Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/159 E. 2019/259 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO : 2019/259

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2019
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Dava dışı sigortalı … Ltd. Şti tarafından taşımaya konu edilecek emtia, müvekkil şirket tarafından …. numaralı Yurtiçi Taşıyıcının Sorumluluğu Blok Sigorta Poliçesi ile 27.12.2016-27.12.2017 tarihleri arasında nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, Sigortalı şirket, dava dışı satıcı firma ile yapmış olduğu sözleşmeye istinaden muhtelif emtianın Adana’dan İstanbul’a taşınması hususunda nakliyeci davalı … …. ile anlaşmış olduğunu, nakliyata konu toplam 20.000 kg. ağırlığındaki Laminant parke, Adanandaki adresinden davalıya ait …. plakalı kamyona 27.03.2017 tarihinde yüklendiğini ancak, ….plakalı nakliye aracı, aynı zamanda araç sürücüsü de olan davalı taşıyanın araç hakimiyetini kaybederek park halindeki …. plakalı araca çarpıp yan yatmast/devri İmesi neticesinde taşınan emtianın tamamı kullanılamayacak halde zayi olduğunu, Söz konusu olay ile ilgili trafik polisi tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, davalının kusuru olduğunun tespit edildiğini, Sigorta şirketi tarafından tayin edilen bağımsız Ekspertiz incelemesi sonrasında 26.923,85 TL tutarındaki hasar tazminatı, müvekkil şirket tarafından sigortalısı adına, zarar gören şirket sigortacısı …. Sigorta A.Ş. Hesabına 23.06.2017 tarihinde ödendiğini, Sigortalının söz konusu kaza ve hasar nedeniyle sahip olduğu tüm talep ve dava haklan, müvekkil şirket tarafından devir ve temlik alındığını, söz konusu husus 05.07.2017 tarihli rücu yazısı ile davalıya bildirildiğini ancak, davalının meydana gelen zararı tazmin etmediğini, 26.923,85 TL nin 23.06.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davalı müvekkil, dava dışı …. Ltd. Şti ile yapmış olduğu anlaşma gereği, 20.000 kg. ağırlığındaki Lamınant parkeyi Adana ilindeki yükleme yerinden dava dışı alıcının Avcılar/İstanbul adresindeki tesislerine götürmek üzere …plakalı kamyonuna yüklediğini, Davalı müvekkil tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, …plakalı aracı ile seyir halinde iken Aksaray ilinde kaza yaparak devrildiğini, kaza davalının kusuru olmaksızın meydana geldiğini, Davacı tarafça dava konusu edilen zarar fahiş ve yüksek olup gerçeği yansıtmadığını, kazadan sonra davalı müvekkil olay yerini ve davaya konu olan laminant parkeleri fotoğrafiadığım ve mahkemeye sunduklarını, fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere laminant parkeler hemen hemen hiç zarar görmediğini, alman zarar raporlarım kabul etmediklerini, hukuka aykırı rapor düzenlenerek tespit yapıldığını, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığından açılmış ceza dosyasının bu davayı etkileyeceğinden bekletici sorun yapılmasını, Haksız hukuka aykırı açılmış bulunan bu davanın reddi ile yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle TTK 1472 maddesinde düzenlenen rücuen tazminat davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyetinin 01/02/2019 havale tarihli raporunda; ……….a) Trafik polisleri tarafından tanzim edilen Trafik Kazası Tespit Tutanağında; 28.03.2017 günü saat 01.50 sıralannda Aksaray ilinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; …plakalı kamyon sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K. 52/b ( hızım, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kuralım ihlal etmesi nedeniyle KUSURLU olduğu tespitinin yapıldığı,
b) Davalı sürücü … idaresindeki …plakalı kamyon ile gece vakti saat
01.50 sıralarında direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafında bulunan bordür taşlarına ve park halindeki …. plakalı otomobile çarptıktan sonra kamyonu yolun sağ tarafına yan yatırması neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği ve sürücünün kusurundan kaynaklandığı,
c) Sigortalı tarafından düzenlenen 27.03.2017 tarihli taşıma İrsaliyesinde; …plakalı araç sürücüsü …, taşman mal m cinsi Sunta, miktarı 17.140 kg.-20 ton, gönderenin adresi Sarıçam/Adana, alıcının adresi Avcılar/İstanbul, alınan nakliye ücreti 83 TL+kdv olarak belirtildiği,
d) …. Sigorta A.Ş. tarafından yaptırılan ve …. Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 07.04.2017 tarihli Nakliyat Sigortası Ekspertiz Raporunda;“ Yapmış olduğumuz incelemede, taşınmakta olan laminant parkelerin tamamının, ambalajının kısmi olarak yırtılmak suretiyle deforme olduğunun, deforme olan paketler içerisindeki parkelerin de birçoğunun uç ve bağlantı(birbirine geçme) yerlerinden kırıldığım, bir kısmında da yüzeysel çizikler oluştuğu tespitinin yapıldığı, parkelerin köşe kısımlarındaki kırılmalar ve yüzeylerindeki çizilmeler, sevkıyatı yapılan ürünün I. Kaliteden II. Kaliteye düşmesine sebep olabilecek nitelikte olduğunu, Toplam 1.908,72 M2 Laminant parke, mevcut hasarları nedeniyle, I. Kalite satış özelliğini kaybettiğinin belirtildiği,
Emtia miktan: Laminant Parke Emtia Bedeli Sigorta Bedeli
Hasar Hesaplaması olarak:
Hasarlı Emtia Bedeli % 10 İlave Bedel
; 1.908,72 M2( 20.000 Kg)
; 34.923,85 TL+ % 18 KDV : 800.000.000,00 TL
34.923,85 TL 3.492,38 TL
38.416.23 TL -7.200,00 TL
31.216.23 TL
Toplam Sovtaj Bedeli Toplam Hasar Miktan
Olarak Ekspertiz Raporunda tespite yer verildiği görülmüştür.
Ancak, Davalı taraf; 07.04.2017 tarihli Nakliyat Sigortası Ekspertiz Raporunu kabul etmediklerini, dosyaya sundukları emtia fotoğraflarda laminant parkelerin hemen hemen hiç zarar görmediğini ve alınan zarar raporunu kabul etmediklerini beyan etmiştir.
DAVALININ SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME;
6102 Sayılı T T K. 875/1. Maddesi; Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur: ” Ve 876/1. Maddesi; Zıya, kasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarmı önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. ” Maddelerinde tanımlanan ve taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaran/azaltan özel haller mevcut değildir. Taşıyıcının dikkat ve yüksek özeni göstermediği anlaşılmaktadır.
T T K. 888/1. Maddesi; Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyemm zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. ” Hükmünü düzenlemiştir.
T.T.K. 881/1 Maddesi; Taşıyıcı, eşyanın zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 inci madde uyarınca ödenmesi gereken tazminattan başka, zararın saptanması için yapılması zorunlu olan giderleri de tazminle yükümlüdürDavacı tarafından 26.923,85 TL nin 23.06.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep
Davalı… meydana gelen riyadan T.T.K. 875/1. ve 888/1. Maddelerine göre sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
V- SİGORTA VE TÜRK TİCARET KANUNUNDAKİ DÜZENLEMELER;
GEREKÇE/Madde 1445 – Sözleşmenin devamı sırasındaki bildirim yükümlülüğünün ihlali, sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğünün ihlalinde olduğu gibi illiyet ve kusur unsurları da dikkate alınmak suretiyle hüküm altına alınmıştır.
TTK- MADDE 1445- (1) Sigortacı sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mevcut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul edilebilecek olayların varlığını öğrendiği takdirde, İm tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir veya prim farkı isteyebilir. Farkın on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme feshedilmiş sayılır.
(2) Değişikliklerin yapılmasından önceki duruma dönüldüğü takdirde fesih hakkı kullanılamaz.
(3) Süresinde kullanılmayan fesih ve prim farkını isteme hakkı düşer.
(4) Rizikonun artmasına, sigortacının menfaati ile ilişkili bir husus, sigortacının sorumlu olduğu bir olay veya İnsanî bir görevin yerine getirilmesi ve hayat sigortalarında da sigortalının sağlık durumunda meydana gelen değişiklikler sebep olmuşsa, birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri uygulanmaz
(5) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmali belirlendiği ve değişikliklere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu ihlal tazminat miktarına veya bedele va da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre. tazminattan veva bedelden indirim yapılır. Sigorta ettirenin kastı hâlinde ise meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacı sözleşmeyi feshedebilir; bu durumda sigorta tazminatı veya bedeli ödenmez. Bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oram dikkate alarak sigorta tazminatım veva bedelini öder,
(6) Sigortacı, rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü kasıtlı olarak ihlal ettiğini öğrenince, birinci fıkraya göre sözleşmeyi feshetse bile, değişikliğin meydana geldiği sigorta dönemine ait prime hak kazanır.
(7) Sigortacıya tanınan feshin bildirim süresi veya feshin hüküm ifade etmesi için verilen süre içinde, yapılan değişiklikle bağlantılı olarak rizikonun gerçekleşmesi hâlinde, sigorta tazminatı veya bedeli ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oran dikkate alınarak hesaplanır.
GEREKÇE/Madde 1439 – Madde ile beyan yükümlülüğünün ihlaline uygulanacak müeyyidenin sözleşmeden cayma olduğu, ancak sigortacının isterse prim farkım talep etmek suretiyle sözleşmeye devam edebileceği düzenlenmiştir. Madde uygulamasında önemli halin kusurlu öğrenilmemesi ile sigorta ettiren tarafından önemli sayılmamasının sigortacının bu hakkı üzerinde etkisi olmadığı hüküm altına alınmıştır. Zira, bildirilecek hususlar sigorta ettirenin bilgisi dahilinde olanlarsa da, sigorta ettirenin durumu bilmemesi ile iyiniyetli olması birbirinden farklıdır. Asıl olan beyan edilmeyen hususların sigortacının kararına etki yapmaya elverişli olmasıdır. Bu nedenle, bildirilmesi gerekenlerin tayininde sigorta ettirenin kanaatleri önem taşımadığı gibi ve sigorta ettirenin bilebileceği bir hususu kendi kusuru ile öğrenememiş olması da önemli değildir.
Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigortacının beyan yükümlülüğünü öğrenmesinin sonucu ise, yükümlülük ihlali ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bulunup bulunmaması yanında ihlalde kusurun derecesine göre belirlenmiştir. Her ne şekilde olursa olsun kasıtlı ihlallerin bir müeyyideye tabi tutulması gerektiği düşüncesi ile kasıtlı ihlalde illiyet varsa tazminatın ödenmeyeceği voksa orantı sal ödemenin yapılacağı kabul edilmiştir.
Yaptırım TTK- MADDE 1439~(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 inci maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir, İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.
(2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oram dikkate alarak sigorta tazminatım veya bedelini öder.
TTK; HALEFİYET MADDE 1472 (O Sigortacı, sigorta tazminatım ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefıyei kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkım korur.
At Kasko Sigortası Genel Şartlan. B.4. Hasar ve Tazminatın Sonuçlan
4.1. Rizikonun gerçekleşmesi ile tam hasar meydana geldiği takdirde sigorta teminatı sona erer. Teminatın sona ermesi ile sigortacı primin tamamına hak kazanır.
Kısmi hasar halinde, aksine anlaşma yoksa sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren, ödenen tazminat tutan kadar eksilir.
4.2. Kısmi hasarlarda sigortacının sözleşmeyi feshi hakkı ve bu hakkın tâbi olduğu şartlara poliçede yer verilir. Sigortacı fesih hakkını bu genel şartlar uyarınca tazminatın ödenmesinden sonra kullanabilir.
4.3. Sigorta şirketi ödediği tazminat tutannca sigortalıya halef olur. Sigorta sirkeli ödediği tatar
için rücu talebini sigorta limitleri dahilinde, öncelikle ilgili risk için teminat sunan sigorta şirketine yöneltir. Sigorta şirketi ilgiliye karsı sahip olduğu riifn hakkım ilgili risk için sigorta teminatının bulunmadığı durumda »«hm» Sigorta ettiren ve sigortalı, sigortacının
açabileceği davaya veya takibe yararlı ve elde edilmesi mümkün belge ve bilgileri vermeye zorunludur. Denilmektedir.
B1 Halefivet İlkesi Ve Sigorta Poliçelerinde Uygulanması ve Rücu Hakkına İlişkin
PıİTAnİAmPİgr’
B.l. Türk Hukuku’n d a; Sigortacının rücu hakkına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nda iki ayrı düzenleme mevcuttur. TTK.m. 1301’de kara sigortalan açısından sigortacının rücu hakkı düzenlendiği halde, TTK. m İ 361 deniz sigortalarında sigortacının halefiyetini hükme bağlamaktadır TTK.m.l30re göre, “sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder” TTK.m. 136Tde İse, “Borçlarım yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258.maddelerin 2. fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef o kır” şeklînde düzenleme yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun bu düzenleme şekli dikkate alındığında, rücu hakkının sigortacının kanuni halefiyetine bağlı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtelim ki, rücu hakkına ilişkin kamın hükümleri, TTK.m. 1264/11 gereğince emredici hüküm niteliği taşır. Bu maddelere aykırı olan sözleşme şartlan geçersizdir.
B.2 Rüch Hakkmtn Kazanılması
Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte, sigortacının sigortalının yerine geçerek zarardan sorumlu olan kişilere rücu edebilmesi için aşağıdaki şartlar aranmaktadır:
B3. Zararın Sigorta Teminatı Kapsamında Olması
B.4. Zarar Görenin Dava Hakkının Mevcut Olması
Sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için aranan ikinci şart, sigortalının zarar veren üçüncü kişiden tazminat isteme hakkının mevcut olmasıdır Zira, sigortalı, sigorta konusu menfaate zarar veren kişiden tazminat isteme hakkına sahip değilse, sigorta şirketinin de üçüncü kişiden tazminat hakkı olmayacaktır. Bu husus, TTK.m. 1301’de “sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, … sigortacıya intikal eder” ifadesiyle öngörülmüştür. Bunun sonucu olarak, sigortalının üçüncü kişiden tazminat isteme hakkının bulunmadığı hallerde, örneğin zarara sigortalı kendi kusuru ile neden olmuşsa, sigorta şirketi sözleşme gereği tazminat ödediği halde ücüncü kişiden tazminat talebinde bulunamayacaktır Diğer bir deyişle, sigorta şirketine intikal eden hak, sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan dava hakkıdır.
Sigortalının dava hakkının hangi hukuki nedenden kaynaklandığı, sigortacının rücu hakkı bakımından önem taşımaz Buna göre, hakkın kaynağını, trafik kazalarında olduğu gibi bir haksız fiil, bina malikinin sorumluluğunda olduğu gibi kusursuz sorumluluk hali oluşturabilir. İster kanundan isterse haksız fiil, hukuki işlem veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklansın, sigorta teminatı kapsamına giren bir tazminatı ödeyen sigortacı, sigortalının haklarına halef olur ve bu kişinin dava edebileceği tüm kişilere karşı rücu hakkından yararlanır.
B.5. Sigorta Tazminatının Ödenmiş Olması
Rücu hakkı, sigorta şirketinin zarar görene Ödediği tazminata bağlı olarak sigortacıya tanınan bir haktır. Bu hakkın doğabilmesi için de, sigortacının poliçe kapsamındaki zararı sigortalısına ödemiş olması gerekir. Dolayısıyla, sigorta şirketi, henüz ödeme yapmadan rücu hakkını kazanamaz. Nitekim, Yargıtay kararlarında da, sigortacının rücu hakkını kazanabilmesi için sigortalısına ödemede bulunmuş olması şart koşulmuştur.
B.6. Riicu Hakkının Kapsam Ve Sınırlan
Kapsamı; Sigortacının rücu hakkı, Ödediği tazminat Ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen muafiyetler çerçevesinde sigortalısına zarar miktarının bir kısmını ödemişse, ödediği tutarın dışında zarar sorumlusuna rücu edemez. Ayrıca, sigortacının gerçek zararı aşan tazminat talepleri de haksız bulunmaktadır Nitekim, uygulamada, doğru olarak, sigortalının uğradığı gerçek zarar araştırılmakta ve saptanan bu zarara göre mahkemece hüküm kurulmaktadır. Gerçekten, bir çok olayda, sigortalının üçüncü şahsa (fail, istihdam eden, araç sahibi) karşı olan dava hakkı BK. 41 vd. maddelerindeki haksız fiile ilişkin hükümlere dayanmaktadır. Bu gibi hallerde ise, BK. nun 42. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafından ancak gerçek zarara hükmediîebilecektir. O halde, sigortalı üçüncü şahıslara karşı ancak gerçek zararı talep ve dava edebilme hakkına sahip okluğuna göre, TTK. nun 1301/1 maddesi gereğince sigortacıya İntikal eden de bu gerçek zararın giderilmesini dava edebilme hakkıdır.
B.7. Faiz; Sigortalıya ödemede bulunan sigortacı, ödeme tarihinden itibaren faiz talebine de hak kazanır. Dolayısıyla, zarar sorumlusunun faiz ödeme yükümlülüğü, rücu davası bakımından olay tarihinden değil, sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren başlar, ayrıca bir ihtara gerek yoktur. Buna göre, zarar sorumlusu, sigorta şirketine karşı gerçek zararın dışında faiz ödemekle de yükümlüdür.
SİGORTA HUSUSUNDA DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasında mübrez belge, bilgi ve tanık anlatından yukanda aynntılı olarak Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulmuştur.
Dosyaya sunulan fotoğrafların ve ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedelinin kabulü Sayın Mahkemece kabulü durmunda;
Dava dışı sigortalı …. Ltd. Şti. tarafından taşımaya konu edilecek emtia, Davacı …. tarafından …. numaralı Yurtiçi Taşıyıcının Sorumluluğu Blok Sigorta Poliçesi ile 27.12.2016-27.12.2017 tarihleri arasında nakliyat muhataralanna karşı sigortalandığını, Sigortalı şirket, dava dışı satıcı firma ile yapmış olduğu sözleşmeye istinaden muhtelif emtianın Adanandan İstanbul’a taşınması hususunda nakliyeci davalı … …. ile anlaşmış okluğunu, nakliyata konu toplam 20.000 kg. ağırlığındaki Lam inam parke, Adana’daki adresinden davalıya ait …plakalı kamyona 27.03.2017 tarihinde yüklendiğini ancak, …plakalı nakliye aracı, aynı zamanda araç sürücüsü de olan davalı taşıyanın araç hakimiyetini kaybederek park halindeki …. plakalı araca çarpıp yan yatması/devrilmesi neticesinde taşınan emtianı hasar görmüştür.
Taşman Emtianın hasar görmesinde …. Plakalı kamyon Şoförü ….’ın kusurlu olduğu sonucuna varıldığı dosya kapsamında tutulan tutanaklarda anlaşılmakta olup,
Yukanda açıklandığı üzere ‘‘TİK.m. 1301 *e göre, “sigortacı, sigorta bedelim ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetimle sigortacıya intikal eder”. TTK.m.l361’de ise, “Borçlarım yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tinimin ettiği takdirde, 1256 ve 1258. maddelerin 2. fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu ’nun bu düzenleme şekli dikkate alındığında, rücu hakkının sigortacının kanuni halefıyetıne bağlı olarak kabul etkidiği anlaşılmaktadır.
Davacı … şirketi tarafından sigortalı sı adına, zarar gören şirket sigortacısı …. Sigorta A.Ş. hesabına 23.06.2017 tarihinde ödenen 26.923,85 TL nin davalı … Sansahık’a röea etme hakkının bala adağa sonucuna varılmış olup, takdiri ve miinakaşası Mahkemeye aittir
SONUÇ VE KANAAT_________:
Sayın Mahkemece 15.11.2018 tarihli Duruşma Tutanağı ile verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda;
1- …. Sigorta A Ş. tarafından açılan …. noîu hasar dosyası için hazırlanan 07.04.2017 tarihli …. numaralı Ekspertiz raporunda;
Toplam Hasar Miktarı: 31.216,23 TL olarak tespit edildiği,
2- Taşımacının Sorumluluğu T T K. 875/1. Maddesine göre: Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olacağı,
3- Fiili Taşıyıcının T T K. 888/1. Maddesine göre; Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanm zıyaı, hasarı veya taşıyıcı gibi sorumlu olacağı,
4- TTK. 1472. Maddesinden doğan bir hak olup, gerçekleşen rizikonun sebep olduğu maddi hasar sebebiyle, sigorta ettirenin üçüncü kişilerdeki maddi tazminat haklarının, sigortacı tarafından ödenen tazminat oranında sigortacıya geçtiği, davacı … şirketinin halefiyet hakkına sahip olduğu,
5- Davacı … şirketi tarafından sigortalısı adına, zarar gören şirket sigortacısı …. Sigorta AŞ. hesabına 23.06.2017 tarihinde ödenen 26.923,85 TL nin davalı …’ a rücu etme hakkının bulunduğu, (ekspertiz raporuna göre hesaplanan hasar tutan daha fazla 31.216,23 TL ) açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere dava dışı sigortalı ……. Ltd Şti tarafından davalıya taşıtılan 20.000 kg ağırlığındaki parkenin nakliye esnasında aracın devrilmesi sonucu hasar gördüğü, davacı … tarafından sigortalısı adına 26.923,85 TL hasar bedelinin ödendiği, davacının bu bedeli TTK 1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tazmin hakkının olduğu subut bulmakla davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu rücuen tazminat davasının KABULÜ ile, 26.923,85 TL nin 23/06/2017 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı lehine takdir edilen 3.230,86.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.804,15.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.839,16.-TL karar harcından peşin alınan 459,80.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.379,36.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … Davalı vekili Av. …. yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
500,90.-TL İlk masraf
1.200,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 103,25.-TL Yargılama gideri
1.804,15.-TL