Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 E. 2018/992 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/291
KARAR NO : 2018/992

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili ile ticari ilişki içinde olan dava dışı …. tarafından keşide edilen ve müvekkiline verilen 80.000,00 TL bedelli ve 72.000,00 TL bedelli iki adet çekin Beylikdüzü’nde çalındığını, müvekkilinin bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca müvekkili tarafından Kars … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas sayılı sayılı dosyası ile dava açarak ilgili çekler üzerine ödemeden men yasağı şeklinde ihtiyati tedbir kararı aldığını, dava konusu 80.000,00 TL bedelli çekin Takas Merkezi aracılığıyla ibraz edildiğini, ancak çekin davalıya teslim edildiğini, davalının daha sonra müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını,müvekkilden çalınan her iki çekte de müvekkilin cirosundan sonra ….Ltd.Şti ‘nin cirosu,…. isimli şahsın cirosunun olduğunu,davaya konu çekin son cirantası davalı …. -… olup dava dışı çekin son cirantası olarak …. isimli şahsın kaşesi bulunmakla ,her iki çektede müvekkilden sonra aynı kişilerin cirosu bulunduğu,bu şahısların birçok çalıntı ve sahte çekleri piyasaya sürdüğü,bu ilk iki ciro ile suçlular ve davalının bilgisi dahilinde son hamile meşruiyet kazandırmak için yapıldığını, davacının elinden rızası dışında çıkan çekin isdirdadına ve müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Müvekkillinin ….unvanı adı altında tekstil şirketine sahip olduğunu, tacir sıfatıyla yapmış olduğu ticari ilişkiler nedeniyle ödemelerin bir kısmını kıymetli evraklardan biri olan çek ile kabul ettiğini, ayrıca çeki elinde bulunduran davalı hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığını, ilgili çek üzerine ödeme yasağı konulduğundan müvekkilinin alacağını tahsil için icra takibi başlattığını,ayrıca dilekçeye ekli … adına kesilen irsaliyeli fatura ibraz ederek, davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.,
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Huzurdaki dava; çekin istirdadına ilişkin olup menfi tespit talebi olmadığı dikkate alındığında Davaya konu somut olayda, davaya konu çeklerin ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Kural olarak Davacı, davalı hamilin kötüniyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’ileri hamile karşı ileri süremez. Davalı hamilin çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Konuyu düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır. Somut olayda dava konusu çekin çalındığı bu suretle davacının elinden rızası hilafına çıktığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup uyuşmazlık, çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizde yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Davacının çalıntı çeklerde aynı kişilerin cirolarının bulunduğu ,bu kişilere ulaşılamadığı,davalı hakkında çek istirdat davaları olduğunu bildirdiği,ancak unsurları tam olan çek üzerinde yetkili hamil olan davalının hakkında birden fazla dava olsa da “çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu” nu ıspatı olmadığı hal böyle iken ;davacı son hamil davalı’ in kötü niyetli hareket ettiğini ispat edemediğinden sübuta ermeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı bu davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-HMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.