Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/26 E. 2018/680 K. 18.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/26
KARAR NO : 2018/680

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalının 01/12/2011 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı araçların sebep olduğu kazaya ….plakalı araç içerisinde yolcu olmasından mütevellit karıştığını, kaza sonrasında davalının sürekli malül olduğu iddiası ile müvekkili şirkete başvurduğunu,müvekkili şirketin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alınan % 24 özürlülüğü gösterir rapora istinaden davalıya 17/04/2013 tarihinde 13.990TL ödeme bulunulduğunu,bu ödeme akabinde davalı tarafından ödemenin eksik olduğu iddiası ile İstanbul …ATM’de …. E. sayılı dosyası ile bakiye alacak davası açıldığını,yargılama sırasında davalının yanlızca 6 aylık geçici iş göremezliğinin olduğunun ortaya çıktığını,mahkemece davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek yapılan 13.990TL’lik ödemeden sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk düşen 1.057’TL’lik 6 aylık geçici iş göremezlik tazminatı düşüldükten sonra kalan 12.933TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; …. plakalı yarı römork takılı … plaka sayılı çekici ile müvekkilin yolcu olarak bulunduğu ….7 plaka sayılı minibüs 01.12.2011 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde müvekkili yaralandığı, kaza nedeniyle müvekkilde sol asetabulum kırığı meydana gelmiş olup, tüm tedavilere rağmen iyileşemeyen müvekkil halen dahi ancak baston yardımıyla yürüyebilmekte olduğu, Maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla müvekkil İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müracaat etmiş, Hastane tarafından düzenlenen 05.12.2012 tarihli rapora göre müvekkil % 24 oranında özürlü kalmış olduğu, trafik kazasının meydana gelmesindeki kusur oranları belli olmadığı gibi, kazaya karışan araçların sigortacıları müvekkilin tüm zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı tarafından, müvekkile yapılan 13.990-TL’lik ödemeden sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk düşen 1.057-TL 6 aylık geçici iş göremezlik tazminatı düşüldüğü belirtilerek 12.933-TL bakiye kaldığı belirtilmiş olduğunu, öncelikle belirtmek gerekir ki; meydana gelen kaza çift taraflı trafik kazası olduğunu, kazaya karışan araç işleteni, sürücüsü ve araçların sigortacıları müvekkilin zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dolayısıyla müvekkilin 6 aylık geçici iş göremezlik zararının tamamından davacı şirket sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelen kısım dışında kalan bedelden kısmında ise diğer aracın sigortacısına yahut diğer sorumlulara müracaat hakkı bulunmadığını, arz ve izah edilenler ile resen nazara alınacak yasal ve gerektirici nedenler karşısında; haksız ve yersiz huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine “talep beyanlarında bulunduğu görülmüştür.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava konusu uyuşmazlık;davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan ….plakalı aracın neden olduğu kazada yaralanan davalıya ödenen bedelin rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
-Sigorta poliçesi ve hasar dosyası
-Davacının yaptığı ödeme dekontu
-İstanbul …. ATM’nin….E. …. K. sayılı dosyası ve ekleri
-Davalının Maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla müvekkil İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müracaat etmiş, Hastane tarafından düzenlenen 05.12.2012 tarihli rapora göre müvekkil % 24 oranında özürlü kaldığına dair rapor celb ve ibraz edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı davalıya yapılan ödemenin davalının daha sonra İstanbul 7.ATM dosyasında gelen ATK raporlarına göre maluliyet tayinine mahal olmadığına dair ihtisas dairesinin ve ATK Genel kurulun raporu olduğu bu sebeple davalıya yapılan yersiz ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istemiştir.
Davalı taraf zamaşımı defiinde bulunmuş ise de söz konusu maluliyetin olmadığı husunu davacı taraf kesin olarak ATK Genel Kurulunun 23.07.2017 tarihli raporu sonucunda red edilen mahkeme kararıyla öğrendiğinden ve davayı 2016 yılında açtığı anlaşıldığından Türk Borçlar Kanunu’nun “Zamanaşımı” başlıklı 82. Maddesi: ” Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Hükmüne göre iki yıllık zamanaşımı süresi içinde Bakırköy 10.Asliye Hukuk mahkemesinde dava açıldığından davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Gelen belgelere göre davalı taraf uğradığı iş göremezlik zararının ödenmesi amacıyla yasal düzenlemeler çerçevesinde davacı … şirketine müracaat etmiştir. Davacı tarafından davalının tüm tedavi evrakları ile birlikte 05.12.2012 tarihli rapor da değerlendirmeye alınmış, rapor davacı … şirketince de kabul edilerek davalıya 13.990-TL ödeme yapılmıştır.

İş bu eldeki davada Davacı tarafından dava açılarak; İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen maluliyet raporuna istinaden 17.04.2013 tarihinde davalıya 13.990-TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından davalı aleyhinde İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası ile dava açılarak eksik ödeme nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, dosya kapsamında davalının Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği ve kurum tarafından düzenlenen raporda davalının sürekli bir maluliyetinin bulunmadığı yalnızca 6 aylık geçici iş göremezliğinin olduğunun belirlendiği, araç sürücüsünün kusuruna denk düşen 1.057-TL 6 alık geçici iş göremezlik tazminatının düşülmesi ile 13.933-TL fazla ödeme yapılmış olduğundan bahisle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak 13.933-TL’nin 17.04.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Konuyu düzenleyen 6098 sayılı TBK’nun 77/1. Maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür” hükmünün yer aldığı, sebepsiz zenginleşmenin unsurları a- Bir mal varlığının zenginleşmesi, b- Başka bir mal varlığının fakirleşmesi, c- Zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması, d – haklı bir sebebin bulunmaması unsurları temel ölçüt olarak belirlenmiştir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için hukuken geçerli bir sebep bulunmamasına rağmen ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşmede borçlu, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan kişidir. İş bu davada ise davalı taraf yetkili bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen resmi rapora istinaden davacıya müracaatta bulunmuş ve ödeme almıştır. Bu kapsamda davalının davacı şirkete müracaatı da, aktüer hesabı gereği kendisine yapılan ödeme de hukuken geçerli bir nedene dayanmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 13.05.2013 Tarih, E: 2013/5979 K: 2013/7868 sayılı kararında; ” Aynı yönde “Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, yani tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise, sadece malvarlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede ( tali nitelikte ) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez.”
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan listede yer almakta olup Özürlü Sağlık Kurulu raporu vermeye yetkilidir. Yetkili bir hastane tarafından verilen rapora istinaden yapılan müracaat ve ödeme hukuki bir nedene göre davalı başvuru yapmış davacı Tarafından, Özürlülük Raporuna Herhangi Bir İtirazda Bulunulmamıştır. Bunun yanında, düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporuna, davacı … şirketinin itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Davalı tarafından rapora itiraz edilmeksizin müvekkile ödeme yapılmıştır.
Davalının mevcut yasal hakkına dayanarak davacı şirkete müracaat ettiği ve İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna istinaden davacı tarafından davalıya ödeme yapıldığı sabit olup davalı mevcut sakatlığına ve rapora istinaden müracaatta bulunmuş ve tazminat ödemesini tahsil etmiştir.Davalının iş bu bedelin iadesinden sorumlu tutulabilmesi için kötüniyetinin ispatlanması zorunludur.
” Yargıtay 9. Hukuk Dairsinin 23.10.2009 Tarih, E: 2009/33526, K: 2009/28432 sayılı kararında; “Dava işçiye yapılan ödemelerin hak edilenden fazla oluşu sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davacı bir Devlet Kurumu, davalı işçidir. Kurumca davalı işçiye yasaya dayanılarak fazla ödemede bulunulmuştur. Davacı kurumun davacı işçiye göre sahip olduğu hesaplamaya ilişkin üstün donanımı ve ödeme miktarının belirlenmesinde uzmanlığı tartışılmazdır. İşçi iyiniyetlidir. Taraflar arasında ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir fark vardır. O halde somut olayın özelliği itibarıyla alacaklının zarara katlanması gerekir.” Somut durum ve yer verilen Yargıtay kararlarıına göre de davalı tarafça yapılan ödeme geçerli bir hukuki nedene dayalı olarak yapıldığından anılan gerekçelerle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının mahsubu bakiye harcın istek halinde karar kesinleştiğinden davacıya iadesine
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan masrafın yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Davalı tarafından yapılan 4,30 TL vekalet harcı ve 60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2018

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır