Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1176 E. 2019/1078 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1176
KARAR NO : 2019/1078

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dilekçede açıklanan sebeplerle davalı şahıslar tarafından, davalı bankaya olan borcu için davalı banka lehine …. ili …. İlçesi … Köyü …. ada, …. parselde yer alan 162 m2’lik arsanın malikleri olarak tesis edilen ipotekte kanunun aradığı ”diğer eşin yazılı rızası” şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptaline ve iş bu davanın incelenmesinden önce kanunun zorunlu tuttuğu eş rızası eksikliğiyle paraya çevrilmesi durumunda önlenemez zararların meydana gelecek olması nedeniyle mahkemece icrai satışları engeller şekilde tedbir kararı verilmesini, tapu üzerine tedbir konmasını, konuyla ilgili icra müdürlüğü dosyalarınn tedbiren yargılamanın sonuna kadar durdurulmasını ve nihayetinde kanuna aykırı tesis edilen ipoteğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/91E. 2013/20664K. Sayılı ilamında ipoteğin fekkine yönelik taleplerin ileri sürüldüğü davalarda harcın ipotek bedeli üzerinden nispi olarak alınmasının gerekliliğinin açıkça belirtidiğini, ilgili Yargıtay kararında ;” Davacı, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş olup, bu istek nispi harca tabidir. İpotek değeri üzerinden nispi peşin harç noksanlığının Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri gereğince tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, peşin harç noksanlığı tamamlanmadan işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir.” denildiğini, bu nedenle taşınmazın kaydındaki ipotek bedeli olan 940.000,00-TL üzerinden harç hesaplanarak davacıya tamamlatıldıktan sonra işin esasına girilmesini talep ettiklerini, mahkemece bu hususta 28/11/2018 tarihli tensip tutanağının 2 ve 12 no’lu ara kararları ile de harcın tamamlanması hususunun belirtildiğini, davacıların tensip tutanağının 2 no’lu ara kararına rağmen bir haftalık kesin süre içerisinde eksik harcı ikmal etmediklerin, mahkemece mevcut durumda esasa girmeden davanın usulden reddi ile ayrıca görev yönünden dosyanın incelenerek görevsizlik kararı ile dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, İpoteğin fekki talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı …’un davalılardan …’in, diğer davacı …’ın ise diğer davalılardan….’nin eşi olduğu, davalı banka ile davalılardan …LTD.ŞTİ arasında genel kredi sözleşmesi yapıldığı ve bu kredi sözleşmesine istinaden davalı bankaca davalı Yüceller şirketine kredi kullandırıldığı, iş bu genel kredi sözleşmesine davalılardan … ile diğer davalı …’un müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koydukları, davacıların eşlerinin ise bu sözleşmeye borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koymadıkları, ancak asıl borçlu şirketin kredi borcuna karşılık paydaşı oldukları taşınmazdaki hisselerini davalı banka lehine ipotek verdikleri; davacıların eş rızası alınmadığı gerekçesiyle ipoteğin geçersiz olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki talebiyle iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Davalı banka vekili davada görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu iddiasıyla göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu itirazında bulunmuştur. Dava dilekçesinde ipoteğe konu taşınmazların aile konutu olduğu yönünde bir iddiaları bulunmadığı gibi, celp edilen kayıtlarda da taşınmazların arsa niteliğinde bulunduğu saptanmıştır. Her ne kadar TMK 194. maddesinin uygulanması gereken durumlarda aile mahkemesi görevli ise de bu maddenin aile konutu olmayan taşınmazlara yönelik işletilmesine imkan yoktur. Dolayısı ile somut davada TMK 194. maddesinin uygulanması söz konusu olmadığından ve davanın tarafları ve ipoteğin genel kredi sözleşmesine istinaden verilmiş bulduğu göz önüne alındığında, davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğu sonucuna varılarak görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Bilindiği üzere, TBK 603. maddesinde kefalet benzeri kişisel güvence verilmesine ilişkin başka ad altında yapılmış olsa bile bu nitelikli sözleşmelere kefalet hükümlerinin uygulanacağını, TBK 584. maddesi ise eşlerin ancak diğer eşin açık rızası ile kefil olabileceğini öngörmektedir.
Somut olayda dava konusu ipotek tesisi, şahsi bir güvence verilmesi olmayıp, ayni bir güvence olduğundan, TBK 603. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. (Bkz. Yargıtay 19. HD. nin 24/11/2016 gün ve 2017/312E-2018/6077 K sayılı kararı)
Dolayısı ile davacıların TBK 584 ve 603. maddesi gereğince alınması gereken eş rızalarının alınmadığı ve bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekki istekleri yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının 35,90 TL peşin harç ve 16.061,35 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacılara iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 51.550,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Bankasına verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/12/2019 10:05

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …