Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1224 E. 2019/482 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1224
KARAR NO : 2019/482

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı tarafın maliki olduğu …. plakalı aracın müvekkili şirketin nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazasının 10/01/2016 tarihinde meydana geldiğini, söz konusu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının davalı tarafın işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’nun sevk ve idaresinde iken, …. plakalı araca arkadan çarpması sonucu gerçekleştiğini, olay sonrasında kolluk görevlileri tarafından yapılan kontrollerde …’nun kaza tarihi itibariyle geçerli bir ehliyetinin bulunmadığı, ehliyete kaza tarihinden önce Emniyet tarafından el konulduğunun tespit edildiğini, dava konusu trafik kazasında davalı tarafın işleteni olduğu aracın sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle hak sahibi 3. Kişiye ödenmiş olan tazminat bakımından, poliçe tarafı davalı sigortalıya karşı rücu hakkı doğduğunu, bu nedenlerle şimdilik 30.647,15 TL hasar tazminatının davalı sigortalıdan ZMMS poliçe genel şartları uyarınca ödemenin yapıldığı tarih olan 04/12/2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; İşbu davanın zamanaşımına uğradığını, işbu sebeple davanın usulden reddi gerektiği, … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkiline ait olduğunu, işbu aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı sürücü …’na yıllık olarak kiralandığını, KTK’da belirtildiği gibi karşı tarafta meydana gelen zararlardan işletenin sorumlu olduğunu, böylelikle aracın uzun süreli olarak kiralandığından araç sahibi olan müvekkilinin işleten vasfında olmayıp meydana gelen zararlardan da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, nitekim kaza anında aracın sevk ve idaresinin aracın uzun süreli olarak kiralayan kişi ya da kişilerde olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiği, kaza tespit tutanaklarının tek başına delil niteliğinde olmadığını, ölüm olayının oluş biçimine göre, ölüme sebebiyet veren kişinin kusuru ile olayda varsa ölenin müterafik kusurunun soruşturulması gerektiğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava şartları bakımından HMK 114.madde uyarınca resen her aşamada incelenebildiği dikkat alınarak dosya üzerinden yapılan incelemede,
Dava, haksız eylemden kaynaklanan değer kaybı zarar nedeniyle alacak davasıdır. Dava konusu araç hususi bir araçtır.
6502 sayılı Kanuna göre, davacı … satıcı veya sağlayıcı vasfındadır. Sigorta poliçesine konu sigortacılık hizmeti ise, kanunun tanımladığı hizmet vasfındadır. Davalı ise kanunun 3. maddesinin (k) bendinde sayılan tüketici vasfındadır.
Aynı maddenin (l) bendine göre sağlayıcı sayılan davacı ile tüketici sayılan davalı arasındaki sigortaya ilişkin her türlü sözleşme ve hukuki işlem kapsamında kalan tüketici işlemi ise bu davanın konusunu oluşturmaktadır.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık Sigorta şirketinin sözleşmesel ilişki kapsamında kendi sigortalısına rücuen tazminat talebi olup 6502 sayılı Kanun’ un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK:’ nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/04/2019
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır