Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1248 E. 2019/483 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/422
KARAR NO : 2019/645

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkillerinden …’ın …… sicil numarası ile kayıtlı ….. Ticaret Ltd. Şti.’nin 160 adet nama yazılı payına karşılık 200.000,00 TL bedel ile %4 oranında hisseye sahip olduğunu, taraflar arasında şirketten alacak verecek hesaplamalarına ilişkin görüşmeler neticesinde 19/04/2017 tarihli hisse devri ve ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin ne müvekkili … tarafından kefil sıfatıyla ne de asıl borçlu sıfatıyla … tarafından imzalanmadığını, buna rağmen her iki müvekkili aleyhine hisse devir sözleşmesi ile şirketi devralan davalı yanca Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ……. E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe müvekkillerinden … tarafından süresinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, diğer müvekkili …’a ise usulüne uygun tebligat yapılmadığından neticeten takibin … bakımından kesinleştiğini, hisse devrine konu sözleşmedeki sözde imzaların müvekkillerine ait olmadığını, gerekirse grafolog bilirkişi tarafından imza incelemesi yapılmasını talep ettiği, ilgili icra dosyasına ilişkin tedbir kararı verilerek takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, bu sebeplerle açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine menfi tespit davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
G.D: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 951,67 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 03/07/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır