Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/285 E. 2021/86 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/285 Esas
KARAR NO : 2021/86

DAVA : Alacak (Uluslarası Hava Taşımacılığından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2021
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy ….Tüketici mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davacının 26.05.2017 tarihli 13:35 kalkışlı … sefer sayılı uçuşunda, …. uçuşu yaptığı, 27.05.2017 02:35 … sefer sayı ile …’a döndüğü, dönüşte bagajının kayıp olduğu, valiz bedeli ve içeriğinin kıymeti olmak üzere 3.900,00 TL zayi sebebi ile zarara uğradığı, bagaj bandına kadar taşımadan sorumlu olunduğu ileri sürülerek tazminat ödeme talebinin davalı yanca reddedildiği, belirtilen maddi zarar yanında 2.000 TL manevi zararının da tazmini için işbu davanın ikame edildiği, müvekkilinin bagajının kaybına ve bundan dolayı müvekkilinin zararına neden olan davalı taşıyıcıya bu zararın tazmin ettirilmesi bağlamında kayıp eşyaların toplam değeri olan 3.900 TL nin maddi zarar olarak 2.000 TL nin ise müvekkilinin manevi zararının tazmini için davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Bakırköy …Tüketici mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; taraflar arası taşıma sözleşmesi kabul edilmekle, dönüş taşımasında taşınan bagajın uçaktan indirilerek bagaj bandına konulması ile hava taşıma sürecinin sona erdiği, bagaj bandının davalının yetki ve sorumluluk alanında olmadığı, ihtilafa 1999 Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, sorumlu olunabilecek azami tazminatın 1.131 SDR ile sınırlı olduğu, konvansiyona göre manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı, manevi tazminata hükmedilecek de olsa sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının zarar iddialarının sabit olmadığı hususları ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin … esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle maddi manevi alacak davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra hava taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi ile incelemesi yaptırılmış, bilirkişiden 18/03/2019 havale tarihli rapor ve 13/05/2019 havale tarihli ek rapor alınmış, davacı vekili dosyada yeni bir bilirkişi inceleme yapılmasını talep etmiş olup, talebin kabulü ile dosyada yeni bir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 03/03/2020 havale tarihli raporunda; …………..Davacı yan, havayolu ile yolcu taşıma sözleşmesine dayanan taşıma süreci sonunda bir adet bagaj zayii iddiası ile maddi ve manevi tazminat taleplerini dava konusu etmiştir. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ve taşıma süreci sonunda, bagajın davacı yana teslim edilmediği hususu ihtilafsızdır. İhtilaf, davacının uğradığı maddi ve manevi zarar miktarı ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarındadır. Karşılıklı iddia ve savunmalar ile sunulan deliller gözetilerek, belirtilen ihtilaf hususları bakımından maddi tazminat hususunda irdeleme için tarafıma görev verilmiştir.
B- İrdeleme ve Değerlendirme:
1-Uyuşmazlıkta 1999 Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı hususu:
Türkiye’de havayoluyla yapılan iç taşımalarda Sivil Havacılık Kanunu (SHK) hükümleri uygulanmaktadır. TSHK’nın 106. maddesine göre, Havayolu ile yurt içinde yapılacak taşımalarda, Sivil Havacılık Kanununda hüküm bulunmuyorsa Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların hükümleri ve bu anlaşmalarda da hüküm bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri uygulanır.
Buna göre Türkiye – KKTC arasında yapılan bir taşıma sırasıyla SHK, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve TTK hükümlerine tabi olacaktır. 1999 Tarihli Montreal Konvansiyonu 14.04.2009 tarihli resmi gazetenin 27200 sayılı nüshasında yayınlanan 02.04.2009 tarih ve 5866 sayılı kanunla onaylanmıştır. Anayasanın 90.maddesi “Usulüne uygun olarak yürürlüğü konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir” şeklinde hüküm kurmuştur.
