Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1175 E. 2020/355 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1175 Esas
KARAR NO : 2020/355

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2020
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı … davacı müvekkil ….’in amcası olduğunu, davacı müvekkil ile davalı arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu ve bu ilişkiye binaen birçok defa davacı müvekkil tarafından davalıya gerek kendi şahsi hesabından gerekse de şirketinin hesabından para gönderme (EFT) işlemi yaparak borç verdiğini, müvekkil şirketin davalıya farklı tarihlerde birçok defa …. Bankası hesabından ticari ilişkileri kapsamında Ödemeler gerçekleştirdiğini ama davalının bu ödemelere karşılık gelecek edimlerini yerine getirmediğini, başlatılan icra takibine davalının haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin asıl alacak olan 64.194,12 TT/lik kısmı ve buna bağlı ferileri üzerinden reeskont faizi vc ferileriyle devamına, davalı aleyhine % 202 * 4den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Dava dilekçesinde dava dışı ….’dan müvekkil diye bahsedilmişse de İşbu davanın davacısının …. değil … Tekstil Ltd. Şti, olduğunu, davalı müvekkil ile davacı firmanın ortağı ve yetkilisi …. arasında 3. Derece dahil akrabalık bağı bulunmadığını, dava dilekçesinde söz konusu havale işlemlerinin borç olduğu iddia edilmişse de üç farklı havalenin açıklamalarında borç olduğuna dair bir kayıt bulunmadığını, davaya devam edilebilmesi için eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesine, davacının müvekkile gönderdiği paraların müvekkile geri ödenen borç olup, Yargıtay içtihatları gereğince de havale İşleminin var olan bir borcun ödendiğini gösterdiğini, huzurdaki haksız vc kötü niyetli davayı ikame eden davacı aleyhine dava değerinin % 2 (T s inden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmcdilmcsine, gerek davacı asilin gerekse vekilin 5.000,00 ile 10,000,00 Tl. arasında disiplin para cezasına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri vc ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında 39.999,32 TL asıl alacak, 24.194,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 64.194,12 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının tacir olup olmadığı, davacı tarafından davalıya gönderilen banka havalelerinin borca karşılık olup olmadığı, icra takip dosyasındaki miktardan dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi 20/12/2019 havale tarihli raporunda; ……….İncelenen davacı şirkete ait 2010 vc 2011 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, ancak dönem sonunda yapılması gereken yevmiye defterlerinin kapanış (görülmüştür) noter tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmadığı, davacı şirkete ait 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı kanaatine varılmıştır (HMK Md,222/2).
Davacı şirketin incelenen 2010 yılı ticari defterlerinde, davacı şirketin ibraz ettiği belgelerden davalı yana …. Bankası …. şubesinden 20.05.2010 tarihinde 10,000,00 TL, 07.09.2010 tarihinde 15,000,00 TL, 16.09.2010 tarihinde 14.99932 TL havale yapıldığı, ancak davacı şirket ticari defterlerinde bu havalelerin şirket kasasına çekilmiş olarak kaydedildiği, davalı yan adına açılmış bir cari hesap olmadığı ve böyle bir hesaba kaydedilmediği, davacı şirketin 2010 yılı ticari defterlerinde davalı yanın herhangi bir borcu olmadığı görülmüştür.
Davacı şirketin incelenen 2011 yılı ticari defterlerinde, taraflar arasında 2011 yılında herhangi bir işlem olmadığı, 2011 yılı sonu itibariyle davalı yaıun herhangi bir borcu bulunmadığı görülmüştür,
Davalı ticari defterleri: Davalı yanın Mali Müşaviri … 5 yıllık defter ve belge saklama mecburiyeti süresi sona erdiğinden 2010 ve 201 i yılı ticari defter ve belgelerinin imha edildiğini belirterek ticari defterleri ibraz edilmemiştir.
Mali açıdan değerlendirme; Davacı şirketin 2010 ve 2011 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2Dİ 1 yılsonu itibariyle davalı yanın davacı şirkete borçlu olmadtğı, davacı şirketin licari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı tespit edilmiştir 5 yıllık saklama mecburiyeti süresi sonra erdiğinden davalı yana ait ticari defter ve belgelerin imha edildiği belirtilerek ibraz edilmemiştir, Davacı şirket davalı … adına gönderdiği havalelere ait 39.999,22 TL tutarında 3 adet banka dekont suretini ibraz etmiş, ancak ticari defterlerinde davalı yan adına borç kaydetmemiş, şirket kasasına tahsilat olarak kaydedilmiştir. Davacı şirket davalı yandan 39,999,32 TL tutarında alacağı olduğunu ticari defter kayıtları ile ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Faiz.; Davacı şirket vekili, takip talebinde 24.194,80 TL takip öncesi İşlemiş faiz talep etmiştir Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dosya İncelemelerimizde, davacı şirket takip öncesinde dosyaya karşılıklı bir anlaşma ve belirlenmiş bir vadeye ilişkin belge ya da takip öncesi bir ihtar sunmamıştır, Bu nedenle takipten Önce işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır.
Davacı şirketin 2010 ve 2011 yılı licari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
1, Davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı,
2, Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı yandan 2011 yılsonu itibariyle alacağı olmadığı,
3, Davalı yanın ticari defter belgelerinin 5 yıllık saklama mecburiyeti süresi sona erdiğinden imha edildiği belirtilerek İbraz edilmediği,
4, Davacı şirketin davalı yan adına banka havalesi yoluyla 39.999,32 TL tutarında havale gönderdiği, ancak ticari defter kayıtları ile bu ödemeleri ispatlayamadığı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacı şirketin davalı adına göndermiş olduğu 39.999,32 TL tutarlı 3 adet banka dekontunun davalı adına borç olarak kaydedilmediği, şirket kasasına tahsilat olarak kayıt edildiği, dolayısıyla bu miktarın davacı tarafından davalıya borç olarak gönderildiğinin ispatlanamadığı, davacı vekilinin yemin deliline dayanması nedeniyle davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış, davacı vekili 06/02/2020 tarihli yazılı beyanında yemin teklifinde bulunmayacağını beyan etmiş olduğundan davacı davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 9.145,24.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 775,31.-TL harcın mahsubu ile bakiye 720,91.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … , Davalı vekili Av. …. yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.09/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.