Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1330 E. 2021/570 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1330
KARAR NO : 2021/570

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı şirketin Ticaret Sicil Gazetesinin 20 Temmuz 2009 tarihli ve ……………. sayılı ilanı ile ………… Süt Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. olarak ticari faaliyet göstermekte olduğunu, Müvekkili ………….’in davalı şirkette halihazırda % 33 oranında hisseye sahip olduğunu, müvekkilinin şirket müdürlüğü görevini ifa etmekteyken 29.12.2016 tarihli genel kurul ile çoğunluk hissesinin %33e düştüğü, yine aynı genel kurulda müdürlük görevine …’in atandığını, davalı şirket nezdinde müvekkilinden sonra yapılan müdür ataması sonrasında, şirket temsilcisi olarak mevcut müdürün özen ve bağlılık yükümlülüklerini yerine getirmemiş, rekabete yasağına aykırı hareket etmiş, şirket menfaatlerini zedeleyici faaliyetlerde bulunmuş olduğunu ve bu eylem ve işlemlerin şu şekilde olduğu; davalı şirketin ………. Bölge Müdürlüğü ………. Mh. …… Gd. No: …./.. ………………… adresinde faaliyet gösterdiği, ……. Bölge Müdürlüğünün ticari faaliyetlerini yürüttüğü adres, ………. Süt Ürünleri San. Ve Tic. AŞnin ……….. Şubesi olarak belirlendiği, 04.05.2017 tarihli ve ………. sayılı sayılı ticaret sicil gazetesi ile ilan olunduğu, ………. Süt Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.nin Ümraniye Şubelerinin söz konusu adreslerde faaliyet göstermesi ile birlikte davalı şirketin tüm satışları, portföyü ilgili şubeler aracılığıyla ………. Süt Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.ye kaydırıldığı, tüm satışların ilgili firma üzerinden yapılmaya başlandığı ve söz konusu şube tayini ile birlikte davalı şirket satışlarının ve kesilen faturaların ciddi anlamda düştüğü, sembolik, göstermelik işlemler yapıldığı, şirket karlılığının büyük oranda sekteye uğradığı, her iki şirket muhasebe ve banka kayıtları ve ticari defter incelemeleri ile bu hususun tevsik edileceği, ayrıca ………. Süt Ürünleri San. Ve Tic. AŞ. Yetkililerinden ……….. ile davalı şirket hissedarlarından olan aynı zamanda da müdürlük görevini yürüten … arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu, dolayısıyla TTK 630/3 maddesi kapsamında haklı sebep olarak işbu eylem ve işlemlerle şirketin içinin boşaltılmakta olduğunu ve şirket ortağı müvekkilinin zarara uğratılmakta olduğu, davalı şirkete, 2017 yılı Şubat ayından itibaren yüklü miktarda faturalar kesildiği ve söz konusu faaliyetlerden bazılarının yanıltıcı belgelerle yapılan, fiktif işlemler olduğu, mevcut müdürün atanması sonrasında yüksek meblağlı, şirketi zarara uğratıcı işlemler yapıldığı, müvekkilinin müdürlük görevinden ayrılmasından itibaren başkaca firmalara yapılan yüksek ödemeleri, işlemlerin muhasebe kayıtlarının, firma ortak ve yetkililerinin, irsaliyelerin, teslimat belgelerinin, teslimata aracılık eden araç plakalarının, banka kayıtlarının ve diğer tüm kayıtların incelenmesini talep ettiklerini, davalı şirket müdürü şirket yönetiminde TTK madde 626 kapsamında düzenlenen özen ve bağlılık yükümü ile rekabet yasağı hususlarına riayet etmediği, şirketi zarara uğratıcı eylem ve işlemlerde bulunduğu, yapılan eylem ve işlemlerin TTK 630/3 uyarınca taleplerine haklı neden teşkil etmekte olduğu, mevcut temsilcinin görevine devam etmesi müvekkili ve şirketi daha fazla zarara uğratabileceğinden, telafisi imkansız zararları engellemek amacıyla dava süresince davalı şirket yöneticisinin temsil ve yönetim yetkisinin kaldırılarak davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasını, netice itibariyle de davalı şirket yöneticisinin/müdürünün TTK 630/2 maddesi uyarınca yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve davalı şirkete kayyım atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ………… Süt firmasının, ……’de ………. Süt mamulleri ismiyle 1940 senesinden bugüne, Silivri yoğurdu ile tanınmakta olduğu ve faaliyetine devam ettiğini, şirketin zaman içerisinde şirket hisselerini aile dışından olan ortaklara devretmek durumunda kalarak faaliyetini sürdürdüğünü, köklü ve sektörde itibar sahibi olduğunu, davacının iddialarını ispat etmesinin gerektiğini, davalı şirket müdürü …in müdürlük görevinde özen ve bağlılık yükümlülüklerini yerine getirdiğini, rekabet yasağına aykırı hareket etmediğini ve şirket faaliyetlerini zedeleyici faaliyetlerde bulunmadığını, ………… Süt Ürünleri San. ve Dış Tic. Ltd. Ştinin faaliyet konusunun süt üretimi olduğu, ………. Süt Süt Ürünleri San ve Dış Tic. Ltd. Ştinin ise faaliyet konusunun pazarlama olduğu, ………… firmasının çalışanlarının üretime yönelik olduğu ve ………. Süt firmasının lojistik ağına sahip olduğu, pazarlama elemanları bulunduğu ve müşteri portföyüne sahip olduğu, ………… Süt firmasının üretmiş olduğu ürünleri …….. Süt ve Süt Ürünleri Gıda Tur. Otom. İnş. Paz. San. Tic. Ltd. Ştine ve ………. Süt Ürünleri San. Tic. A.Ş.ye sattığı ve bu satışları karlılıkla yaptığı, herhangi bir zarar durumunun söz konusu olmadığı gibi piyasanın altında satışların da olmadığı, ………… Süt Ürünleri firmasının karlılık durumu ve satışlarının davalı müvekkilinin müdürlük görevine gelmesi ile arttığı, ………. Süt Ürünleri yetkililerinden ……………. ile ……..in akraba olmadıklarını, davalı şirketin tüm ödemelerinin ağırlıklı olarak banka kanalı yoluyla yapıldığı, tüm hareketlerin ticari defter ve kayıtlara işlendiği ve tüm ticari girdinin çıkışının da bulunduğu, fiktif işlemlerin olmadığı, müvekkilinin göreve gelmesinden sonra şirketin tedarikçilere olan borçlarının aşağıya çekildiği, önceki dönemler aksine kar beyan edildiği,şirketin cirosunun yükseldiği, açıklanan nedenlerle, davacının ihtiyati tedbir talebinin, nihayetinde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket müdürünün azli talebine ilişkin olup, uyuşmazlık davalının şirket müdürlüğünden azli nedenlerinin bulunup bulunmadığı, kayyım atanmasının gerekip gerekmediği hususlarındandır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, davalı şirketin sicil kayıtlarının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi inceleme günü belirlenerek Mali Müşavir ………….., Gıda Mühendisi …………., Sektör Bilirkişisi ………..’ten rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle;” a)Davacının talebinin, davalı şirket müdürünün haklı nedenle görevinden azledilmesi ve davalı şirkete kayyım atanması istemine ilişkin olduğu,
b)Davalı şirketin Net Satışlarının 2015 yılından itibaren artış gösterdiği, 2015 Yılında 22.140.399,50TL Net satış karşılığı 96.993,08TL kar elde ettiği, 2016 Yılından 24.646.544,79 TL Net satış karşılığı (-)672.654,24 TL zarar elde ettiği, bu zararın 5510 sayılı Kanun md.88 kapsamında göre Stok Affı ile ilgili yapılan muhasebe nezdinde satış düzeltme kayıtlarına istinaden yapıldığı mali karın 98.631,17 TL olarak Kurumlar Vergisi Beyanında raporlandığı, 2017 Yılında 36.524.357,38TL Net satış karşılığı 64.800,00 TL kar elde ettiği, 2018Yılında 39.619.591,36 TL Net satış karşılığı (-)30.784,88TL zarar elde ettiği, 2019 Yılında 67.437.128,70TL Net satış karşılığı 84.708,04 TL kar elde ettiği, Diğer bir ifade ile davalı şirketin 31.12.2015 -31.12.2019 yılları arasında maliyetine satışlar gerçekleştirdiği,
c)2015-2017 yılları ve 2017-2019 yılları kıyaslanarak karşılaştırıldığında faaliyet karlılığı ve brüt satış karlılık oranlarının%1‘in üzerinde raporlanmadığı,
d)Yukarıda izah edilen hususların önemli bir olumsuzluk teşkil ettiği bununla beraber, söz konusu olumsuzlukların, davacı ……………..’in, davalı şirketin imza yetkili sorumlu müdürlük görevini ifa ettiği dönemlerde de mevcut olduğunun tespit edildiği,
e)İncelenen yıllar kapsamında, davalı şirketin içinin boşaltılması iddiasının yersiz olduğu, haklı nedenle davalının şirket müdürlüğünden azledilmesi şartlarının gerçekleşmediği,”kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına,” karar verilmiş, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda ve ek raporda izah edilen hususların önemli bir olumsuzluk teşkil ettiği bununla beraber söz konusu olumsuzlukların davacı ………..’in davalı şirketin imza yetkili sorumlu müdürlük görevini ifa ettiği dönemlerde de mevcut olduğunun tespit edildiği, kök rapor kanaatinin değişmediği ve incelenen yıllar kapsamında davalı şirketin içinin boşaltılması iddiasının yersiz olduğu, haklı nedenle davalının şirket müdürlüğünden azledilmesi şartlarının gerçekleşmediği kanaati bildirilmiştir.
Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, müdür olan davalı …’in görevinden azlini gerektirir haklı nedenin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davacıların şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmekte olup, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler ve itibar olunan bilirkişi raporuna göre davalı şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirecek haklı sebebin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021 11:50

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.