Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/278 E. 2018/632 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/278 Esas
KARAR NO : 2018/632

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalı şirkete ortak olmak üzere bir anlaşma yaptığını bu anlaşmaya istinaden bir kısmı banka yolu ile ve bir kısmı da elden olmak üzere toplam 130.000,00 TL davalıya ödeme yaptığını, ancak, davalı firmaya yapılan ödemeye rağmen ve teminat senedinde açıkça yazılı olmasına rağmen müvekkile şirketin % 50 oranındaki hissesi devir edilmediğini, Limited şirketlerde hisse devri, eski TTK.nun 520.maddesinde;” Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.” şeklinde ifade edilmiş yeni Türk Ticaret Kanununun 595.maddesinde ; ” Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. ” şeklinde olduğunu, davalı firmaya yapılan ödemeye rağmen ve senet üzerinde yazılı açık beyana rağmen müvekkiline hisse devrinin usulünce yapılmadığını, müvekkilinin, davalıya ödediği 130.000,00 TL’yi tahsil edebilmek için icra takibi yapmış ise de davalı soyut iddialar ile borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, takibin devamını sağlamak için iş bu davayı açmak zarureti doğduğunu, davalı, haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğinden, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davalının haksız itirazının iptali ile % 20’tan aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı hisse devir sözleşmesi nedeniyle müvekkil aleyhine icra takibi yaptığını, alacağın banka dekontlarına dayandığını, senedin teminat senedi olduğunu davacının kabul ettiğini, geçersiz hisse devir sözleşmesine dayalı olarak açılan alacak davasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılacağından davacı ödemeyi 2009 yılında yaptığını, takibin 2016 yılında yapıldığını, dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, husumet itirazılarıın da olduğunu, şirketin kendi hisselerini satamayacağını, öyle bir sözleşmenin tarafı olamayacağını, husumet yönünden de davanın reddini talep ettiklerini, paranın davacı tarafından şirket hisse devri için gönderildiğinin belli olmadığını, borç ödemesi olabileceğini, dolayısıyla davacı ile hisse devir sözleşmesi yapmadıklarından davanın tarafı olmadıklarını, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davacı vekili 30/05/2018 havale tarihli feragat dilekçesi ile davasından feragat ettiğini, feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini beyan etmiş, davalı vekili de 31/05/2018 havale tarihli duruşmada feragat beyanını kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 11,96.-TL ( feragat nedeniyle 3/1 ) karar harcından peşin alınan 1.570,08.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.558,12-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin talepleri gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davalı vekili Av. … yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2018

Katip …

Hakim …