Türkiye 26.03.2011 tarihinde Montreal Konvansiyonuna taraf olmuştur. Dava konusu olayın tarihi 27.05.2017 olup uygulanacak hükümler, Montreal Konvansiyonu sorumluluk hükümleridir. Davalı meydana gelen BAGAJ KAYIPLARINDA, yolcu için 1.131,00 SDR karşılığı TL ile sınırlı olmak üzere gerçekleşen zarar karşılığı kadar tazminat sorumluluğu altındadır. Burada belirtmek gerekirse, asıl olan zararın ispatı ve tazminat miktarının belirlenmesidir. Yoksa, 1.131 SDR her halde ödenecek bir tazminat olmadığı gibi; zarar hangi para biriminde meydana gelmiş ise, zararın meydana geldiği zamandaki miktar talep edilecek, sınırlamanın altında kalıp kalmadığı ise sonra test edilecektir.
2-Montreal Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde bagaj kaybında sorumluluk:
Yolcu, bagaj fişi-kuponu ile taşımaya verdiği bagajı varma yerinde hava yolu taşıyıcısından teslim almaya yetkili ve hak sahibidir. Varma yerinde uygulamada bant sistemine bagajın konulması bagajın teslim edildiği anlamına gelmez. Yer hizmetleri firmaları bu süreçte halen havayolu taşıyıcısının ifa yardımcısı konumundadır. Bagaj teslim edilmemiş İse zayiinde taşıyıcı sorumlu olacaktır.
Bagaj kaybında sorumluluk m.22/2 bendinde “bagaj taşımacılığında kontrol edilmiş bagajın taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda yolcu bagajın ulaşacağı yerde teslim ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının bagajın tahrip olması, kaybolması ya da bagaja hasar gelmesi halinde her yolcu için sorumluluğu 1000 SDR-özel çekme hakkı ile sınırlıdır. Diğer durumlarda, ödenecek toplamın, yolcunun varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğu ispatlanamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Aynı Konvansiyonun 24. Maddesi ise ” madde 25’in koşullarına zarar vermeden ve aşağıda verilen paragraf 2’ye tabi olmak kaydıyla, Madde 21, Madde 22, Madde 23’te öngörülen meblağlar, Depoziter tarafından 5(beş) yıllık zaman dilimlerinde gözden geçirilecektir” şeklinde bir düzenleme getirmiştir.
1999 tarihli Montreal Konvansiyonunun 24.maddesine göre, onay belgelerinin tevdi edileceği ICAO tarafından her beş yılda bir; 21,22 ve 23.maddelerde getirilmiş olan sorumluluk sınırları gözden geçirilecek ve beş yıllık enflasyon oranının (SDR’ i belirlemede paraları esas alınan devletlerdeki enflasyon oranı toplamı )esas alınacağı bir enflasyon faktörüne göre sorumluluk sınırları yeniden belirlenerek üye devletlere tebliğ edilecektir. Üye devletlerin çoğunluğu tarafından itiraza uğramaması halinde yeni sorumluluk sınırları yürürlüğe girecektir. ICAO ilk beş yıllık değerlendirmesini yapmış ve 01 ocak 2010 ‘dan itibaren yürürlüğe girecek olan sorumluluk sınırlarını da belirleyerek, konvansiyonu onaylamış olan üye devletlere tebliğ etmiştir. Tebliğ edilen yeni sınırlara, üye devletlerin çoğunluğu herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Buna göre yolcunun ölmesi ve yaralanması halinde meydana gelen zararlar bakımından 100.000 ÖÇH sınırı, 113.000 ÖÇH ‘ye> bagaj için olan 1000 ÖÇH sınırı, 1131 ÖÇH ‘ye yükseltilmiştir. 01.01.2020 itibarı ile bu limitler tekrar revize edilmiş, 1.131 SDR yerine 1.288 SDR sınırı gelmiştir. Somut olayda ise 2017 yılında geçerli olan limit 1.131 SDR uygulanacaktır.
3-Davalı Taşıyıcının Sorumluluğu 1131 ÖÇH(SDR) ile sınırlıdır:
Yukarıda Montreal Konvansiyonu 22.maddesinde taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun düzenlendiği, gönderenin bagaj tesliminde özel bir beyanda bulunulmadığı ve fazladan bir ödeme yapılmadığı durumlarda, bagaj içeriğinin gerçek değerinin 1131 SDR’yi aşmaması halinde bu bedelin, bu bedeli aşması halinde ise 1131 SDR den sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Davacı iddiası bagaj ve içeriği 3.900 TL olup; somut olaya uygun ve davacının bagajının bu kıymette olabileceği kadri marufunda zarara işaret etmektedir. Esasen davacı yan;
-Valiz markası ve eski-yeni olma durumu,
– Takım elbise markası ve eski yeni olma durumu,
– Gömlek markası ve eski yeni olma durumu,
-Ayakkabı, kravat, kemer özellikleri,
PERSOL güneş gözlüğü şartları ve valizde olup olmadığı hususunu delillendirmiş değildir. Buna karşın, beyan edilen miktar ve markalarda ürünlerin olağan bir yolculukta valizde olabileceği hususu, kadri marufunda ve somut olaya uygunluk bakımından nihai olarak sayın mahkemenin takdiridir.
Bu durumda, davacının uğradığı zarar iddiası zaten 1.131 SDR sorumluluk sınırının altındadır. Talep edilen 3.900 TL ile sınırlı olmak üzere sayın mahkemece hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilebilecektir.
Öte yandan, manevi tazminatın şartları bakımından tarafıma görev verilmemiş olup, sayın mahkemece manevi tazminat şartlan değerlendirildiğinde, şartları varsa talep edilen 2.000 TL ile sınırlı hükmedilecek manevi tazminat ile maddi tazminat toplamı da halen 1.131,00 SDR sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kalmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve rapora vaki davacı yan itirazları üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
1-Dava konusu ihtilafın Montreal Konvansiyonuma tabi olduğu,
2-Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre meydana gelen zarardan davalı … ‘nun sorumlu bagaj zayii halinde 1.131,00 SDR karşılığı TL ile sınırlı sorumlu olduğu, bu miktarı aşmayan taleplerde sınırlı sorumluluk testi ve uygulaması ile talep edilen TL veya sair para birimi tazminatı artırılamayacağı,
3-Davacının zararının somut delillerle sabit olmadığı, dosyaya gerekli ve dayanan delillerin sunulmadığı; buna karşın davacı iddiasının somut olaya uygun ve iddia edildiği gibi zarara sebebiyet verebileceği, bu yönüyle iddia edilen zarar miktarının kadri marufunda kabul edilmesi halinde davacının talebi olan 3.900 TL ile sınırlı olmak üzere maddi tazminata hükmedilebileceği,
4-Manevi zarar taleplerinin de ancak sınırlı sorumluluk tavanı aşılamamak üzere tazmin edilebileceği; talep edilen 2.000 TL manevi tazminat ve talep edilen 3.900 TL maddi tazminat miktarı toplamının da sınırlı sorumluluk limitlerini aşmadığı
5-Dava tarihinden itibaren davacı lehine hükmedilecek TL tazminat miktarına temerrüt faizi hesaplanabileceği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; dava konusu ihtilafın montreal konvansiyonuna tabi olduğu, davalının bagaj zayi halinde 1.131 SDR karşılığı TL ile sorumlu olduğu, davacının maddi tazminat talebinin kadri marufunda olduğu, dolayısıyla 3.900 TL maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davacının 3.900 TL maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacının bagajının kaybolması nedeniyle yaşamış olduğu manevi üzüntü ve elemin derecesi dikkate alınarak, özellikle takdir edilen miktarın tarafların ekonomik ve sosyal durumu, tazminat yükümlüsünün aşırı yük altına sokulmaması, zenginleşme aracı kılınmaması,hissedilen manevi zararı düzeltecek teselli ve ruhi tatmini sağlayacak kadar olması gerekli olduğu, bu kıstaslar dikkate alındığında davacıya 1.000-TL tutarında bir manevi tazminat ödenmesinin somut olaya uygun olacağı kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 3.900 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 1.000 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 3.900.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 1.000.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı 1.535,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 1.000.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken 334,71.-TL karar harcından peşin alınan 100,75.-TL harcın mahsubu ile bakiye 233,96.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı …., Davalı vekili Av. …. yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/01/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
155,15.-TL İlk masraf
1.200,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 180,00.-TL Yargılama gideri
1.535,15.-TL