Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/172 E. 2022/518 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/172 Esas
KARAR NO : 2022/518

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu haksız fiil sonucu hasar meydana gelen, müvekkili …’ın oğlu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … marka … model araç müvekkili …’a aittir. Müvekkilinin aracına arkadan çarpan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … marka …. model otobüsün sahibi davalı …’tır. Müvekkilinin oğlu …, 25.12.2016 tarihinde sabah saatlerinde … Yolu, … yönü … Otel mevkiinde, emniyet şeridinde durduğu sırada, davalı … ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı …. marka … model otobüs yüksek hızla müvekkilinin aracına arkadan çarparak aracı metrelerce sürüklediğini ve araçta büyük hasar meydana getirdiğini, T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından yönetmelikle kurulan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin sistemine, kazaya ilişkin tutanak yüklendikten sonra, merkezce, … sürücüsü davalı … 0100 kusurlu bulunduğunu, … plakalı otobüsün …. nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında zararlarının tazmini için müvekkilinin başvurusunu davalı … AŞ. 15.02.2017 tarihinde reddettiğini, davalı …., diğer davalı …’a ait aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu, yasal açıdan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı, limit dahilinde teminat altına almış olduğundan, müvekkilinin zararını tazmın etmekle sorumlu olduğunu, Müvekkilinin aracının kaza tarihindeki ikinci el fiyatı ve kaza sonrası değeri tespit edilerek aradaki farkın tazmini gerektiğinden, aracın parklandığı mahalde bilirkişi refakatinde keşif yapılmak suretiyle aracın durumunun, kaza sonrası değer kaybının, yapılması gerekli onarım kalemlerinin ve bedellerinin, aracın onarımının mümkün olmaması yahut faydalı olmaması halinde hurda değerinin tespiti ve bu hususlarda bir rapor alınması için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş. Dosyası nezdinde müvekkil adına başvuru yapıldığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş. dosyası nezdinde açılan tespit davasına davalılardan … Sigorta A.Ş. ile … itiraz ettiğini, diğer davalı …ın herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin aracı hurda hali ile bilirkişi raporunda belirlenen hurda bedeli üzerinden 15.000,00TL ye 3. bir şahısa haricen sattığını, ancak bakiye hasar bedeli tutarı olan 30.000,00 TL davalılar tarafından tazmin edilmediğini, müvekkilinin aracında, haksız fiil sonucu meydana gelen 30.000,00 TL’lik maddi zararın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tazminine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya ilişkin sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 31.000,00 TL olup kabul manasına gelmemek kaydı ile şirketlerinin bu teminat ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın gerçekleşmesi üzerine sigortalı tarafından müvekkil şirkete bildirimde bulunulması üzerine ilgili birim tarafından … numaralı hasar dosyası kapsamında inceleme başlatıldığını, dosya, şüpheli bulunarak araştırmaya sevk edildiğini, tanzim edilen araştırma raporunda tespit edilen hususlar çerçevesinde müvekkil şirketin hasardan sorumlu bulunmaması sebebiyle talebin reddine karar verildiğini, bu hususun davacı yana bildirildiğini, söz konusu araştırma raporunun müvekkili tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu sürücülerin çelişkili beyanları sebebiyle kazanın oluşumu ile ilgili olarak olumsuz kanaat oluştuğunu, hasarın reddedildiğini, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davada dayanılan ve delil tespiti suretiyle alınan bilirkişi raporundaki belirlemeleri hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davacı yanın, davaya konu talebine ilişkin olarak haksız fiil tarihinden itibaren işletilmek üzere ticari temerrüt faizi talebinde bulunduğunu, ayrıca aracın ticari nitelikte değil otomobil niteliğinde olduğunu, asıl zarar verenden istenemeyecek ticari faizin onun sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinden de istenemeyeceğini, davanın tümden reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu trafik kazasında davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalılardan tahsiline ilişkin haksız fiilden kaynaklana maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu aracın trafik tescil kayıtları, davalı araca ilişkin sigorta ve hasar dosyası, dava konusu aracın tramer kayıtları, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Değişik İş sayılı dosyası, celbedilerek incelenmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davacı annem olur. Dava konusu araç annem üzerine kayıtlıdır. Ancak kaza tarihinde ben kullanıyordum. Olay günü ben aracımla orta şeritte gidiyordum. Sağ şeritten hafriyat kamyonu gidiyordu. Kamyon benim aracıma sıfır geçti. Biran tekerim patladığını anladım. Kamyonların tekerlerindeki dışa çıkık bijonun tekerimi deldiğini gördüm. Bu sebeple emniyet şeridine aracımı çektim. Dörtlülerimi yaktım. Reflektörümü kurdum. Ve araca bindim. Çekiciyi bekliyordum. Bagajın kapağında da reflektör olduğu için bagaj kapısını açık bıraktım. Bu sırada davalı araç gelerek arkadan aracıma çarptı. Ben gelişini görmedim. 300 – 400 metre öne doğru sürüklendim. Çarpan araç emniyet şeridinden geliyordu aksi halde beni o kadar öne doğru sürükleyemez. Daha sonra polisleri çağırdık. İkimizin huzurunda tutanak tuttular. Daha sonra çekici gelip aracı götürdü. Araç perte çıktı. Kaza benim söylediğim şekilde olmuştur. Kamyonun bana çarpmasıyla ben savrulmadım. Ben lastiğimin patladığını anlayınca sağ şeride çektim. Gerekli önlemleri aldım. Yaklaşık 15 dk sonra davalı minibüs bana arkadan çarptı. Arkadan çarptığı için beni sürekleyip ikimizde emniyet şeridinden olacak şekilde durduk. Kamyon lastiğimin patlattığını farketmedi ve gitti. Ben plakasını bu sırada göremedim ve alamadım. Kamyon araca zarar vermemişti. Sadece sağ ön kapakta biraz boya kalkmıştı. Kamyon hafriyat kamyonu idi. Arkası sarı renkli idi” demiştir.
Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinde rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin …. tarihli raporunda özetle; “25.12.2016 günü saat 08.00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile Basın Ekspres yolu üzerinde İkitelli Organize Sanayi istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalli yere geldiğinde, idaresindeki otobüsün ön kısımlarıyla; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu dava konusu olay meydana geldiğini, Mevcut verilerle;1.Durum: Sürücü …’ın beyan ettiği şekilde seyir halindeyken sürücüsü tespit edilemeyen plakası belirsiz kamyonun bu otomobilin teker kısımlarına çarpmasının ve tekerinin patlamasından dolayı yolun sağ tarafında emniyet şeridi üzerinde idaresindeki otomobili durdurduğu ve dörtlülerinin açık olduğu esnada gerisinden gelen davalı sürücünün idaresindeki otobüs ile bu otomobilin arka kısımlarına çarptığının kabulü halinde; A) Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermesi, görüş alanını kontrol altında bulundurması, zorunlu haller dışında emniyet şeridi üzerinde seyretmemesi, olay mahallinde emniyet şeridi üzerinde duran ve dörtlü ikaz lambaları yanan otomobili zamanında fark ederek bu otomobile karşı zamanında etkili ve yeterli tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, bu otomobile arkadan önlemsizce çarptığı olayda asli kusurludur. B) Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalli yolda idaresindeki otomobilin tekerine çarparak lastiğinin patlamasından dolayı yolun sağ tarafında bulunan emniyet şeridi üzerinde durduğu ve dörtlü ikaz lambalarını açtığı hususları dikkate alındığında hatalı tutum ve davranışı olmadığından kusursuzdur. 2.Durum: Davalı sürücü …’ın beyan ettiği şekilde idaresindeki otobüs ile seyir halindeyken ön ilerisinde seyir halinde olan otomobile başka bir aracın çarpmasıyla otomobilin savrulup otobüsün önüne düşmesiyle bu otomobile çarptığının kabulü halinde; A) Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile seyir halindeyken ön ilerisinden meydana gelen olaydan dolayı savrularak önüne düşen otomobile karşı alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından kusursuzdur. B) Olay mahallinde meydana gelen ilk kazanın meydana geliş şekli ile ilgili olarak bilgi olmamasından dolayı bu kazanın etkisiyle davalı sürücü sevk ve idaresindeki otobüsün otomobile arkadan çarparak karıştığı ikinci olayda, ilk kazanın asli etken olduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki hususlar