Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1311 E. 2020/237 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1311
KARAR NO : 2020/237

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerinden İlker’in davalı şirket yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda davalı şirketin %10 oranında hissedarı bulunduğunu, diğer müvekkili davacının ise davalı şirket hissedarı olduğunu,davalı şirketin 10/05/2018 tarihli genel kurul toplantısının talep üzerine finansal tablolaların müzakeresi talebiyle ertelendiğini, aynı tarihli genel kurulda özel denetim yaptırılmasına karar verildiğini, 10/05/2018 tarihli genel kurul bir ay sonra yapılmak üzere ertelendiği halde 30/11/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısıda özel denetim ve finansal tabloların incelenmesi hususunun gündemde yer almadığını, esas sözleşmeye aykırı bir şekilde gündem hazırlandığını, gündemde olması gereken maddelerin gündeme alınmadığını ve müvekkillerine yapılan çağrının bu sebeple yerinde olmadığını, olağanüstü genel kurul toplantısının 3. maddesinde yer alan kararların gündemde olmadığı halde olağanüstü genel kurul toplantısında değerlendirildiğini, toplantının gündemlerinden bir tanesi seçim olmasına rağmen, seçiminde yapılamadığını ve seçimin yeniden yapılması için bir karar da alınmadığını, bu nedenlerle davalı şirketin 30/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptali ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmilini talep etmiştir.
Davalı şirket kayyımı davaya cevap vermemiştir.
Feri müdahil vekili, dava konusu genel kurulda iptale konu olacak herhangi bir karar alınmadığını, şirketin yönetim kurulunun oluşturulamadığını ve şirketin organsız kaldığını ileri sürerek davanın yürütülmesi için şirkete kayyım atanmasını istemiştir.
Dava, AŞ Genel Kurul Kararının İptali isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacıların davalı şirketin 30/11/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptali isteği ile iş bu davayı açmıştır.
Davacıların davalı şirketin %10 oranında pay sahibi ortağı oldukları ticaret sicil kayıtları ile anlaşılmakta olup esasen taraflar arsında da bu husus uyuşmazlıklı değildir. Diğer yandan davalı şirketin muamele merkez adresine göre mahkememiz yetkili ve davanın niteliği itibariyle de görevlidir.
Bilindiği üzere A.Ş. genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen TTK 446. maddesinde iptal davasını açabilecekler sayılmıştır. TTK 446 maddesinin a bendine göre kural olarak toplantıda hazır bulunup da alınan karalara olumsuz oy veren ve muhalefetini toplantı tutanağına geçiren pay sahipleri ile aynı maddenin b bendi gereğince toplantıya katılsın veya katılmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, aynı maddeni b bendinde sınırlı sayılan hususları ileri süren pay sahipleri ile aynı maddenin c bendi gereğince A.Ş.’nin yönetim kurulu ile aynı maddenin d bendi gereğince kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri genel kurul kararlarının iptali için dava açabilir. İş bu davaların TTK 445. maddesine göre 3 ay içinde açılması gerekmekte olup, iş bu dava bu yönden süresinde açılmıştır.
Davacıların her kisinin de iptali istenen 30/11/2018 tarihli genel kurul toplantısına katılmadıkları anlaşılmakta olup, esasen bu husus da tarafların kabulündedir. Dolayısı ile davacıların TTK 446. maddenin a bendinde belirlenen dava açma şartlarını taşamadıkları, yani toplantıya katılıp olumsuz oy verip ve muhalefetlerini toplantı tutanağına geçirmedikleri için TTK 446. maddesinin a bendine göre iptal davası açma hak ve yetkileri bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacıların TTK 446/b maddesine göre dava açma hak ve yetkileri bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmiştir. Davacılar dava konusu genel kurul toplantısının, davalı şirketin 10/05/2018 tarihli genel kurul toplantısının talep üzerine finansal tablolaların müzakeresinin 10/05/2018 tarihli genel kurul toplantısından bir ay sonra yapılmak üzere ertelendiği halde 30/11/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısıda finansal tabloların incelenmesi hususunun gündemde yer almadığı, esas sözleşmeye aykırı bir şekilde gündem hazırlandığı, gündemde olması gereken maddelerin gündeme alınmadığı ve yapılan çağrının bu sebeple yerinde olmadığı, olağanüstü genel kurul toplantısının 3. maddesinde yer alan kararların gündemde olmadığı halde olağanüstü genel kurul toplantısında değerlendirildiği, toplantının gündemlerinden bir tanesi seçim olmasına rağmen, seçimin de yapılamadığı ve seçimin yeniden yapılması için bir karar da alınmadığı iddiasıyla iş bu davayı açmıştır.
Davacıların dayandıkları iptal nedenleri incelendiğinde esasen davalı şirketin 10/05/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında talep üzerine finansal tablolaların müzakeresinin 10/05/2018 tarihli genel kurul toplantısından bir ay sonra yapılmak üzere ertelendiği halde 30/11/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısıda finansal tabloların incelenmesi hususunun gündemde yer almamasının iptal nedeni olarak ileri sürüldüğü görülmektedir. İptali istenen genel kurul toplantısının gündemi incelendiğinde olağanüstü toplantı niteliğinde olup şirket yönetim kurulunun seçimini amaçladığı, buna da 10/05/2016 tarihli genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyelerinin bir kısmının istifa taleplerini yönetim kuruluna iletmiş olmalarının neden olduğu saptanmıştır. Burada tartışılması gereken husus finansal tabloların müzakeresinin bir ay sonra yapılmak üzere ertelenmesine karar verildiği halde bu toplantı yapılmadan başka bir genel kurul toplantısı yapılıp yapılamayacağı noktasındadır. Finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesi halinde ertelenen toplantının yapılması zorunlu olmakla birlikte, bu toplantı yapılmadan şirketin başka bir genel kurul toplantısı yapamayacağı anlamına gelmez. Ertelenen finansal tabloların görüşülmesi toplantısının yapılmaması halinde bu toplantının yapılmasının sağlanması hukuken mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle davacıların bu yöndeki iptal talepleri yerinde görülmemiştir. Davacılarca ileri sürülen iptal nedenleri esasen finansal tabloların müzakeresi toplantısının yapılması nedenine bağlı feri nitelikte olduğundan aynı durum bu feri nedenler yönünden de geçerlidir.
Diğer yandan iptal davasına konu olan genel kurul toplantısında bir karar alınamadığı anlaşılmakta olup, davacıların bu toplantı hakkında iptal davası açmalarında da hukuki yararları bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/03/2020 10:32

Başkan ….
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.