Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/268 E. 2018/474 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/268
KARAR NO : 2018/474

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Dava dışı müvekkili … Ltd. Şti.’nin dava dışı müşterisi …’e ait emtianın İngiltere-İzmir güzergahında taşınması işini üstlenmiş olup taşımanın gerçekleştirileceği dönemde araç tedariğinde sıkıntı yaşaması üzerine söz konusu taşıma işini kendi grup şirketlerinden davacı müvekkili şirkete devrettiğini, taşıma işini üstlenen müvekkili davacı şirketin de dava dışı … şirketi ile benzer şekilde araç tedariğinde sıkıntı yaşaması üzerine müvekkilinin de taşıma işini davalıya devrettiğini, davacı ile davalı arasında 04/05/2017 tarihli taşıma sözleşmesi akdedildiğini, davalı sorumluluğundaki … plakalı araç ile gerçekleştirilen taşıma esnasında dava dışı … e ait emtiaların hasar gördüğünü, …. tarafından dava dışı ….şirketine hasar bildirimi yapıldığını, yapılan bu hasar bildirimi üzerine taşıma sırasında gerçekleşen hasar nedeniyle yansıtılacak tüm tazminat ve sair masrafların, taşımayı gerçekleştiren taşıyıcı olmasından mütevellit rücu edileceği hususunun Beşiktaş …. Noterliğinin 11/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı müvekkili tarafından davalıya ihtar edildiğini, gerçekleşen hasar nedeniyle … şirketi tarafından …’e 10.000 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödeme tarihi olan 31/07/2017 den itibaren ödemenin avans faiziyle davalıdan rücuen tahsili gerektiğini, bu nedenlerle davalıların sorumluluğunda gerçekleşen taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından ödenen hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davacı ile davalı müvekkil firma arasında 04.05.2017 tarihli bir taşıma sözleşmesi mevcuttur. Bu sözleşmenin 11. Maddesinde Taraflar arası ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafından açılan rücuen tazminat talepli açılan bu davada tazminat talebine dayanak eylem taşıma sözleşmesine konu emtialardaki hasar ile ilgilidir. Bu sebeple taşıma sözleşmesinde tarafların yetkili olarak kabul ettiği İstanbul Mahkemeleri (İstanbul -Çağlayan) davanın görülmesi gerekmektedir. Yetki itirazımızın 04.05.2017 tarihli taşıma sözleşmesinin 11. Maddesi ve usul kanunu uyarınca kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden ön inceleme aşamasında davalının usüli, itirazları bakımından resen yapılan incelemede,
Dilekçe teatileri tamamlanmış ve HMK 138. maddesi gereğince dava şartları ve ilk itirazlar duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinden incelenmiştir.
Davalının yetki ilk itirazı bulunması nedeniyle bu itiraz incelenmiştir.
Davalının iki haftalık cevap süresi içinde yetki şartı sebebiyle yapmış olduğu ilk itirazı değerlendirilmiş buna göre taraflar arsında bulunan 04.05.2017 tarihli bir taşıma sözleşmesi mevcuttur. Bu sözleşmenin 11. Maddesinde Taraflar arası ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. İş bun eldeki davanın da sözleşme kapsamında taşıma sırasında meydana gelen hasardan dolayı davacı ödediği bedeli davalıdan rücuen talep etmiş olduğu anlaşılmakla taşıma sözleşmesinden kaynaklı olduğu sabit olup taraflar arasındaki sözleşmenin yetki şartı incelendiğinde sözleşmenin 11.maddesinde İSTANBUL MAHKEMELERİ uyuşmazlığın çözümünde yetkilidir. denmiştir.
Bilindiği üzere icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmeyen borçlu, itirazın iptali davasında mahkememin yetkisine itiraz edebilir. 6100 sayılı HMK’nin 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği yönünde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında yetki sözleşmesi ancak kesin yetki bulunmayan ve tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmaları halinde geçerli olarak yapılabilir.
Taraflar arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılan bu yetki şartının HMK 18. madde koşullarını sağladığı ve bu nedenle geçerli olduğu, HMK 19. maddesi gereğince yetki ilk itirazının yasal sürede ve cevap dilekçesi içinde ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Her iki tarafın da tacir olduğu anlaşılmıştır. Bu bakımından öncelikle sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir
Taşıma Sözleşmesinin 11.maddesinde açıklandığı üzere yetkili mahkemelerinin İSTANBUL MAHKEMELERİ olduğu kararlaştırılıp taraflarca imazalandığı, mahkemenin yetkisine yönelik yapılan itiraz öncelikle incelendiğinde HMK 17.madde kapsamında her iki tarafın da tacir olduğu ve yetki sözleşmesi yapabilecekleri dikkate alındığında İstanbul mahkemeleri ibresinin İstanbul Çağlayan adliyesinin olduğu açık olup davacının tüm isytanbul mahkemeleir yetkili olduğu itirazı yerinde görülmemiştir. Nitekim Yargıtay …. Hukuk Dairesi Esas No: …. Karar No: …. emsal sayılı içtihadında da Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 16/04/2014 tarihli sözleşmenin uzlaşmazlıkların çözümü ve yetkili merci başlıklı 9. maddesinde sözleşmeden doğan anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın yetkili mahkemede açılmadığından usulden reddine karar verilmiş ve onanmasına …karar verdiği dikkate alındığında davalının da cevap dilekçesinde süresi içinde yetki itirazında bulunduğu gözetilerek söz konusu münhasıran yetkili mahkeme taraflar arasında kararlaştırıldığından davanın münhasıran belirlenen yetkili mahkemede açılmadığından, somut olayda uyuşmazlığın her iki yanı tacir olup, yetki sözleşmesi de yazılı yapıldığından geçerlidir ve tarafları bağlar. Bu durumda taraflar arasındaki yetki sözleşmesine istinaden davanın İstanbul Ticaret mahkemesi yerine Bakırköy ATM’de açılmış olması karşısında davalının yetki ilk itirazının kabulü gerekir. Sonuç olarak HMK 17. maddesi gereğince davaya bakma yetkisinin yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde bulunması nedeniyle davalının mahkememizin yetkisine yaptığı yetki ilk itirazı yerinde olup kabulüne ve HUMK 22 maddesi ile 6100 sayılı HMK 17/2 ye göre yetki sözleşmesi koşulları mevcut olup açılacak dava sözleşmede aksi belirtilmedikçe taraflar arasında bağlayıcı niteliktedir. Davalı vekilinin yasal cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, HMK’nın 17. maddesi gereğince yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; HMK’nun 114/1-ç maddesi hükmü gereğince mahkemenin yetkisinin kesin olduğu hallerde yetki dava şartları arasında sayılmıştır. HMK.’nun 115/2. maddesi hükmüne göre, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde, davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının davaya yönelik olarak yaptığı yetki ilk itirazının kabulü ile HMK 115.madde uyanca davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNE,
-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/04/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.