Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 E. 2021/794 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/154 Esas
KARAR NO : 2021/794

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil ile aralarında imzalanan protokollere ve taahhütlerine aykırı biçimde ayıplı ve geç ürün teslimi nedeniyle müşteri kaybı dahil ağır zarara uğrayan müvekkilin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi, iş bu talep hakkında davalının banka hesaplarına, gayrimenkul-araç kayıtlarına tedbir niteliğinde ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesi, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak olarak 5.000,00 Euro maddi tazminatın (TCMB dava tarihi kur karşılığı:23.400,00 TL) fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru tahsilde esas alınmak üzere ve 100.000,00 TL manevi tazminatın ticari temerrüt faiziyle davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava konusu ürünlerin siparişi verildiğini, bu ürünlerin müvekkil şirket tarafından ayıpsız ve kusursuz olarak üretildiğini, davacı tarafından gerçekleştirilen kontroller neticesinde onay verilmesi üzerine yüklenerek teslim edildiğini, müvekkil şirketin 14.874,13 Euro bakiye alacağının ödenmediğini, siparişlerin tesliminden “yaklaşık iki ay sonra davacı tarafça bir takım faturalar keşide edilerek müvekkil şirkete gönderildiğini, iş bu faturaların müvekkil şirket tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini, müvekkil şirketin alacaklarının ödenmemesi üzerine davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, davacının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında dava dışı şirketin davacıya vermiş olduğu tekstil ürünlerinin siparişlerin davalı tarafından üretimi ve davacıya teslimi hususunda eser sözleşmesi ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu sözleşmeye aykırı davranılmasından dolayı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafından davacıya ürünlerin zamanında teslim edilip edilmediği, davalı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, bu çerçevede davacıya sipariş veren dava dışı yurtdışı firmasının davacıya yansıttığı bedellerin davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 03/05/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı şirketin dava taleplerinin yerinde olmadığını, davacı şirketin davalı şirketten 826,62 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdiri kaldığı, kanaati bildirilmiş, davacı vekilinin rapora karşı itirazları üzerine dosyada bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 04/09/2019 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu uyuşmazlığın imalatçı davalı tarafından, ihracatçı davacı şirkete ihracat kayıtlı konfeksiyon siparişlerinin tesliminden kaynaklı alacak ve tazminat davası olduğunu, davacı ve davalının dilekçeleri ile ekleri ve tarafların şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, itilaf öncesi cari hesap bakımından taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, itilaf öncesi davacının davalıya 14.874,13 Euro borcunun her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu ve bu durumda sayın mahkeme tarafindan davacı taleplerinin kabul görmesi durumunda, davacı alacaklarının 14.874,13 Euro’dan takas ve mahsup edilmesi gerekeceğini, bilirkişi heyetinin Teknik Bilirkişisi tarafından yapılan tespitte, Davacı ile Davalı arasında imzalanmış protokoller gereği; davalının geç yüklemeden kaynaklı uçak, hızlı tır, navlun ve gümrük faturalarının — Gemi taşımacılığı farklarını karşılaması ve bu bedelin, 4.212 Euro navlün ve gümrükleme 1.500 USD fatura tarihi ile parite 1.338 Euro olmak üzere 4.212 artı 1.338 — 5.550,00 Euro bedelin davalı tarafından karşılanması gerektiğini, davalının geç yükleme nedeniyle Davacı firmanın Ceza faturalarının karşılaması gerektiğini, davacının bu ceza faturasını ayıplı ve geç teslim edilen ürünler olarak dava dilekçesinde 3.660,44 Euro artı 2.818,14 Euro olarak toplamda 6.478,58 Euro hesap edildiğini, davacının dava dosyasında bahsettiği 01.06.2017 tarihli credit note bildirimi ile toplamda %15 5.957,78 Buro tutarında bir indirimin yasal defter ve belgelerinde yer almadığından talep edilemeyeceğini, davacı ile davalının sözleşmelerinde 4.000 adetlik …. ürününü davalının teslim etmemesi sebebi ile davacının uğradığı maddi zarar ise ;Davacı teslim edilmeyen ürünü 5,50 Euro ya satın alacak 6,30 Euro’ya satış yapacağından; aradaki fark 0,80 Euro adet başına kar kaybı yaşadığından dolayı toplamda 3.200,00 Euro davacının brüt kar kaybının olabileceğini, davacıya ait kurumlar vergisi beyannamesinde tüm faaliyet giderlerinin bürüt kara oranının 916,45 olduğundan 3200 Euro x 416,45 — 526,40 Euro kat kaybı yaşayacağı hesap edilmiş ancak bu kalemin talep edilebilirliği mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı tarafın iptal ettiği ( … ve …. modelleri) 2 adet 5950 adet siparişlerin kar kaybı hususunda, 3300 adet ürün 5,20 Euro satış 2650 adet ürün 6,00 Euro satış fiyatları için adet başına 0,50 Euro kar olarak hesaplandığında 5950 adet ürün için 2.975 Euro kar kaybı olabileceği ve davalının kar kaybı yaparken 5. Maddede ortalama 16,45 kar oranı ile 2.975 x 16,45 — 489,39 Euro siparişlerin iptal edilmesi ile net kar kaybının olabileceğini, Davalı ve davacı arasında herhangi protokol tespit edilemediğinden dolayı, bu husustaki nihai takdir mahkemeye ait olduğunu, davacının davalı tarafça siparişlerinin geç ve sorunlu yüklemesinden dolayı DEVRET isimli müşteri kaybı hususunda manevi tazminat talebi konusunda da manevi tazminat şartının oluşup oluşmadığı hususu bilirkişi heyetimizin uzmanlık alanı dışında olduğunu, 2017 yılından sonra … müşterisinin davacı firmanın kaybına, davalı … Örme şirketinin geç yüklemelerinin neden olduğu hakkında davacı iddiaların davacı bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi (davacının ve davalının sözleşme hükümlerine yapmış oldukları iddia ve savunmalar da dâhil olmak üzere) 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü ve 6754 sayılı Kanun’un 3/3 hükmü gereği tamamen ve münhasıran yüce Mahkemeye, bunun yanı sıra, HMK 282 gereği bilirkişi görüşü saym Mahkemeyi takyit etmediğinden, Mahkemenin, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat kalemleri hükümlerinin yorumu bütünündeki hususlarının tümünü değerlendirerek ve icabında, tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğunu, kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itirazları üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 02/10/2019 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, itilaf öncesi davacının davalıya 14.874,13 Euro borcunun her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu ve bu durumda sayın mahkeme tarafından davacı taleplerinin kabul görmesi durumunda, davacı alacaklarının 14.874,13 Euro’dan takas ve mahsup edilmesi gerekeceğini, bilirkişi heyetinin Teknik Bilirkişisi tarafından yapılan tespitte, Davacı ile Davalı arasında imzalanmış protokoller gereği; davalının geç yüklemeden kaynaklı uçak, hızlı tır, navlun ve gümrük faturalarının — Gemi taşımacılığı farklarını karşılaması ve bu bedelin, 4.212 Euro navlun ve gümrükleme 1.500 USD fatura tarihi ile parite 1.338 Euro olmak üzere 4.212 artı 1.338 — 5.550,00 Euro bedelin davalı tarafından karşılanması gerektiğini, davalının geç yükleme nedeniyle Davacı firmanın Ceza faturalarının karşılaması gerektiğini, davacının bu ceza faturasını ayıplı ve geç teslim edilen ürünler olarak dava dilekçesinde 3.660,44 Euro artı 2.818,14 Euro olarak toplamda 6.478,58 Euro hesap edildiğini, davacının dava dosyasında bahsettiği 01.06.2017 tarihli credit note bildirimi ile toplamda 9,15 5.957,78 Euro tutarında bir indirimin yasal defter ve belgelerinde yer almadığından talep edilemeyeceğini, davacı ile davalının sözleşmelerinde 4.000 adetlik …. ürününü davalının teslim etmemesi sebebi ile davacının uğradığı maddi zarar ise ;Davacı teslim edilmeyen ürünü 5,50 Euro ya satın alacak 6,30 Euro’ya satış yapacağından; aradaki fark 0,80 Euro adet başına kar kaybı yaşadığından dolayı toplamda 3.200,00 Euro davacının brüt kar kaybının olabileceğini, davacıya ait kurumlar vergisi beyannamesinde tüm faaliyet giderlerinin bürüt kara oranının %16,45 olduğundan 3200 Euro x 16,45 5 526,40 Euro kar kaybı yaşayacağı hesap edilmiş ancak bu kalemin talep edilebilirliği mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı tarafın iptal ettiği ( … ve … modelleri) 2 adet 5950 adet siparişlerin kar kaybı hususunda, 3300 adet ürün 5,20 Euro satış 2650 adet ürün 6,00 Euro satış fiyatları için adet başına 0,50 Euro kar olarak hesaplandığında 5950 adet ürün için 2.975 Euro kar kaybı olabileceği ve davalının kar kaybı yaparken 5. Maddede ortalama 16,45 kar oranı ile 2.975 x 016,45 — 489,39 Euro siparişlerin iptal edilmesi ile net kar kaybının olabileceğini, Davalı ve davacı arasında herhangi protokol tespit edilemediğinden dolayı, bu husustaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacının davalı tarafça siparişlerinin geç ve sorunlu yüklemesinden dolayı … isimli müşteri kaybı hususunda manevi tazminat talebi konusunda da manevi tazminat şartının oluşup oluşmadığı hususu bilirkişi heyetimizin uzmanlık alanı dışında olduğunu, 2017 yılından sonra … müşterisinin davacı firmanın kaybına, davalı … Örme şirketinin geç yüklemelerinin neden olduğu hakkında davacı iddiaların davacı bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi (davacının ve davalının sözleşme hükümlerine yapmış oldukları iddia ve savunmalar da dâhil olmak üzere) 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü ve 6754 sayılı Kanun’un 3/3 hükmü gereği tamamen ve münhasıran yüce Mahkemeye ait olduğunu, bunun yanı sıra, HMK 282 gereği bilirkişi görüşü sayın Mahkemeyi takyit etmediğinden, muhterem Mahkeme, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat kalemleri hükümlerinin yorumu bütünündeki hususlarının tümünü değerlendirerek ve icabında, tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğunu, kanaatini bildirmiş, davacı vekilinin rapora karşı itirazı üzerine itirazlarının değerlendirilerek bilirkişi heyetinden gerekçeli 2.ek rapor alınmasına karar verilmiş, 23/12/2019 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti 2.ek raporunda bilirkişi heyetinin ek rapordaki kanaati ile aynı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasındaki protokol ve sunulan belgeler, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın imalatçı davalı tarafından, ihracatçı davacı şirkete ihracat kayıtlı konfeksiyon siparişlerinin geç ve ayıplı tesliminden kaynaklı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki protokoller ve dava dışı yurtdışı firmasının davacıya göndermiş olduğu belgeler göz önünde bulundurulduğunda geç teslim ve ayıplı ifadan dolayı davacının davalıdan hızlı tur, uçak, navlun, gümrük masrafı, geç yükleme sebebiyle davacıya kesilen ceza fatura toplamı, … marka 4000 adetlik ürünün geç teslimi sebebiyle uğranılan kar kaybı, …. ve …. model ürünlerin iptali sebebiyle uğranılan kar kaybı toplamı olmak üzere 13.044,37-Euro maddi tazminat talep edebileceğinin bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiği edilmiştir. Taraflar arasındaki protokoller incelendiğinde bilirkişi tarafından tespit edilen bedellerin davacı tarafından talep edilebileceği kanaatine varıldığından davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Tarafların birbirlerini teyit eden ve kendi lehlerine delil olan usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafın davalıya borçlu olduğu tespit edilmiş ve davalı tarafından mahsup ve takas defi ileri sürülmüştür. Takas ve mahsup talebinin bir defi olduğu ve defilerin ilk itirazlardan farklı olarak esasa cevap süresi geçtikten sonra da ileri sürülebilecektir. Ancak 6100 sayılı HMK’nın 141. maddesi hükmüne göre, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra savunma genişletilemeyeceğinden takas ve mahsup definin dilekçeler teatisinden sonra ileri sürülmesi savunmanın genişletilmesi anlamına gelecek ve Mahkemenin bu defiyi dikkate alabilmesi için karşı tarafın buna açıkça muvafakat etmesi gerekmektedir. Ayrıca esasa cevap süresi içerisinde ileri sürülmeyen bir definin cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülmesi mümkündür. Davalı tarafça takas ve mahsup defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmemiş ve davacı tarafça da süresinde ileri sürülmeyen takas ve mahsup define açıkça muvafakat vermemiştir. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi de ıslah edilmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın takas ve mahsup talebi Mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Davalı tarafın dava konusu ürünleri geç teslimi ve ayıplı teslimi sebebiyle davalının kişilik değerlerinde bir eksilme meydana getirmediğinden davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talepleri yönünden;
Açılan davanın KABULÜ İLE;
-13.044,37-Euro maddi tazminatın (hızlı tur, uçak, navlun, gümrük masrafı, geç yükleme sebebiyle davacıya kesilen ceza fatura toplamı, … marka 4000 adetlik ürünün geç teslimi sebebiyle uğranılan kar kaybı, … ve … model ürünlerin iptali sebebiyle uğranılan kar kaybı toplamı) fiili ödeme tarihindeki T.C.Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının euro yabancı para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalının takas ve mahsup taleplerinin süresinde olmaması sebebiyle reddine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacının ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 6.728,80.-TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.107,37.-TL peşin harcın ve 1.282,00.-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.339,43.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 13.307,88.-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca tarifenin 10/3 maddesi ve red edilen manevi tazminat miktarı dikkate alınarak takdir edilen 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 2.107,37.-TL peşin harç, 35,90.-TL başvurma harcı ve 1.282,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3,425,27.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.001,75.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.