durumunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Dosya içeriğindeki talep konusu tazminatlara ilişkin olarak bilirkişi raporunun değerlendirme kısmındaki hususlar doğrultusunda hak kazanma durumunun takdirinin, Mahkemeye ait olacağı, açıklanmış, taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için mahkememizce bilirkişi heyetinden 22/02/2019 havale tarihle ek rapor alınmış, taraf vekillerinin ek rapora karşı itirazları nedeniyle bilirkişi heyetinden 19/09/2019 havale tarihli 2.ek rapor alınmış, davacı vekilinin 2.ek rapora karşı itirazları üzerine bilirkişi heyetinden 3. Ek rapor alınmış, bilirkişi heyetinin 28/08/2020 havale tarihli 3.ek raporunda da; …………Maddi tazminat; Davacının haksız rekabete bağlı olarak talep ettiği maddi tazminat ve maddi tazminat tutarına ilişkin değerlendirme kısmındaki açıklamalar doğrultusunda nihai hak kazanma durumunun, makinenin kopyalanması vc buna bağlı olarak zararın oluşması durumunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Davacı tarafından bildirilen 32.218 adet ürünün kaybına ilişkin olarak 9.182,13 TL değerinden davalı … sorumlu sayılması durumunun takdiri yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda Sayın Mahkemeye ait olup sorumlu olduğunun kabulü ve tutanağın zaran belirlemeye ilişkin geçerli kriter olduğunun kabulü halinde davacı ışverenm alacağı 9,182,13 TL olacaktır.
Manevi tazminatı
Davacının haksız rekabete bağlı olarak talep ettiği manevi tazminata ilişkin olarak Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi ve değerlendirme kısmındaki açıklamalar doğrultusunda nihai hak kazanma durumunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Dosya içeriğindeki talep konusu tazminatlara ilişkin olarak bilirkişi raporunun değerlendirme kısmındaki hususlar doğrultusunda hak kazanma durumunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır.
Aynca itirazlar kapsamında yapılan incelemede yukarıda doğrultuda olup, davacı işveren itirazları ve taleplerinin yeniden değerlendirilmesi açısından 08.02.2019 ve 19.09,2019 tarihli bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere dosyanın başka bir bilirkişi heyetine gönderilmesi hususunun da takdiri Mahkemeye ait olacağı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davalı … ın 2000-2014 tarihleri arasında davacı şirkette çalışmış olduğu, diğer davalı … ın 2001-2004 tarihleri arasında davacı işyerinde çalışmış olduğu, davacı tarafından davalı … ın iş akdinin 2014 tarihinde fesh edildiği, davacı işveren tarafından tutulan 08/08/2014 tarihli sayım tutanağında 9.182,13 TL tutarlı ürünlerin eksik olduğu, davacı tarafından davalılar aleyhine Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığa yapılan suç duyurusunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davalılar tarafından davacı aleyhine işçi alacaklarından dolayı İş Mahkemesinde dava açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıların davacı işyerinde çalıştıkları dönemde davacı işyerinde bulunan makine örneğini kopyalayarak kendi adlarına işyeri açıp haksız rekabette bulunup bulunmadıkları ve stok eksikliğinden davalı … ın sorumlu olup olmadığı hususları olup, Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yapılan tespitte davacı işveren tarafından davalıların adreslerinde fotoğrafları sunulan 135 derece açılı birbirine ters bakan iki deliğin delinmesi için kullanılan makinenin davalıların işyeri adresinde bulunmadığının tespit edildiği, davacının rapora itirazı sonucu 5 adet resim üzerinde yapılan inceleme sonucunda bu kez makinenin karşı tarafın işyeri adresinde bulunduğunun kanaatine varıldığını, dolayısıyla tespit dosyasında kök rapor ile ek rapor arasında çelişki oluştuğu, buna göre haksız rekabete konu makinelerin kopyalanarak davalıların işyerinde bulunduğu somut olarak tespit edilemediğinden, davalıların haksız rekabette bulundukları da subut bulmadığından, yine stoktaki eksiğin davalı … tan kaynaklandığına ilişkin de davalının işyerinden ayrıldıktan 1 ay sonra stok sayımının yapıldığı, eksik ürünlerle ilgili davalı arasında illiyet bağının da ispatlanamadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ispatlanamayan tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 3.400.-TL vekalet ücreti ile davalının yaptığı 250,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 172,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 118,10.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalılar vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.