Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/215 E. 2018/236 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/215
KARAR NO : 2018/236

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; 10/10/2016 tarihinde müvekkiline ait … plakalı 2013 model … tipi araca, davalının maliki olduğu ve …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracının hem lüks segmentte bir araç olması hem de yeni bir model gibi sebepler mucibince 35.000 TL’lik bir değer kaybının söz konusu olduğunu, bu sebeple … plakalı araç maliki … Ltd. Şti. Hakkında, müvekkilinin aracında meydana gelen 35.000,00 TL değer kaybı tazminatı ve müvekkilinin aracının 15 gün serviste onarım görmesi sebebi ile araç mahrumiyet tazminatı olarak 1.500,00 TL’nin kaza tarihinden işleyen faizi ile tahsili için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatma zorunluluğumuz doğduğunu, ancak borçluların, süresi içerisinde tarafına herhangi bir borçları olmadığı, olsa dahi bu meblağı sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiği iddiası ile itiraz ettiklerini, KTK ilgili hükümlerince trafik kazası sebebi ile meydana gelen zarardan motorlu aracın işletenin, sürücüsünün ve sigortacısının müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile 35.000,00 TL değer kaybı tazminatı ile 1.500,00 TL araç mahrumiyet tazminatının kaza tarihi olan 10.10.2016 tarihinden işleyecek faizi birlikte tarafına ödenmesine, %20’den az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava şartları bakımından HMK 114.madde uyarınca resen her aşamada incelenebildiği dikkat alınarak dosya üzerinden yapılan incelemede,
Dava, haksız eylemden kaynaklanan değer kaybı zarar nedeniyle itirazın iptali davasıdır.
Davada davacı hususi araç ve binek araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin olup aracın ticari araç olmayıp davacının tacir olmadığı gözetildiğinde TTK’dan kaynaklı bir dava olmayıp TBK 49 madde uyarınca haksız fiilden kaynaklı zarar sebebiyle sebebiyle açılmış alacak talebi olduğu dikkate alındığında hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK.m.5). Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nisbi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın tacir olup ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir.
Dava 6102 sayılı TTK’dan değil alt işverene ait işçiye ödenen bedelin ödenmesi sonucu rücu sebebine dayalı genel hükümler uyarınca her iki tarafın da tacir olması gerektiği gibi her iki taraf ,için de ticari iş sayılması gerektiğinden değer kaybı zararı için genel mahkemelerde dava açılabileceğinden HMK’nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu aşama anılan sebeplerle HMK.’nın Dava Şartları başlıklı 114/c maddesinde sayılan Görev hususu aynı kanunun 137 ve 138 maddeleri uyarınca ön inceleme ile dosya üzerinden karara bağlanabileceğinden Mahkememizin görevsizliğine,dava dilekçesinin görev yönünden Bu nedenle iş bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev Reddine karar vermek gerekmiş hal böyle olunca, iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Büyükçekmece Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak), gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 02/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.