çerçevesinde gerçekleşen olayda; 1.Durumun kabulü halinde;A) Davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B) Sürücü …’ın kusursuz olduğu, 2.Durumun kabulü halinde; A) Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu, B) Olay mahallinde meydana gelen ilk olayın ikinci olay üzerinde %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaatini bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonundan tekrar rapor alınmış ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonunun … tarihli raporuna göre; 25.12.2016 günü, saat 08.00 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı otobüs ile Basın Ekspres yolu üzerinde İkitelli Organize Sanayi istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalli yere geldiğinde, aracının ön kısımlarıyla; sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu dava konusu kaza meydana geldiği, Davalı sürücü … yönetimindeki otobüs ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermemiş, ön ileri hareket alanını kontrol altında bulundurmayıp vasıtalara ayrılan yol bölümü içerisinde kalacak şekilde seyrine özen göstermemiş, emniyet şeridine veya bankete girerek bu mahalde bulunan otomobile önlemsiz vaziyette çarpmış, K.T.K ‘nun Madde 46/f (Trafik kazası, arıza hâlleri, acil yardım, kurtarma, kar mücadelesi, kaza incelemesi, genel güvenlik ve asayişin sağlanması gibi durumlar dışında emniyet şeritlerini ve banketleri kullanmamak) ihlal etmiş olmakla olayda asli kusurlu olduğu, sürücü … yönetimindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalli yolda idaresindeki otomobilin tekerine çarparak lastiğinin patlamasından dolayı yolun sağ tarafında bulunan emniyet şeridi üzerinde durduğu ve dörtlü ikaz lambalarını yaktığı olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından bahisle sonuçta atfı kabil kusuru olmadığı, davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirilmiştir.
Dava dosyasında bulunan tüm belgeleri incelemek suretiyle, davaya konu trafik kazasında kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının, davacıya ait … plaka no’lu araçta meydana gelen zarar, ziyan miktarının ve davalı tarafa düşen miktarın belirlenmesi için bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/03/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasına sunulan … plaka no’lu aracın onarımı sırasında çekilen fotoğraflarının üzerinde inceleme yapılabilir kopyalarının, Kaza sonrası pert olan … plaka no’lu aracın hasarlı olarak Noter Satış belgesinin, Dava konusu 25/12/2016 tarihinde meydana gelen kazadan önce … plaka no’lu aracın daha önce geçirmiş olduğu kazaların listesi ve bu kazalara ait ekspertiz raporlarının ve bu kazalardaki aracın hasarlı durumunu gösterir fotoğraflarının dosyaya sunulması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce eksik evraklar temin edilerek dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 09/08/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacı araç sürücüsünün beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini ve kazanın oluşumunda … plaka no’lu aracın sürücüsü …, yolda arızalanan aracını yolun sağındaki emniyet şeridine park etmesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 135’te belirtildiği gibi düz ve aşağıya eğimli yolda 150 metre uzaklıktan görülebilen dörtlülerini yakması nedeniyle, kazayı önleyebilecek gerekli ve yeterli güvenlik tedbiri aldığı ve kusursuz olduğu, … plaka no’lu aracın sürücüsü …, kendi yol ve şeridinde seyrederken aracının hızını Karayolları Trafik Kanunu Madde 52 b’de belirtildiği üzere (sürücüler hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır) kurallarına uyması gerekirken bu kurallara uymayarak, yolda dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak aracını hızlı sürmesi ve emniyet şeridine geçip aynı yönde ileride emniyet şeridinde aracı arızalandığı için kazayı önleyici tedbir alınan (dörlüleri yakmış) aracı gördüğünde, kazayı önlemek için zamanında fren tedbiri almaması nedeniyle park halinde bulunan araca çarpma sebebiyle, kazanın meydana gelişinde tamamen ve % 100 kusurlu olduğu ve dava konusu araçtaki hasar miktarının 27.000,00-TL olduğu ve dava konusu kazanın davalı aracın sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığını ve sigorta poliçesi tarihleri arasında meydana geldiği tespit edilmiştir.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından davacıya ait kaza tarihinde davacının oğlu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca davalıya ait … plakalı aracın çarpması sebebiyle dava konusu araçta hasar meydana geldiğini, meydana gelen kazada davalının kusurlu olduğunu, bu nedenle araçta meydana gelen hasarın davalı araç sürücüsü …, araç maliki … ve davalı araç sigortacısı davalı … Şirketinden tahsili talep etmiştir. Davalılar tarafından meydana gelen kazada davalı araç sürücünün kusurlu olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı tarafça ve davacı araç sürücü tarafından olay tarihinde davacı aracına plakasını alamadığı bir hafriyat kamyonunun kendi aracının tekerini patlatması sebebiyle aracını emniyet şeridine çektiğini, dörtlüleri yakıp, reflektörü kurup, araç kapısı açık bir şekilde çekiciyi beklediği sırada davalı aracın gelerek arkadan kendisine çarptığını beyan etmiştir. Davalı araç sürücüsü ise davacının aracına önce başka bir aracın çarptığını, daha sonra aracın kendi önünde düştüğünü ve kendisinin araca çarptığını, park halindeki araca çarpmadığını beyan etmiştir. Tarafların birlikte imza altına aldığı kaza tespit tutanağında davacı araç sürücüsünün kendisine ilk önce başka bir aracın sağ önden çarptığını ve kendisinin savrulduğunu ve sağ şerite düştüğünü, bu sırada davalı aracın kendisine arkadan çarptığını ve reflektör ve dörtlülerinin açık olduğunu beyan etmiş, davalı araç sürücü ise davacı araca başka bir aracın çarptığını, çarpmanın etkisi ile sağ şeritte durduğunu ve kendisinin araca arkadan çarptığını beyan etmiştir. Söz konusu kaza tespit tutanağında taraflar beyanlarına itiraz etmeden ve itiraz şerhi koymadan imzalamıştır. Kaza tespit tutanağında davacı tarafça reflektör ve dörtlülerinin yandığı belirtilmiş, davalı tarafça ise araca arkadan çarptığı kabul edilmiştir. Davacı aracın kazadan sonra çekilen fotoğrafları incelendiğinde davacı aracın yan taraflarında hasar olmadığı, hasarın sağ ön teker kısmında ve hasarın tamamen arka bagaj kısmında olduğu görülmüş, arka bagaj kapağının açık olduğu ve bagaj kapağında zarar olmadığı, aracın dörtlülerinin yandığı görülmüştür. Bu durumda davacı araca çarpan dava dışı aracın sağ önden çarptığı, davalının ise arkadan çarptığı, aracın dörtlülerinin yandığı ve aracın bagaj kapısının açık olması dikkate alındığında reflektörlerin kurulu olduğu hususlarına ilişkin davacı araç sürücü olan tanık beyanlarını söz konusu fotoğrafların teyit ettiği anlaşılmıştır. Yine dava konusu araca ilişkin fotoğraflardan davalının aracının davacının aracına çarptığı sırada davacı aracının emniyet şeridinde yasal mevzuat gereğince alması gereken tedbirleri almak suretiyle beklediği anlaşılmış ve kazanın davacı araç sürücünün anlattığı şekilde olduğu kanaatine varılarak davacının meydana gelen kazada kusursuz, davalının ise % 100 kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporlarına Mahkememizce itibar edilmiş ve hükme esas alınmıştır. Açıklanan nedenlerle davalının kusursuz olduğu yönündeki davalılar itirazlarına itibar edilmemiştir. Bilirkişi heyeti tarafından dava konusu araçta meydana gelen zararın kaza tarihindeki rayiç değerinin 27.000,00-TL olduğu tespit edilmiş ve usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının raporda tespit edilen zararının hüküm altına alınmasına, davalıların temerrüt tarihleri dikkate alınmak ve dava konusu talep ticari iş olmadığından yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Dava konusu 25/12/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacının aracında meydana gelen 27.000,00-TL hasar bedelinin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 25/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …. yönünden 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.844,37 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.332,04 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı … ve …. kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar …. Sigorta A.Ş ve …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 548,23 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 2.217,06 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin ve davalı …’ın yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır