Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1252 E. 2020/502 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1252 Esas
KARAR NO : 2020/502

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2020
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile davalı şirketin birtakım faturalara dayalı olarak müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrine ve ferilerine süresi içerisinde itiraz ettiğini, usulsüz tebligatın iptali için Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, icra takibine dayanak faturalar nedeniyle müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, dava sonuna kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına ve icra dosyasına yatırılan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile icra dosyasına dayanak olan faturaların davacı tarafa sağlanan hizmet nedeniyle düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, yasaya ve ticari kaidelere uygun olarak düzenlenen faturalar ile alacağın varlığının sabit olduğunu, söz konusu faturalara TTK 23.maddesi gereğince iş bu fatura muhteviyatına ve fiyatlarına ibrazından sonra 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde aynen kabul etmiş sayılır şerhi düşürülmüş olup davalı şirket tarafından faturalara hiçbir itirazda bulunulmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde soyut bir biçimde borcun bulunmadığını söylediğini, davasını hiçbir şekilde ispat edemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 22/08/2019 tarihli kök raporunda davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelemeye sunulmadığını, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu ve kendilerine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı ticari defterlerinde alacağın dayanağı belgelerin tamamının kayıtlı olduğu ve ticari defterlerinde davacı şirketin davalı şirkete 10.478,00-USD karşılığı 48.291,48-TL borçlu bulunduğu, bu nedenle davacı şirketin menfi tespit ve buna bağlı tüm taleplerinin yerinde olmadığını bildirmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine dosya ek rapor tanzimi için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi 14/05/2020 havale tarihli raporunda kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek herhangi bir eksikliğin bulunmadığını davacı şirketin davalı şirkete borçlu olduğu, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacı taraf inceleme günü ticari defterlerini sunmamış, davalının incelenen ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında davacı şirketin davalı şirkete 10.478,00 USD karşılığı 48.291,48 TL borçlu olduğu, icra takibine konu davalı tarafından davacıya düzenlenen 5 adet faturanın davalı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu ve alınan ek raporda da faturaların davacı şirketin BA formlarında kayıtlı olduğu anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 7.531,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 1.114,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.060,46-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı – birleşen dosya davalısı vekili Av. ……, Davalı – birleşen dosya davacısı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır