Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/235 E. 2019/1047 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/235
KARAR NO : 2019/1047

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı bankanın …. şubesi tarafından POS CİHAZI kullanım ve kurulumu üyeliği teklif edildiğini ve bu hususta taraflar arasında 03/11/2017 tarihinde süresiz üye işyeri sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili bu sözleşme kapsamında POS cihazlarını iki ay kullandıktan sonra davalı bankanın 22/02/2018 tarihinde aniden pos cihazlarının kullanımını durdurduğunu, sözlü olarak da sözleşmenin feshedildiğinin müvekkiline ifade edildiğini, bilahare de diğer bankaların bu durumu ileri sürerek pos cihazlarının kullanıma kapattıklarını, müvekkilinin yaptığı araştırmada davalı bankanın BKM’ye müvekkili hakkında olumsuz sicil verdiğini öğrendiğini, davalı bankanın haksız iş ve eylemleri nedeniyle müvekkilinin büyük maddi ve manevi zararlara uğradığını ve kredibilitesinin düştüğünü, davalı bankanın müvekkiline 22/02/2018 tarihide yazı göndererek sözleşmedeki tek taraflı fesih hakkına dayanılarak sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, feshin usulünce yapılmadığını ve haksız olduğunu ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespitine, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin müvekkilince tek taraflı fesih edildiğinin doğru olduğunu, ancak feshin sözleşmenin 19. maddesine aykırılıklar yapıldığının tespiti üzerine haklı nedenle yapıldığını, manevi tazminat talep koşullarının bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin merkez adresine göre İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu,davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, Bankacılık Sözleşmesinin (post cihazı kullanımına ilişkin) Haksız Feshinden Kaynaklanan Tazminat İsteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı ile davalı banka arasında 03/11/2017 tarihli post cihazı kullanımına ilişkin sözleşme akdedildiği, bilahare davalı bankaca 22/08/2018 tarihinde POS cihazlarının kullanıma kapatıldığı ve taraflar arasındaki sözleşmesinin feshedildiğinin davacıya bildirilmesi üzerine davacının sözleşmenin haksız feshedildiği ve BKM’ye davacı hakkında olumsuz sicil verdiği iddiasıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaların irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda özetle: “Taraflar arasında 03/11/2017 tarihli post cihazı kullanımına ilişkin sözleşme akdedildiği, bilahare davalı bankaca 22/08/2018 tarihinde POS cihazlarının kullanıma kapatıldığı, dava dışı ….. firmanın kullanımında bulunan kredi kartlarından bir kısmının davacı şirket ortaklarına ait bulunduğu, davacı firma ile dava dışı firma arasında karşılıklı işlemler yapıldığının tespit edildiği, davacının POS cihazlarının kullanıma kapatılmasından dolayı zarar ettiği iddiasının ispata muhtaç olduğu, aksi kanaat halinde ise davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının 6.922,16 TL olduğu” bildirilmiştir.
Davalı banka savunmasında davacı firma ile ORTAK… firması arasında bağlantı bulunduğunu, her iki firmanın çapraz olarak birbirine ait kartlar ile işlem yaptıkları, para transferi gerçekleştirdikleri, işlemlerin gerçek bir satış işlemine yönelik olmadığından sözleşmenin 19. maddesine aykırılıklar yapıldığının tespiti üzerine haklı nedenle yapıldığını bildirmiştir. Alınan bilirkişi raporu davalı banka savunmasını doğrular niteliktedir. Bu durumda sözleşmenin haksız feshedildiğinin kabulü mümkün değildir. Kaldı ki, bir an aksi düşünülse bile davacının bu nedenle zarara uğradığı ispat edilmemiştir.
Diğer yandan davacı maddi tazminat istemiş ise de somut olayda bankaca yapılan işlem yasa gereği olup, ayrıca manevi tazminat isteme koşullarının oluştuğu da ispat edilememiştir.
Hal böyle olunca ispat edilmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince maddi tazminat talebi yönünden hesap edilen 2.725,00 TL ; manevi tazminat yönünden hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019 10:06:14

Katip …

Hakim …