Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/267 E. 2019/511 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/267
KARAR NO : 2019/511

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Söz konusu çekin müvekkilinin elinde iken 24/02/2016 tarihinde hırsızlık olayı neticesinde rızası dışı elinden çıktığını, ayrıca aynı olayda müvekkiline ait …marka aracın anahtarı, …. mrka telefonu,…. numaralı hattı ile birlikte 1.000 TL ve 150 Dolar olmak üzere nakit paraların da çalındığını, Bakırköy …. ATM’nin …. E. Sayılı dosyası ile çek hakkında ödemeden men yasağı kararı verildiğini, çeklerin hamili olduğunu iddia eden davalı tarafça mahkemeye bildirimde bulunulduğunu, Bakırköy …. ATM dosyasının duruşması sonucu istirdat davası açılması hususunda süre verildiğini, gerçek hamil olan müvekkilinin şirkete çeklerin iadesi veya bedellerinin ödenmesi gerektiğini, söz konusu çek üzerinde var ise ciro silsilesinde müvekkilinin kaşe ve imzası bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile söz konusu çekin istirdadına, aksi halde 1 adet toplam 8.200 TL çek bedelinin ibraz tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, istirdat davasıdır.
Dava konusu çek Keşidecisi … olan …LTD.ŞTİ. Firması o31/03/2016 keşide tarihli 8.200,00 TL bedelli çek olup,davacı yan bu çeki elden aldığı ve çek üzerinde de herhangi bir imza ve kaşesinin bulunmadığı beyan etmekle,ilgili bankadan temin edilen çek görüntüsünden de anlaşılacağı üzere davalının tahsil amaçlı ibraz ettiği çek üzerinde davacıya ait kaşe ve imza bulunmamaktadır.
Söz konusu çeklerin çalındığı iddiası üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde faili meçhul şüpheli hakkında daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Huzurdaki dava; çekin istirdadına ilişkin olup menfi tespit talebi olmadığı dikkate alındığında Davaya konu somut olayda, davaya konu çeklerin ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Kural olarak Davacı, davalı hamilin kötüniyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’ileri hamile karşı ileri süremez. Davalı hamilin çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Konuyu düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır. Somut olayda dava konusu çekin çalındığı bu suretle davacının elinden rızası hilafına çıktığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup uyuşmazlık, çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizde yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Davacının çalındığını iddia ettiği ve davalının yetkili hamili olduğu anlaşılan dava konusu “çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu” nu ıspat edemediği hal böyle iken ;davacı son hamil davalı’ in kötü niyetli hareket ettiğini ispat edemediğinden sübuta ermeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 140,04 TL harçtan mahsubu ile 95,64TL’nin karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır