Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1300 E. 2021/450 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1300 Esas
KARAR NO : 2021/450

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …ın, davalı … ile … Koku San ve Tic. Ltd. Şti’nde 22/08/2017 tarihine kadar %45-55 oranında ortaklığı bulunmaktadır. Müvekkil … ile davacı … … isimli ortak şirketi kurmadan önce, işleri …’a ait … Endüstriyel Ltd. Şti bünyesinde yürütülmüştür. … Endüstriyel Ltd. Şti. Endüstriyel mutfak malzemeleri ticareti yapmakta iken … ile beraber … koku ticareti yapmaktaydı ve Müvekkil …’ın Endüstriyel bölümüyle ne kâğıt üzerinde ne de sözlü olarak bir ortaklığı bulunmamaktaydı ancak … Endüstriyel adı altında yapılan … koku işlerinde sözlü olarak %50 oranında pay hakkına sahipti. Şirket ile alakalı resmi ve mali işlerin tümü … Endüstriyel Ltd. Şti. nezdinde yapılmakta, alış ve satış faturaları bu şirket üzerinden kesilmekteydi. Akabinde … Endüstriyel altında faaliyet gösteren … koku malzemelerinin işlerinin hacim olarak genişlemesi ve taraflarında anlaşması üzerine … … koku Ltd. Şti. % 45 …-%55 … oranlı ortaklığı ile kurulmuştur. Bir süre … ve … ortaklığında idame ettirilen … … koku San. Ve Tic. Ltd. Şti. taraflarında rızası ve anlaşması ile 22/08/2018 tarihinde aralarında yapılan devir sözleşmesi ile sonlandırılmıştır. İş bu 3(üç) sayfa 4(dört) maddeden oluşan devir sözleşmesine göre davacı … … … koku San ve Tic. Ltd. Şti nezdindeki tüm hisselerini, tüm borcunu, tüm alacağını, maddi ve gayri maddi tüm varlıklarını diğer ortak …’a devir etmiştir. … Koku ile ilgili ödemeler, … Koku San ve Tic Ltd. Şti kurulasıya kadar … endüstriyel’e ait çekler vasıtasıyla yapılıyordu ve bu şekilde ödenmesi gereken 17 adet çek mevcuttu. Sözleşmenin öyle bir maddesi var ki, taraflarca hiçbir muğlaklığa yer vermeden miktar ve numarası belirtilmiş senedin teminat senedi olduğu ile alakalı madde metni madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere … tarafından düzenlenmek suretiyle Davalı …’a verilen bu senet teminat senedidir, teminat senedi özelliğini hala yitirmemiştir ve Davalı … bu durumu bildiği halde kötü niyetli bir şekilde senedi protestolu olarak … Bankası A.Ş … Şubesine tahsile koymuştur. Taraflar iş yoğunluğu nedeniyle protokol tarihini takip eden ve kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan süre içerisinde bir araya gelememişlerdir. Söz konusu teminat senedinin taraflar arasındaki cari hesap sonunda iade edileceği belirtilmiştir ve cari hesap tamamlanamaz ise dahi senedin tahsil edileceği ile ilgili bir madde belirtilmemiştir. İş bu senedin tahsile koyulması tamamen art niyetli ve müvekkili zarara uğratmak ve haksız kazanç elde etmek amaçlı yapılmış bir harekettir. Tam da bu süreçte müvekkil Mustafa … firmalarla anlaşmaları neticesinde teslim etmesi gereken siparişler ile boğuşurken, o şirketlerden almış olduğu kısmi ödemeler ve banka kredileri ile hammadde alarak vermiş olduğu termin sürelerini geçirmemeye çalışırken eski ortak Davalı … tarafından senedin protestolu bir şekilde bankaya tahsile koyması müvekkili psikolojik olarak çok yıpratmış ve zor durumda bırakmıştır. … Bankası’ndan gelen senet ihbarnamesinde de belirtildiği gibi 31/12/2018 vadeli senet en geç 02/01/2018 tarihine kadar ödenmez ise Türk Ticaret Kanunu’na göre protesto edileceği belirtilmiştir. Senedin olası bir protesto edilmesi durumu müvekkil ve şirketi açısından telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağı çok açıktır. Müvekkilin kredi notu düşecektir ve Merkez Bankası kanalıyla bütün bankaların görebileceği sisteme senet ödenmediği bilgisi girilecek ve bankaların müvekkil şirket ile ilişkileri askıya alması sonuçlarını doğuracaktır, halk arasındaki tabir ile kara listeye alınacaktır. Kaldı ki müvekkilin yüklü sipariş adet ve bakiyeler ile çalıştığı ve bu dönemde bankalardan aktif olarak kredi çektiği ve çekmeye devam edeceği gerçeğiyle birlikte müvekkilin iflasına yol açacak sonuçlar doğması yüksek muhtemeldir. Davacı vekili davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İş bu dava İİK 72.m uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlığa konu senet davacı tarafından düzenlenen 31/12/2018 tediye tarihli 100.000 TL miktarlı nakten kaydına havi davalının lehtar olduğu senettir.
