Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/256 E. 2019/107 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/256
KARAR NO : 2019/107

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirketinin Plastik Enjeksiyon kalıp imalatı yaptığını, davalı …. Ltd. Şti’nin kullanmakta olduğu makina kalıpları üzerinde tadilat yapılmasını müvekkilinden talep ettiğini ve yapılacak iş ve ödenecek ücrete ilişkin taraflar arasında 07/11/2013 tarihli sözleşme imzalandığını, hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine sözleşme ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun borca itirazı ile takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde “alacaklı firmadan daha önce kalıp satın alındığını ve bu kalıpların problemli çıktığını, alacaklının problemli çıkan kalıplar üzerinde tadilat yapmak üzere kalıpları aldığını, bunun neticesinde tadilat bedeli istediğini” beyan ettiğini, mahiyeti gereği her kalıbın talep edenin isteği doğrultusunda imal edildiğini, çoğu zaman kalıp sahibinin kalıp üzerinde tadilat yaptırarak aynı kalıbı tekrar kullanabildiğini, dava konusu olayda da borçlu davalının isteği doğrultusunda kalıpları üzerinde tadilat yapıldığını, kalıpların müvekkili firma tarafından davalıya satılıp satılmadığı dava açılış aşamasında firma sahibi yurtdışında bulunduğu için öğrenilemediğini, bu konuda bilahere beyanda bulunulacağını, ancak tadil edilen kalıpların müvekkil firma tarafından satılmış olsa bile, bu ürünü satın alan davalının kalıplarda sorun çıktığını öğrenmesinden itibaren süresi içinde satıcıya ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, davalının her hangi bir ayıp ihbarı sözkonusu olmadığını, davalının beyanları, imzaladığı sözleşme ile de çeliştiğini beyanla, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla; borçlu davalının itirazının iptali ile icranın devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemesine, masraf ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Yasal sürede vermiş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin iş yeri adresinin Silivri’de, davacı şirketin adresinin de Esenyurt ilçesinde olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin ifa yerinin de Selimpaşa’da olduğunu, davaya bakmaya yetkili mahkemenin bu sebeple Silivri Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın öncelikle yetkisizlik yönünden reddi gerektiğini, davalı firma ile davacı şirket kalıp üretimi hususunda bir sözleşme tanzim etmiş ve davacı firma sözleşmede yer alan ölçülere göre kalıp üretimi yaptığını, davalı firmanın ödemesi gereken bedelin tamamını ödediğini, davacı firma tarafından üretilen kalıpların davalı firmaya verildiğini, yapılan test imalatı sonunda çıkan malların standartlara uygun olmadığının tespit edildiğini, bu durumun davacı firmaya bildirildiğini ve davacı firmanın kalıplardaki hataları düzeltmeyi kabul ettiğini, davacı firma düzeltilmesi istenen kalıplar için ücret talebinde bulunduğunu, düzeltme yapıldıktan sonra dahi hatalı imalatın devam ettiğini, davalı kalıplara acilen ihtiyacı olduğun için takibe konu sözleşmenin tanzim edildiğini, sözleşmenin alt kısmında müzayaka altında sözleşmenin tanzim edildiğini, mahkemece davalıya verilen kalıp ölçüleri ilke davacının üretmiş olduğu kalıptan çıkan ürünler üzerinde yaptırılacak teknik incelemede haklılığının tespit edileceğini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine geçtiğini ve huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas …Karar sayılı ilamı ile dosyada yetkisizlik kararı verilmiştir.
Davalı tarafından 27/03/2017 tarihinde İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasından verilmiş olan kararın bozulması talebiyle İstinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstanbul BAM … H.D’nin … Esas …. Karar sayılı ilamıyla iş bölümü yönünden dairenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın İstanbul BAM … H.D’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul BAM … H.D’nin …. Esas …. Karar sayılı ilamıyla iş bölümü yönünden dairenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın istinaf incelemesi yapmakla görevli İstanbul BAM …. H.D’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul BAM … H.D’nin …. Esas … Karar sayılı ilamıyla İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/11/2016 tarih ve… Esas …. Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzii ile mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
28/11/2018 tarihli Bilirkişi Raporu;
İnceleme, Tespit ve Değerlendirme;
Dosya içeriği belge, bilgilere ve keşif sırasında elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan değerlendirmeler;
Yapılan keşifte davacı taraftan kimse bulunmamıştır. Davalı tarafa ait fabrikada yapılan keşifte dava konusu kalıpların istenen nitelikte onarımlarıın yapıldığı ve dava konusu olan çekme katsayısından doğan hataların artık olmadıkları beyan edilmiştir. Bu nedenle kalıpların üzerinde ve çıkan mamuller üzerindeki hataların olup olmadığı hakkında inceleme yapma imkanı olmamıştır.
07/11/2013 tarihli taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre dava konusu kalıpların onarım işlerinin yapılması konusunda tarafların anlaştığı görülmektedir.
Sözleşmeye göre kalıpların ölçülerinde değişiklik yapılması ve yüzeylerinin parlatılması vb gibi direk mamule etki edebilecek onarım işlerinin yapılması hususunda taraflar anlaşmıştır. Dava konusu kalıplarda çıkan imalatlar fittings parçalar olup bu parçalar borularda bağlantı elemanı olarak kullanıldığı için ölçüleri standartlara uygun olması gerekmektedir. Davalı taraf keşif sırasında kalıpların çekme katsayısı (Plastik malzemenin kalıplama sıcaklığından oda sıcaklığına soğurken parça boyutlarında ortaya çıkan büzülmedir, plastik malzemelerin termal genleşme katsayısı metallere nazaran daha yüksektir, plastiklerde her 100 derecelik sıcaklık değişimine karşılık ortaya çıkan kendini çekme oranı %0,1-2 seviyesindedir, kalıp boşluğu boyutları, parça boyutlarından kendini çekme payı kadar daha büyük olmalıdır.) dikkate alınmadan yapıldığı için standartlara uygun olmadığından sözleşmenin 1. Maddesindeki CNC tezgahında paso verilerek ölçü değişikliği yapılması ile standartlara uygun hale gelmesi istenmiştir. Davalı şirket üretmek istediği mamullerin çekme katsayısı yanlış kullanılarak yapılan kalıplardan çıkan mamullerin istenen nitelikte olmadığını beyan etmiştir.
Keşif sırasında davalı şirket yetkililerinin beyanları aynen şöyledir: Kalıplardan çıkan ürünlerin çapları TSE standartlarına uygun olmadığından dolayı olması gereken çaptan düşük çıkması nedeniyle kalıplara gerekli revize işlemleri SARMOLD tarafından yapıldığı, ancak yeterli olmamıştır. Daha sonra listedeki yazılı kalıplara davalı şirketin revize işlemi uygulanarak kalıpları kullanılabilir hale getirildiği beyan edilmiştir.
Dosyada bulunan sözleşmeye göre dava konusu kalıplarda bir revize işlemi için taraflar anlaşmışlardır. Bu revize işleminin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise istenen nitelikte olup olmadığı hakkında dosyada belge bulunmamaktadır. Davacı revizyonu yaptığını iddia etmektedir. Revizyondan sonra kalıpların deneme baskısı sırasında çıkan mamullerin uygun olup olmadığı hakkında taraflar arasında tutulmuş bir tutanak olmadığı için yapılan revizyonun hatalı olup olmadığı hakkında bir kanaat oluşmamıştır.
Kalıplar istenen ölçüye getirilmiş olduğundan hatalı ve ayıplı bir imalat bulunmadığı için davalı firmadaki keşif sırasında ayıplı veya hatalı bir imalat görülmemiştir.
Kalıp ilk yapıldığı zaman ayıplı imalat olarak yapılmış daha sonra kalıplar üzerinde yapılan revizyondan sonra üretimin ayıplı olup olmadığı veya tekrar bir revizyon yapılıp yapılmadığı hakkında belge bulunmamaktadır.
Sonuç;
-Dava konusu kalıplar 2013 yılında yapılmış davalı taraf çekme katsayısının yanlış seçilmiş olmasından dolayı kalıplardan çıkan mamullerin standart dışı mamul olması nedeniyle kalıplarda revizyonun şart olduğu ve bunun için 07/11/2013 tarihinde davacı ile yeni bir sözleşme yaparak kalıpların revizyonu konusunda anlaşmışlardır.
-Kalıplardaki revizyonlar yapılmış ama davalının iddiasındaki gibi kendileri mi yapmış yoksa davacı taraf mı yapmış bu konuda dosyada bir belge mevcut değildir.
-Halen kalıplar standartların istemiş olduğu ölçeklerde imalat yapmaktadır. Keşif sırasında ayıplı veya gizli ayıplı bir imalat tespit edilememiştir.
-Taraflar arasında ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belge de mevcut değildir.
-Yukarıda belirtilen hususlardan dolayı bir kanaat oluşturmak mümkün olmamıştır,
şeklinde rapor tanzim edilmekle;

Tüm dosya kapsamı uyarınca;
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün… E. dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine asıl alacak 50.000,00 TL , işlemiş faiz 3.385,76 TL toplamı 53.385,76 TL üzerinden takip yaptığı,borçlunun süresinde borca,faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği,davacının da iş bu itirazın iptali davasını yasal sürede ve de sadece asıl alacak üzerinden açtığı anlaşılmakla;
Taraflar arasında 0.7.11.2013 tarihli davalı tarafın imzasını taşıyan niceliği,niteliği ve onarım türü ayrı ayrı belirtilmek sureti kalıp onarım sözleşmesi yaptığı ve de bu iş karşılığında 50.000,00 TL üzerinde anlaşma sağlandığı görülmüştür.
Yerinde yapılan keşif esnasında söz konusu kalıpların hali hazırda açık ya da gizli ayıplı olmadığı ,kullanıma hazır durumda olduğu anlaşılmış;davalı her ne kadar revize işlemlerini davacı tarafın yaptığı ancak yeterli olmadığından kendilerince yaptırıldığı iddiasında bulunmuş ise de; bu iddiasına dayanak belge sunmadığı,taraflar arsında tutulmuş bir tutanak olmadığı ,velev ki iddiası doğru olmuş olsa dahi usulüne uygun davacı tarafa ayıp ihbarında bulunduğuna dair belge sunmadığı,
Bu hali ile davacın tarafın onarım işlemini bilirkişi raporu doğrultusunda da gereği gibi ifa ettiğinini kabulü gerekeceği bu hali ile taraflar arsındaki sözleşme uyarınca edimini ifa eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan 50.000,00 TL bedele hak kazanacağı her ne kadar davalı taraf sözleşmedeki imzayı kabul edip “sözleşmenin alt kısmında müzayaka altında sözleşmenin tanzim edildiği,”şeklinde beyanda bulunmuş ise de tacir olan davalının bu iddiasının dinlenilmeyeceği bu hali ile sözleşme bedeline davacının hak kazanacağı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün ….E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın talep gibi asıl alacak 50.000 TL üzerinden iptali ile bu miktar üzerinden aynen devamına,
3-Asıl alacak 50.000 TL’in %20’si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.415,50 TL nispi karar harcından peşin alınan 586,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.828,55 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı 4,10 TL vekalet harcı ve 586,95 TL peşin harç olmak üzere 618,75 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 862,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
9-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2019

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
618,75.-TL İlk masraf
600.-TL Bilirkişi ücreti
+ 262,50.-TL Yargılama gideri
1.481,25-L