Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/259 E. 2019/995 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/259
KARAR NO : 2019/995

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucularından bulunduğunu, davalı şirketin mevcut müdürü tarafından müvekkili aleyhine İstanbul …. ATM’nin …. E sayılı tazminat davası açıldığını, ayrıca K. çekmece …. AsCM’nin … E sayılı dava ile müvekkili aleyhine hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan dava açıldığını ve müvekkilinn bu davadan beraat ettiğini, şirket müdürü …’ın kardeşinin müvekkilini tehdit ettiğini ve bu konuda da dava bulunduğunu, şirket müdürü olan diğer ortak ….’ın tek başına söz sahibi olmak için müvekkilini sindirmeye çalıştığını, müvekkilinin diğer ortağa olan güveninin tamamen sarsıldığını ve ortaklığın devamının çekilmez hale geldiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir olarak davalı şirkete kayyım atanmasını ve müvekkilinin hak ve borçlarının dondurulmasını, davalı şirketin feshine ve bu uygun görülmez ise davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, şirketin feshi için gereken koşullarının bulunmadığını, davacının 15/11/2013 tarihindeki istifasına kadar şirket müdürü olarak çalıştığını, diğer ortakların davacıyla şirketi idare etmesi hususunda vekalatname verdiğini,ancak davacının kendi kurduğu şirkete müvekkili şirketin çalışanlarını aktardığını, müvekkil şirketin müşterilerini kendi şirketine yönlendirdiğini, müdür olduğu dönemde irketin vergi ve SSK borçlarını ödemediğini, şirketin içini boşaltarak gittiğini, şirketin yeni müdürü ….’ın şirkete olan sorumluluklarını yerine getirmesi için davacıya çektiği ihtardan sonuç alınamadığını, davacı aleyhine İstanbul …. ATM’nin …. E sayılı rekabet yasağına aykırılıktan tazminat açıldığını, davacı ceza davasından beraat etti ise de hukuki sorumluluğunun bulunduğunu, davacının hakkını kötüye kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, Limited Şirketin Haklı Nedenlerle Feshi veya Ortaklıktan Çıkma isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı, şirket ortağı olduğunu, şirketteki diğer ortaklara olan güveninin tamamen sarsıldığını ve ortaklığın devamının çekilmez hale geldiğini ileri sürerek iş bu davayı açmıştır.
Davalı şirketin ticaret siciline kayıtlı merkez adresine göre mahkememiz iş bu davaya bakmaya yetkili ve davanın niteliğine göre de görevlidir. Diğer yandan davacının, davalı şirket ortağı bulunduğu, davacı dışında iki ortak daha bulunduğu saptanmıştır.
Tarafların dayandıkları deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi kurulu raporlarında özetle: ” Davalı şirketin dava tarihi itibariyle borca batık bulunduğu, ortaklar arasındaki davalar nedeniyle husumet oluştuğu ve bunun sonucunda güven ilişkisi kalmadığı, şirketin uzunca süre kar dağıtmadığı, şirketin feshi veya ortaklıktan çıkma koşullarının oluştuğu, ancak şirketin borca batık olması nedeniyle şirket ortaklığından çıkmaya karar verilmesi halinde davacıya herhangi bir ödeme yapılmasının söz konusu olmadığı” bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, TTK’nun 636/3. maddesine göre, haklı sebeplerin bulunması halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği; şirketin feshi yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına da karar verebileceği düzenlenmiştir.
Gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarına göre haklı sebep; organların işlevini yitirmesi, kar payı dağıtılmaması, ortağın genel kurula katılma, bilgi alma, denetleme hakkının ihlali, şirketin amaç ve konusunu gerçekleştirmesinin imkansız hale gelmesi, kötü yönetim iş göremezlik, rekabet yasağının ihlali, sadakat borcunun ihlali, şirket defterinin düzgün tutulmaması, diğer ortaklara hakaret ve müessir fiilde bulunmak, şirketin borca batık hale gelmesi gibi hususlar olarak sayılmaktadır.
Somut davada şirket tarafından davacı aleyhine İstanbul ….. ATM’nin …. E sayılı tazminat davası açıldığı, ayrıca K. Çekmece …. AsCM’nin ….. E sayılı dava ile davacı aleyhine hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan dava açıldığı ve bu nedenlerle ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacının ortağı bulunduğu şirketin borca batık hale geldiği, davalı şirketin hiç kar payı dağıtmadığı da bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Bu durumda davacı yönünden haklı sebeplerin gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Her ne kadar daha önce şirket müdürlüğüne seçilen davacının, bu görevinden ayrılmak suretiyle davalı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren bir şirkette ortak olmuş ve davalı şirkete karşı rekabette bulunmama borcuna aykırı davranmış ise de az yukarıda değinilen olgular karşısında bu durumun davacının şirketin feshi veya ortaklıktan çıkmaya karar verilmesi talebinin reddini gerektirecek nitelikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan davacı dışındaki diğer şirket ortaklarının şirketi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için çalıştıklarını beyan ettiklerinden ve fesih yerine davacının şirket ortaklığından çıkarılmasını istediklerinden, şirketin feshi yerine, davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasının somut olaya ve hakkaniyete daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Bilindiği üzere, TTK’nun 636/3. maddesine göre, haklı sebeplerin bulunması halinde şirketin feshi yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi halinde, payının gerçek değerinin ödenmesi gerekiyor ise de davalı şirketin borca batık olduğu ve bu nedenle davacıya ödenmesi gereken bir pay akçesi bulunmadığı anlaşıldığından davacının bila bedel ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Hal böyle olunca davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kruulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile davalı şirketin haklı nedenlerle feshi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaka birlikte TTK636/3. maddesi hükmü gözetilerek fesih yerine davacının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. numarasına kayıtlı …. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MÜH. DAN. EĞİTİM HİZ. İNŞAAT TİCARET LTD.ŞTİ. ortaklığından ÇIKARILMASINA,Davalı şirket borca batık olduğundan ayrılma akçesi verilmesine yer olmadığına,
2- Alınması gereken 44,40 TL karar harcından daha önce peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 3.758,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/11/2019 09:45

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
9 Tebligat – 107,00 TL
2 Müzekkere – 18,25 TL
Keşif Harcı – 314,00 TL
Keşif Araç Ücreti – 230,00 TL
Talimat Gideri – 89,50 TL
Bilirkişi Ücreti – 3.000,00 TL
Toplam = 3.758,75 TL