Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1180 E. 2019/601 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1180 Esas
KARAR NO : 2019/601

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kapynaklanan faturadan kaynaklı cari hesap alacağına ilişkin davalı tarafın müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, davalının müvekkili şirkete borcunu ödememesi üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve dayanaksız olarak icra takibine ve borca itiraz edildiğini, ancak borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, öncelikle borçlunun itirazı takip talebinde talep edilen tüm işlemlere ilişkin olduğunu, borçlunun itirazının takip talebinde talep edilen tüm işlemlere ilişkin olduğunu, borçlunun açıkça takip talebinde işlemiş faiz miktarına itiraz etmediğini, borçlu ile müvekkili arasındaki işin ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle borçlu tarafından ödenmeyen borç için talep edilen ve uygulanan fauz oranı ve faiz hesaplamasının hukuka uygun olduğunu, müvekkili şirkete borcun bulunmadığını iddia eden borçlu/davalının faturalara ilişkin ödemelerin yapıldığını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, borçlu şirket yetkilisi tarafından takibe konu borca ilişkin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin ….esas … karar sayılı kararı ile; …….21.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 18.06.2007 tarihli ….. sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf ve tacir ayrımına esas sınırlar belirlenmiş olup, bu kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesinde belirtilen hadlerden, 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanlarda yarısını, 2. bendeki faaliyetlerde bulunanların bu tutarın tamamını aşanların tacir olacağı belirlenmiş olup 2017 yılı için yıllık brüt hasılata göre 93.000,00 TL, yıllık alış miktarına göre 174.000,00 TL ve yıllık satış miktarına göre 238.000,00 TL olmak üzere sınırlar belirlenmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturadan kaynaklanmakta olup satım sözleşmesi TTK’nda düzenlenmediğinden, ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilecektir.
İlk derece mahkemesince davalının ticaret siciline kaydının olmadığı ve işletme hesabına göre defter tuttuğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere davalının ticaret siciline kaydının olmaması tacir olmadığını, esnaf olduğunu göstermediği gibi işletme hesabına göre defter tutuyor olması da esnaf olduğunu göstermeyecektir.
O halde ilk derece mahkemesince yukarıda belirtilen tacir-esnaf ayrımına ilişkin esaslar dikkate alınarak gerekli araştırmalar yapılıp, davalının 2017 yılı itibariyle tacir sıfatını haiz olup olmadığının tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile, hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kararı üzerine ….Vergi Dairesine Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, Esenyurt Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevabı yazısından anlaşılacağı üzere, davalının 2017 yılı yıllık alış miktarının 56.541,29 TL olduğu, dolayısıyla yıllık alış miktarının 174.000 TL nin altında kaldığı, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturadan kaynaklanan satım sözleşmesinin TTK da düzenlenmediği, davalının tacir olmadığı, esnaf oluduğu anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. …. yüzüne karşı, Davalının yokluğunda verilen karar,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.