Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/183 E. 2018/397 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/183 Esas
KARAR NO : 2018/397

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin “…” logosu ile yurtiçi ve yurt dışı paket ve kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, taraflar arasında 1/08/2014 tarihli Yurt Dışı Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmei ile akdedildiğini, Akdedilen taşıma sözleşmelerine istinaden davalı borçlu şirkete ait yurt içi ve yurt dışı gönderilerin, müvekkili şirket tarafından taşındığını, alıcılarına teslim edildiğini, taşıma işi hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, davalı borçlu şirketin 13/04/2016 tarihinde … Taşıma Takip numarası/Konşimento/… numarası ile …’ lığa ve … Taşıma Takip Numarası/ Konşimento/ …numarası ile de İtalya’ ya uluslararası havayolu taşıması yaptırdığını, her iki taşımaya ilişkin taşıma ücreti, gönderen davalı şirketin ödemesi gerektiğini, müvekkili şirketin hak kazandığı uluslararası havayolu taşıma ücretini tanzim ettiği 07/08/2017 tarihli … nolu fatura ile 1.134,56 TL sı olarak tahakkuk ettirdiğini ve anılan faturayı davalı borçlu şirkete tevdii ettiğini, davalı borçlu şirket adına … ve … ile e-mali yazışmaları yapıldığını, davalı borçlu şirket temsilcisi …’ nın 27/09/2017 tarihli cevabı e-maili ile ödeme yapılmayacağını, kendisinin bir daha rahatsız edilmemesini istediğini, bunun üzerine 1.134,56 TL tutarındaki taşıma ücretinin ödenmesi için 25/12/2017 tarihli talep yazısının davalı borçlu şirkete gönderildiğini, netice alınamaması üzerine de 19/01/2018 tarihinde icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin 24/01/2018 tarihinde davalı borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı borçlu şirket vekilinin tanzim ettiği 29/01/2018 tarihli dilekçe ile davalı borçlu şirketin adresinin Ataşehir ilçesi olduğunu, dolayısı ile Bakırköy İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu iddia olunarak yetki itirazında bulunulduğunu ve icra takibine konu edilen her iki yurt dışı taşımanın yapıldığı tarih 13/04/2016 tarihi olduğunu, bu tarihten sonra 01/03/2017 ve 29/05/2017 tarihli cari hesap mutabakat formları ile alacak/borç olmadığının belirtildiğini, taşıma tarihinden 9 ay 12 gün sonra taşıma ücreti faturası düzenlenmesinin haklı olmadığı iddia olunarak icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, davalı borçlu şirketin Bakırköy 2.İcra Müdürlüğünen yetkisine yönelik itirazının haksız ve usulsüz olduğunu, bu itibarla da davalı borçlu şirketin yetki itirazının reddine karar verilmesini, icra takibine itirazının haksız ve usulsüz olduğunu, itirazın iptaline, icra takibinin 1.134,56 TL üzerinden devamına, icra takibine haksız yere itiraz eden davalı borçlu şirketin %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı borçlu şirkete tahmil kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/03/2018 havale tarihli feragat dilekçesi ile davasından feragat ettiğini, davalı vekili de 03/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile. taraflar arasıanda yapılan görüşme neticesinde anlaşmaya varıldığını, dava ve icra takibini esas almak üzere müvekkili şirket tarafından 2.000 TL davacı vekili hesabına yatırıldığını, karşılığında ise davacı vekilinin, müvekkili e-postasına dava ve icra takibine yönelik herhangi bir alacağınına kalmadığından bahisle ibraname göndererek iş bu davadan feragat edeceğini bildirdiğini, bu aşamada varılan anlaşma çerçevesinde, davacı yanın davadan feragati halinde mezkur feragat beyanını kabul ettiklerini, buna mukabil her hangi bir vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 11,96.-TL ( feragat nedeniyle duruşmasız 3/1 ) karar harcından peşin alınan 35,90.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 23,94.-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin talepleri gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 05/04/2018

Katip …

Hakim …