Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/253 E. 2018/1184 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/253 Esas
KARAR NO : 2018/1184

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2019
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalının haksız ve kötü niyetli talebiyle Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında dosya borçlusu olmayan ve dosya borçlularıyla ilgisi dahi bulunmayan müvekkiline ait işyerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı haciz işlemi nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın haciz tarihi olan 30/01/2018 itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve hükmedilecek tutar üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin de Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın esası hakkında ise müvekkili şirket vekili tarafından gerekli araştırmalar yapılarak ihtiyati haciz kararındaki borçlu şirket ile davacı şirketin aynı iş kolunda yer almaları, davacı şirket yetkilisinin e-mail adresinin borçlu şirketin isminin aynı olması nedeniyle davacının işyerinde hacize gidildiğini, ancak davacı şirket yetkililerinin beyanları üzerine herhangi bir muhafaza işlemi yapılmadan geri dönüldüğünü, kısa bir süre sonra hacizlerinde kaldırıldığını, davacının ticari itibarının zedelendiğine dair herhangi bir delil sunulmadığını, haksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle manevi tazminat davası olup, davacı vekili müvekkilinin işyerinde davalı tarafından haciz yapıldığını, ancak haciz borçlusu şirket ile müvekkil şirketin organik yada fiili bağlantısı bulunmadığını, davalı şirketin yapmış olduğu hacizin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin bu haciz işlemi nedeniyle ticari itibar kaybına uğramasından dolayı 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili de davacının işyerinde yapılan haciz esnasında istikak iddiasında bulunulması üzerine haciz işlemlerini sonlandırılıp, mahçuz malların yediemin olarak istikak iddiasında bulunan şahsa bırakıldığını, muhafaza işlemi yapılmadığını, hacizlerin icra müdürlüğünce kaldırıldığını, bu haciz işlemi nedeniyle müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, davacı tarafa herhangi bir zarar verilmediğini, haciz işlemlerinin hukuka aykırı olmadığını ileri sürmüş, manevi tazminat talebinde TBK 49/1 maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğundan davalının yapmış olduğu haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından dosyada mevcut deliller de davacının işyerinde yapılan haciz nedeniyle maddi ve manevi bir mağduriyet yaşadığı, ticari kaybının olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığından koşulları oluşmayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 2.400,00.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90.-TL karar harcından peşin alınan 341,55.-TL harcın mahsubu ile bakiye 305,65.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …., Davalı vekili ….. yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır