Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1170 E. 2022/75 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1170 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ‘610 azınlık pay sahibi olduğunu, davalı şirket müdürler kurulunun 21/06/2018 tarihli kararına istinaden 2017 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 19/07/2018 tarihinde yapılması kararı alındığını, müvekkilinin ihtarname çekerek gündem konusunda taleplerini ilettiğini, davalı şirketin herhangi bir cevap vermediğini, yapılan genel kurul toplantısında taraflarınca verilen önergeyle bilanço görüşmelerinin ve diğer gündem maddelerinin | ay süre ile ertelenmesinin talep edildiğini, bu talebin göncl kurulca değerlendirilerek görüşmelerin 04/09/2018 tarihinde yapılmasına oy birliği ile karar verildiğini, 04/09/2018 tarihindeki olağan genel kurul toplantısına katılan müvekkilinin hakkında ret oyu kullanarak bu kararlara muhalefet şerhini genel kurul tutanağına işlertiğini, genel kurulda alınan kararların esas sözleşmeye, hukuka, iyi niyete, dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, genel kuru! tutanağının 3. maddesinde 2017 yılına ait faaliyet raporunun okunduğu ve oy çokluğu ile kabul edildiğini, müvekkilinin bu raporun yönetmeliğe aykırı olduğu gerekçesiyle bu karara muhalefet ettiğini ve şerh işlendiğini, şirketlerin yıllık faaliyet raporunun asgari içeriğinin belirlenmesi hakkında yönetmelikle konu ile ilgili ayrıntılı düzenlemeler yer aldığını, raporda genel bilgiler yönetim organ üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar, şirketin araştırma ve durum, riskler ve yönetim organının değerlendirilmesi ve diğer hususlar başlıklar altında detaylı bilgilerin verilmesi zorunlu olduğunu, bu çerçevede şirketin finansal durumu ve faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı bilgilerin şirket ve yöneticiler hakkında uygulanan idari ve adli yaptırımların şirket aleyhine açılan ve şirketin mali durumunu ve faaliyetlerini etkileyebilecek nitelikteki davalar ve olası sonuçlarının şirket kar dağıtım polilikasının ya da hesap dönemi içerisinde yapılan özel denetime ve kamu denetimine ilişkin açıklamalar gibi konularda ayrıntılı bilgilerin raporda yer almasının zorunlu olduğunu, davalı şirketin faaliyet raporunda bu hususların ayrıntılı olarak açıklanmadığını, 2017 yılı gelir tablosunda 1.326.647,57 TL yurtdışı satışı bulunduğunu, bu satış ile ilgili faaliyet raporunda hiçbir ayrıntı yer almadığını, 186.106,99 TL karşılık gider yazıldığını ancak faaliyet raporunda bunun hangi alacağa karşılık dava açıldığına ve dava dosya numarasına yer verilmediğini ve betirtilmediğini, 331 ortaklar 2017 yılı cari hesabında 12.237.534,41 TL, 2016 yılında Ortaklara Borçlar hesabının bakiyesi 15.920.219,34 TL olarak görüldüğünü, hesap bakiyelerinin karşılaşlırılmasında ciddi bir azalış bulunduğunu (3.682.684,93 TL), bu durumda işbu ortak konusunda hiçbir bilgiye yer verilmediğini, oy hakkı bulunmayan ortağın madde oylamasına katılması alınan kararı yoklukla malul edeceğini, davalı şirketin müvekkiline uygun bir şekilde bilanço ve gelir tablosunu incelettirmediğini, inceleme hakkında imtina ettirildiğini, 5. maddede şirketin müdürünün ibra edildiğini, müvekkilinin buna da şerh düştüğünü, tutanağın 6. Maddesinde şirket müdürünün şirketi çok iyi yönettiğinden bahisle maaşının 10.000,00 TL olarak belirlendiğini, genel kurulun öy çokluğu ile aldığı kararın azınlığın haklarını bertaraf edeceğinin açık olduğunu, şirketin daha fazla kar edebileceğinin açık olduğunu, tutanağın 7. maddesinde şirketin azınlık ortakları tarafından haksız ve musnetsiz davalar açılarak şirketin ve yönetimin sürekli olarak taciz edildiğini, şirket içinde ortaklık barışı ve çalışma barışının zedelendiğini, bu durumut devam elmesi halinde hukuki yollara başvurulmasının 320.000 payla kabul 80.000 payla red oyu alarak kabul edildiğini, müvekkilinin buna da muhalefet şerhi koyduğunu, tutanağın 8. maddesinde şirkette hasta hakları ve hastaların mahremiyeti Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun da nazara alınarak şirket sırlarına ve gizliliğine riayet edilmek kaydı ile şirket yönetimince özel denetçi atanmasına, kapsamın hukuk ihlali ve özellikle de suç oluşturmayacak şekilde oluşlurulmasına yapılan raporun şirket yönetiminde değerlendirilmesine, şirketteki …. ve … konularının müzakere edilerek değerlendirilmesine ve denetim hakkında karar verilmesine karar verildiği, müvekkilinin buna da şerh düştüğünü, ….’e verilen tahsilat makbuzunun muhasebeleştiğini, …. ile yapılan sözleşme ile ilgili yapılan işlem ve belgeler ve muhasebe kayıtlarının 2013-2014-2015 ve 2016 yılları tüm protokol defter kayıtlarının incelenmesi için Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen karar ile her ortağın şirkel müdüründen şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi verilmesini isteme ve inceleme hakkı verildiğini, bu nedenlerle kanuna esas sözleşmeye ve ahlak, iyiniyet ve dürüstlük kurullarına aykırı olarak alınmış 04/09/2018 tarihli 2017 yılına ait olağan genel kurulu 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. kararlarının iptaline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça keşide edilen ihtamame ile bilgi alma hakkının kullanılmak istendiğini, ihtamamecye 13/07/2018 tarihinde cevap verildiğini, istenilen tarih ve saatte şirket kayıtlarının incelemeye açık olduğunun bildirildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının 10/09/2018 tarihinde bilgi alma ve inceleme hakkını kullandırılmadığını iddia ederek Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasındaki davasının yalnızca ihtarname keşide etmek yeterli değildir gerekçesi ile reddedildiğini, davacının iddia ettiği konular hakkında birden çok davada bilirkişi raporu aldırdığını, faaliyel raporunun yönetmeliğe aykırı olduğu iddiasının yerinde olmadığını, 2017 yılına ail bilanço ve gelir tablosunun bilanço yazma ve düzenleme ilkesine aykırı olduğu iddiasının da yerinde olmadığını, bilanço tablosunun açık olduğunu, ortaklardan biri olan şirket müdürü ….’in şirketin sağlıklı yürütülebilmesi için şirkete kendisinin çok miktarda nakit parayı burç olarak verdiğini ve borcun faizini bile talep etmediğini, müdürün ibrasının yerinde olduğu, bilgi alma hakkının ihlal edildiğini iddia eden davacının özel denetçi atanmasına muhalefet etmesinin yerinde olmadığını. davacı tarafın iddiaların da kesinlikle samimi olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı şirketin dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarındandır.
Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin 04/09/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi ile iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalı şirkete ait ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak dava konusu genel kurul kararlarının tek tek irdelenmek suretiyle davalı şirketin dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında Mali Müşavir R…, Bilgisayar Mühendisi …., Sektör Uzmanı Dr. …. ve Dr. ….’ten rapor alınmasına karar verilmiş, 01/04/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Mali tablo ve raporların usulüne uygun olarak düzenlemiş olmaları, davacı tarafından ileri sürülen “2017 yılı Gelir Tablosunda 1.326.647,57-TL yurtdışı satış gözüktüğü, 186.106,69 TL Karşılık gideri yazılmış olmasına rağmen Faaliyet raporunda hangi alacağa karşı dava açıldığına ve dava dosya numarasının belirtilmemiş olduğu” yönündeki iddiaya karşılık 602 diğer gelirler satırı içerisinde yer alması gereken 1.326.647,57-TL’lik tutarın satır kayması sonucu yurtdışı satışlar hesabında gözüktüğünün tespit edilmesi, bir başka deyişle anılan durumun yazım hatasından kaynaklanmış olması, karşılık giderleri hesabında yer alan 186.106,69 TL’nin de “….” şirketinden alacaklı olunan tutarın tahsilatının yapılamaması nedeniyle icra takibine başlanan tutar olması, davacının azınlık hakkına dayanarak bilgi ve belge talebinde bulunma hakkının bulunması, bu hakkına dayanarak yapmış olduğu talebin davalı şirket tarafından olumlu karşılanması, bu hususun Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….E sayılı dosya ile de tespit edilmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mali tablo ve raporların onaylanmasına ilişkin gündemin 3 ve 4 maddelerinde alınan kararların iptali şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığını, yine, aynı gerekçelerle ve ayrıca şirket müdürünün kendi ibrasında oy kullanmaması da dikkate alındığında; yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 5. maddesinde alınan kararın iptali şartlarını da oluşmadığı sonucuna varıldığı, mali tablo ve raporlardan şirketin kötü yönetildiğine ilişkin herhangi bir somut delil tespit edilmemesi, şirketin hacmi ve gelirleri dikkate alındığında tespit edilen ücretin makul olması, bir başka deyişle belirlenen ücretin fahiş olduğuna ilişkin bir veriye rastlanmaması gibi hususlar birlikte dikkate alındığında; şirket müdürüne aylık net 10.000,00-TL ücret ödenmesine ilişkin gündemin 6. maddesiyle alınan kararın da iptali şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığı, haksız dava açanlara karşı yasal yollara haşvurulması gerektiğine ilişkin gündemin 7. maddesiyle alınan kararın. yönetim kuruluna bir tasfiye niteliğinde olduğu, yönetim kurulunun şirketin hak ve menfaatini gözetlemekle ve basiretli davranmakla yükümlü bir organ olması nedeniyle, şirketin hak ve menfaatlerinin gerektirdiği her durumda yasal yollara başvurma zorunluluğunun bulunduğu aksi takdirde sorumluluğunun doğacağının açık olduğu, alınan tavsiye niteliğindeki kararların şirketin veya şirket ortaklarının hangi menfaatinin ihlal edilmiş olduğu yönünde davacı tarafından herhangi bir somut delil sunulmadığı, dolayısıyla gündemin 7. maddesiyle alınan kararın da iptali şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığı, özel denetim yapılması da şirketteki usulsüzlüklerin ve eksikliklerin tespit edilmesi amacına hizmet eden bir durum olup şirketin ve pay sahiplerinin menfaatine olduğu, alınan özel denetçi tayini kararıyla şirketin veya şirket ortaklarının hangi menfaatinin ihlal edilmiş olduğu yönünde davacı tarafından herhangi bir somut delil sunulmadığı, dolayısıyla gündemin 8. maddesiyle alınan kararın da iptali şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığı, bu nedenlerle dava konusu genel kurul kararlarının iptali şarllarının oluşmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2021 tarihli celsesinde davacı vekili ile feri müdahil vekilinin itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına, bilirkişi heyetine bilirkişi raporuna itirazlar kapsamında yerinde inceleme yetkisi verilmesine, yerinde inceleme gününün bilirkişi heyetince belirlenmesinden sonra taraf vekillerinin bilgilendirilmelerine karar verilmiş; 22/09/2021 tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;”Davacı tarafın 19.04.2021 tarihli Bilirkişi Heyeti kök raporuna itirazları ve yerinde inceleme talebi doğrultusunda, Davalı …nin bilgisayar sistemleri ve dava konusu geçmiş tarihli kayıtlar ile ilgili yerinde yapılan inceleme sonucunda: İnceleme konusu geçmiş tarihli kayıtların tutulduğu yazılım olan “TIP DATA” programındaki ham kayıtlar (log kayıtları) üzerinde, kayıtlar ve kayıtlara ulaşımı sağlayan program davalı tarafça inceleme gününde tarafımıza sunulmadığından yukarıda tespit edilen davacı ve fer’i müdahil tarafın itirazları doğrultusunda inceleme yapılamadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı taraf bilirkişi raporlarına itirazlarında; davalı şirket yönetimince hastane kayıtlarının gerçeğe aykırı tutulduğundan bahisle; bilirkişi iheyetince bu konu da inceleme yapılması gerektiğini, Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 49. maddesine göre tıbbî arşiv kurulması zorunlu olup özel hastanede tutulan hasta dosyaları, en az yirmi yıl süre ile saklanmalıdır. Aynı yönetmeliğin 50. maddesine göre ; özel hastanelerde, bu Yönetmelikte belirtilmiş her türlü kayıt işlemi, bilgisayar ortamında ve/veya ihtiyaca göre yazılı kayıt sistemi ile tutulabilir, bu amaçla, bilgisayar çıktılarının sistem dahilinde ilk numaradan başlayarak numaralandırılması ve mesul müdür tarafından onaylanması zorunludur, bilgisayar ortamındaki kayıtların, denetim veya başkaca resmî amaçla istenildiğinde, bilgisayar ekranında izlenen belgeyle daha önceki çıktıların tutarlılık göstermesi de zorunludur, bu kayıtların bilgisayar ortamında saklanmasının, değiştirilmesinin ve silinmesinin önlenmesi, gizliliğin ihlal edilmemesi amacıyla fizikî, manyetik veya elektronik müdahalelere ve olası suistimallere karşı gerekli idarî ve teknik tedbirlerin alınmasından ve periyodik olarak denetlenmesinden mesul müdür sorumlu olup mevcut yedekleme sisteminden günlük, haftalık, aylık ve yıllık olmak üzere veriler yedeklenmesi gerekmektedir.” şeklindeki maddeleri gereğince davalıya getirilen yükümlülüklerin, tıbbi arşiv oluşturmak, tıbbi arşivi en az 20 yıl saklamak, dijital ortamda tutulan verilerin yedeklerinin günlük, haftalık, aylık ve yıllık yedeklerini almak ve muhafaza etmek olduğunu, davalının iş bu yükümlükleri belirlenmiş olmasına rağmen bilgisayar ortamında tutulan kayıtları mahkemece yapılan ihtara rağmen incelemeye sunmaması nedeniyle davalarının kabulüne karar verilmesini gerektiğini ileri sürmüşse de; bilirkişi kök raporunda uzman bilirkişilerce mali tablo ve raporların usulüne uygun olarak düzenlemiş olduklarının tespit edilmesi, ek bilirkişi incelemesine sunulması istenen Tıp Data isimli uygulamanın sürümden kaldırılmasından kaynaklı sunulamaması nedeniyle davacının iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Sırf davalı şirketçe davalı şirketin 2016 yılı Tip Data kayıtlarını sunulmamasının davacının gerçeğe uygun olmayan kayıt tutulduğu iddialarını ispatladığı anlamına gelmeyeceği değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle bilirkişi kök raporunda belirlendiği üzere dava konusu genel kurulda alınana kararların iptali şartları oluşmadığından davanını reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022 11:00

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.