Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1333 E. 2021/986 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1333 Esas
KARAR NO : 2021/986

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan ….. plaka numaralı aracın, sürücü ….. yönetiminde iken, 05.04.2016 tarihinde, davacıların miras bırakanı 15.06,2017 doğumlu …..’YA çarpması nedeniyle ölümüne neden olduğunu, Olay tarihinde, davalı şirketin kişi başına ölüm sigorta teminatının 310,000.00.-TL olduûunu. davalı şirketin daha önce 235.854,05.-TL ödemiş olduğundan, teminat ümiti içerisinde kalan farkın davalı sigorta şirketinden 16.01.2018 tarihinde başvuru yapılarak istendiği hakle, davalı sigorta şirketi yetkilisinin 17.12.2018 tarihli e-mail iletisi ile ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, olayın gerçekleştiği yer bakımından mahkemenizin yetkili olduğunu, aynca daha önce başka bir davalılar aleyhine açılan kamu davasının Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinden ….. E. sayılı Tazminat Davası İle Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyalan bakılıp sonuçlandırıldığını, olayın gerçekleşmesinde, davacıların miras bırakanının tamamen kusursuz olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusuriu olduğu belirterek, dilekçesinde açıklanan nedenlerle, yapılacak yargılama sonucunda haklı olduktannı kanıtlayacak olan davanın kabulüne, davanın Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi Teminat Limitinde kalan ve ödenmeyen 72.146,00 -TL tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza tarihinde, … Ulaşım Hizmetleri San. veTic. Ltd. Şti. adtna tescilli, sürücü ….. idaresindeki ….. plakalı araç için müvekkili şirketçe, 24.09,2015 – 24,09.2016 tarihleri arasında geçerli, … numaralı Z M.S. (Trafik) Sigorta Poliçesinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu, poliçe üzerinde yazılı teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartlan kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm / Sakatlık halleri için kışı başına teminat limitinin azami olarak sınıriandınkJığını, müvekkili şirket tarafından 237.S54.05.-TL ödendiğinden bakiye sorumluluğunun kalmadığını, sigortalı ….. plaka numaralı aracın 05.04.2016 tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle müvekkili sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine …. numarah hasar dosyasının açıldığını ve 237.654.05.-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacılar vekilinin açılan dava ile müvekkili şirket sigortalısına ait aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle 72.146.00.-TL tazminat tatep ettiğini, davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği talepten kabut etmediklerini, davacı tarafından lalep edilen maddi tazminatın varlığının ve miktarının belirlenmesi yönünde, sigortalı aracı idare etmekte oton sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun varlığı ve oranının doğru olarak saptanmasının gerekli olduğunu belirterek dilekçesinde açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenler doğrultusunda, sair hususlar hakkında, cevap ve itiraz haklan saklı kalmak kaydı ile cevaplannın kabulüne, dava konusu talebin, müvekkili sigorta şirketi ile ilgili mevzuat uyannca, gerçek zarar miktarım tespiti ettirdiği ve 237.854.05 -TL tazminatın başvuru sahibine ödemiş olduğundan, açılan haksız ve maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan tamamen reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline, aksi halde, ödeme tarihindeki veriler üzerinden hesaplama yapılarak, yapılan ödemenin zaran karşılayıp karşılamadığım ve bakiye çıkması halinde de çıkan bakiyenin K.T.K.’NİN 111/2 maddesi uyannda fahiş derecede eksik olup olmadığının tespitine karar verilmesini Yüksek Mahkemenizden talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
05/04//2016 tarihinde meydana gelen kazada, davalı sigorta şirketi aracın ZMMS sigortacısı olup,
….. plakalı araç ….. ‘ın sevk ve idaresinde iken yaya olan …’a çarpmış ve kaza sonucu vefat etmiştir.
Davacı …. desteğin eşi , … çocuğu,… annesi,… babasıdır.
Davacıların kaza sonrasında davalı sigorta şirketine başvurdukları , 06/06/2016 tarihinde davalılara toplam 237.854,05 TL ödeme yaptığı dosya kapsamından sabittir.
….. plakalı aracın 24/09/2015 -24/09/2019 tarihlerini kapsar şekilde kişi başı ölüm /sakatlık teminatı 290.000 TL olarak düzenlendiği ,yeniden değerlendirme oranı ile 310.000 TL limitli olduğu görülmüştür.
Davacılar yapılan ödemenin mahsubu ile poliçe limiti dahilinde bakiye 72.146,00 TL talepli iş bu davayı açtıkları 06/01/2020 tarihinde talep ayrıştırma dilekçesi ile … için 35.573,00 TL ,… için 35.573,00 TL,… için 500 TL … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davacı yan aracın işleteni ve sürücüsüne karşı icra takibine konu edilen , Bakırköy … ASHM …. esas … karar sayılı dosyası ile maddi manevi tazminat talepli dava açılmış iş bu davada davacılar lehine toplamda 102.969,39 TL maddi tazminata hükmedildiği görüşmüştür.
Davacılar davalı sigortaya eksik ödeme sebebi ile 16/10/2018 tarihinde yeniden başvurmuş, davalı sigorta tarafından 17/12/2018 tarihinde talep reddedilmiştir.
Davalı sigorta davacılara uğradıkları gerçek zararı 06/06/2016 tarihinde ödediklerini 2918 s.k. 111/2 maddesi uyarınca 2 yıllık hak düşürücü süre ve 05/04//2016 tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı ;
Maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde de düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 72/1. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek mülga 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
05/04//2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacıların desteği vefat etmiş olup , ölümle sonuçlanan sözkonusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir. Buna göre eylem için(TCK 85/I) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-d maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu dikkate alındığında dava tarihi olan 28/12/2018 tarihinde zamanaşımının henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Davacının hak düşürücü süre itirazı uyarınca yapılan değerlendirmede ise;2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterli ise de,davalı tarafından davacılara ödeme yapılmış ise de iptali ya da geçersizliği istenilebilecek bir anlaşma yahut ibraname düzenlenmediği sabittir.Bu yönü ile zamaanaşımı süresi içerisinde açılan iş bu dava uyarınca hak düşürücü süre itirazı yersizdir.
6098 sayılı TBK’nun 53. maddesinde, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlanmış olup, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Hakim, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabulü, bir başka ifade ile çocuklar için destekten yoksun kalacakları süreyi her somut olayda kendine özgü durumlara göre değerlendirmelidir. Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Yine destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalana/kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı yerleşik Yargıtay uygulamasına göre belirlenmelidir. Haksız eylem sebebiyle uğranılan zararın tazminine yönelik davalarda talep halinde temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanun’un 85/1.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kusur yönünden bilirkişiye gönderilmiş 28/10/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;Yaya Müteveffa ….NIN, kendisinin ölümü ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, kusursuz olduğu, … plaka numaralı minibüsün sürücüsü …. dava konusu yaralamalı / ölümlü trafik kazasının meydana gelmesinde, Asli ve Tam Kusurlu olduğu
yönünde denetime elverişli rapor düzenlenmiştir.
Dosya aktüerya raporu düzenlenmesi için bilirkişiye gönderilmiş ;14/04/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;1) Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacılara yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği,2) Davacı eş ….’ nın bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten maddi zararının 47.712,80 TL olmakla birlikte 06.01.2020 tarihli beyan dilekçesinde 35.573,00 TL talep edildiği,3) Davacı anne …’ nın bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten maddi zararının10.794,69 TL olmakla birlikte 06.01.2020 tarihli beyan dilekçesinde 500,00 TL talep edildiği,4) Davacı baba ….’ nın bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten maddi zararının 11.640,53 TL olmakla birlikte 06.01.2020 tarihli beyan dilekçesinde 500,00 TL talep edildiği,5) Davacı çocuk …’ nın bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten maddi zararının 1.997,92 TL olduğu,6) Temerrüt başlangıcının 06.06.2016 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu kanaati ile Bakırköy … ASHM … esas …. karar sayılı dosyasında hesaplanan tazminat tutarları ve sigorta tarafından davacılara yapılan ödemeler güncelleme değerleri ile mahsupları yapılarak rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davacı taraf aktüerya raporu doğrultusunda 29/09/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiştir.
Yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda;
Davalının sigortalısının kusuru oranında müteselsil sorumlu olduğu , haksız fiil sonucu davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıkları anlaşılmakla ;davalı sigortanın kısmi ödeme yaptığı 06/06/2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarih itibari ile talep ve ıslah dilekçeleri uyarınca; Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 47.712,80 TL maddi tazminatın,Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 10.794,69 TL maddi tazminatın ,Davacı …. yönünden davanın kabulü ile; 11.640,53 TL maddi tazminatın,-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile; 1.997,92 TL maddi tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
-Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 47.712,80 TL maddi tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 10.794,69 TL maddi tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 11.640,53 TL maddi tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile; 1.997,92 TL maddi tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.928,29 TL karar harcından peşin alınan 1.232,08- TL peşin harç ve 574,00 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.122,21‬- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 35,90 -TL başvurma harcı, 1.232,08- TL peşin harç, 574,00 TL ıslah harç, 1,666,00- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.507,98‬ – TL yargılama giderinin kabul (% 68,24) red (% 31,76) oranına göre hesaplanan 2.393,85- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacılara verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 10.178,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak endisini vekil ile temsil ettiren davacılar vekiline verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen maktu 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı vekiline verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır