Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1214 E. 2019/31 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1214
KARAR NO : 2019/31

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müd. …. E. sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, davalı tarafından 04.12.2018 tarihinde borca ve ferilerine kısmi itiraz yapılarak asıl alacağın 6.880,96 TL’si kabul edildiğini, 8.628,04 TL’lik kısmına ise itiraz edildiğini, davalının mezkur icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasındaki iş ilişkisinin, ödemeli kargo olup icra takibin dayanağının da bu ödemeden kaynaklı olduğunu, takip konusu alacağın davalı borçlunun kendi kayıtları ile de sabit olduğunu, davalının sırf tahsilatı geciktirmek ve süreci uzatmak amacıyla bu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, iş bu sebeple huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamıyla davalının %20 ‘ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ek sunulan bila tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin 8. Maddesinde müvekkili şirket ile davacı arasında yetki sözleşmesi maddesi düzenlendiğini, buna göre, gönderici ile müvekkili şirket arasında çıkacak ihtilaflarda İstanbul mahkemeleri yetkili olduğunu, HMK madde 17’de düzenlenen yetki sözleşmesi şartları gereğince yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının reddini talep ettiği, ayrıca davacı ile müvekkili şirket arasında bila tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi ile 29.12.2015 tarihli kapıda ödeme taşıma hizmet sözleşmesi ek protokolü imzalandığını, işbu sözleşme gereği, kapıda ödeme hizmeti yerine getirildiğini, müvekkili şirket tarafından kapıda ödeme taşıma hizmet sözleşmesi ile kargo hizmeti yerine getirildikten sonra kargo ücretleri düşülerek kalan meblağ düzenli olarak davacının sözleşme ekinde belirttiği …. BANK T.A.Ş.’ye ait banka hesabına gönderildiğini, davacının müvekkili şirketten 8.628,04-TL alacağı olduğu iddiasının hakkaniyete aykırı ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile başlatılan icra takibinin iptaline, haksız ve mesnetsiz takipten ötürü %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davalının yasal süresi içinde yetki itirazında bulunması nedeniyle öncelikle bu itirazın karara bağlanması gerekir.
Taraflar arasında 29/12/2015 tarihli eser sözleşmesi bulunduğu hususu tartışmasızdır. İş bu sözleşmenin 8. maddesi yetki sözleşmesi mahiyetinde olup, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı öngörülmüştür.
Bilindiği üzere icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmeyen borçlu, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir. 6100 sayılı HMK 17. maddesinde “tacirler… bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle kararlaştırılan bu mahkemelerde açılır.” hükmü yer almaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılan bu yetki şartının HMK 18. madde koşullarını sağladığı ve bu nedenle geçerli olduğu, HMK 19. maddesi gereğince yetki ilk itirazının yasal sürede ve cevap dilekçesi içinde ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca HMK 17. maddesi gereğince davaya bakma yetkisinin yetki19. maddesi gereğince yetki ilk itirazının yasal sürede ve cevap dilekçesi içinde ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca HMK 17. maddesi gereğince davaya bakma yetkisinin yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde bulunması nedeniyle davalının mahkememizin yetkisine yaptığı yetki ilk itirazı yerinde olup kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazın yetkili icra müdürlüğü bildirilmediğinden geçersizliği nedeniyle reddine,
2-Davalının süresinde mahkememizin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile HMK 17. maddesi gereğince mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri yönünden şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/01/2019

Katip …

Hakim …