Söz konusu senedin üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare yer almamaktadır.
Tarafalar arasında 22/08/2017 tarihinde düzenlen şirket devir sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin 3.maddesinde dava konusu senede ilişkin ibare yer aldığı anlaşılmaktadır.
Devir sözleşmesi ve tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan mali inceleme sonucu;
22/07/2020 Tarihli Bilirkişi … Raporu’nda;
Davaya konu senedin; 22.08.2017 tarihinde düzenlendiği, keşideci borçlunun davacı …, hamilinin davalı …, vadesinin 31.12.2018 bedelinin nakden ödendiği, senet üzerinde teminata ilişkin bir ibarenin olmadığı,
Bonoda sadece bononun verilmesine yol açan temel ilişkinin gösteritdiğ1, bu temel ilişkiye bağlı, şartlı bir ödeme vaadinin söz konusu olmadığı durumlarda; bonodaki ‘’teminat” ifadesinin, “ifa’ya yönelik bir anlamının bulunduğu açık olduğundan; bu durumun, teminat ıbşkisinin kurulmasına imkân vermediği, dolayısıyla bir senedin teminat amaçlı verilip verilmediğinin değerlendirilmesinde Borçlar Kanımu’nun 19. inci maddjcsı de göz önüne alınarak, kullanılan iradelerden ziyade niyetin değerlendirilmesi gerektiği, ;
Bu vakıada, taraflar arasından bir sözleşme akdedildıği: İlgili sözleşmcnin 3. Maddesinde; … … koku Sanayi Limited Şirketi ortağı ulan tarafların, şirketin kuruluşundan beri hesap yapmadıkları, hesabın 15.09,2017 tarihine kadar yazılı olarak yapılıp tamamlanacağı, bu hesabın sonucuna bağlı olarak …’m 31.12.2018 ödeme vadeli, 100.000,00.-TL bedelli bir senedi …’a verdimi, bu senedin kesin hesabın bittiği, 19.09.2017 tarihinde … tarafından … a geri verileceği, mutabık kalman borç tutarı karşılığında borçlu olan alacaklısına :2019 yılı içerisinde Ödeme tarihi belirleyip yeni senet düzenleyeceği şeklinde olduğu iki tarafında bu sözleşmeyi imzasıyla tasdik ettiği,
Tüm bu nedenlerle, dava konusu senedin davacı tarafından davalıya teminat olarak verildiği sonucuna ulaşılmıştır.
İtiraz üzerine devir sözleşmesi ile birlikte tarafların cari ilişkileri birlikte değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmekle ;

14/12/2020 Tarihli Bilirkişi Sözleşme bilirkişisi … SMM bilirkişisi … Raporu’nda:
a)Davacı ve davalı taraf gerçek kişi olduğundan ve şahsi ticari faaliyetleri bulunmadığından ticari defterlerinin bulunmadığı, bu sebepten tarafların incelemeye ticari defter ibraz etmediği, davacı tarafça hisselerini devraldığı ve sahibi olduğu … … Koku San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı tarafça ise sözleşmede çeklerin ödenmesi yönünden taraf olan ve sahibi olduğu …… Koku San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin defterlerinin incelemeye ibraz ettiği,
b-) … … Koku San, ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2017 ve 2018 yıllan ticarî defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
c-) Davalının incelemeyc ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu sebepten davalı ticari defter vc belgeleri üzerinde tespit ve incelemelerin yapılamadığı,
d-) Davacının sahibi olduğu/hisselerini devraldığı şirket … Koku San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kayıtlarında, davalının sahibi olduğu … Endüstriyel … Koku San. ve Tİc. Ltd. Şti,”ne 22.08.2017 tarihinde 828.851,56 TL senet verildiği ve senetlerin karşılığının da tabloda belirtilen tarihlerde senetlerin ödendiğine dair kayıt bulunduğu, bu durumun sözleşmenin 2. maddesinde yer alan çeklerin ve senetlerin ödendiğini gösterdiği,
Şirket kayıtlarının tetkikinde sözleşmenin 3. maddesinde yer alan ve davanın konusunu teşkil eden senetle 4. maddesinde yer alan senetlerin bulunmadığı, bunun sebebininse sözleşme içeriğinden ve tarafların beyanlarından anlaşıldığı üzere senetlerin şirket adına değil şahıslar adına keşide edilmesi olduğu, söz konusu senetten kaynaklı borç alacak ilişkisine ilişkin değerlendirmenin sözleşme üzerinden yapılması gerektiği, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin bulunmadığı ve şirket kayıtlarında da bu senetlerin yer almadığı,
e-) Sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen çek ve senetlerle şirketler arası borç-alacak ilişkisi kurulduğu, sözleşmenin 3. ve 4. maddesinde belirtilen senetlerle ise şahıslar arasında borç-alacak ilişkisi kurulduğu, şirketler arasındaki ilişkinin yapılan mali incelcme ile ortaya koyulduğu, şahıslar arasındaki ilişkinin ise sözleşme içeriğine göre değerlendirilmesi gerektiği.
f-) Davacının dava konusu senedin iadesini talep edebilmesi için 15-09.2017 tarihine kadar şirketin borçları hakkında tarafların yazılı olarak mutabakata vardıklarını ve bu mutabakat uyarınca herhangi bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı, tam aksine, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde yer alan “tarafların iş yoğunluğu nedeniyle protokol tarihini takip eden ve kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan süre içerisinde bir araya gelemediği ” yönündeki ikrar dikkate alındığında taraflar arasında bu yönde bir mutabakat yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, kambiyo senedini elinde bulunduran kişinin senet miktarı oranında alacaklı sayılacağına ilişkin karine uyarınca davalının dava konusu senet nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü gerektiği kanaati ile rapor tanzim edildiği görülmekle;
Davacının keşide ettiği ve de teminat amaçlı veriliğini öne sürdüğü dava konusu senedin menfi tespit istemine yönelik yapılan değerlendirmede ,senedin teminat senedi olduğunun anlaşıldığı ancak Sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen çek ve senetlerle şirketler arası borç-alacak ilişkisi kurulduğu, sözleşmenin 3. ve 4. maddesinde belirtilen senetlerle ise şahıslar arasında borç-alacak ilişkisi kurulduğu, şirketler arasındaki ilişkinin yapılan mali incelcme ile ortaya koyulduğu, şahıslar arasındaki ilişkinin ise sözleşme içeriğine göre değerlendirildiğinde, davacının dava konusu senedin iadesini talep edebilmesi için 15-09.2017 tarihine kadar şirketin borçları hakkında tarafların yazılı olarak mutabakata vardıklarını ve bu mutabakat uyarınca herhangi bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı, tam aksine, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde yer alan “tarafların iş yoğunluğu nedeniyle protokol tarihini takip eden ve kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan süre içerisinde bir araya gelemediği ” yönündeki ikrar dikkate alındığında taraflar arasında bu yönde bir mutabakat yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, kambiyo senedini elinde bulunduran kişinin senet miktarı oranında alacaklı sayılacağına ilişkin karine uyarınca davalının dava konusu senet nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 1.707,75- TL’den mahsubu ile geriye kalan 1.648,45‬- TL’nin bakiyenin davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 13.450,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın mevcut avans kullanılarak talep halinde taraflara tebliğine,
6-Davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avansı ve teminat konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/04/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır