Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1158 E. 2019/251 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1158
KARAR NO : 2019/251

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, 09/06/2017 tarihinde …. ilçesi … Mah. …. Sokak üzerinde bulunan müvekkiline ait haberleşme kablosunun davalı …. adına müteahhitliğini yapan davalı şirketin yaptığı yol çalışması esnasında damperli kamyon tarafından koparılmak suretiyle zarar gördüğünü,bu hususta müvekkili şirketin çalışanlarının tutanak düzenlediklerini, hasar sebebiyle zarar gördüklerini ileri sürerek 891,64 TL zararlarının hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, uyuşmazlığın idari yargı görev alanına girdiğini ve idari yargının görevli olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, yol çalışmasının kendilerince değil K. Yolları Genel Müdürlüğünce yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı …. vekili, yetki ve husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin adresine göre yetkili mahkemenin İ. Anadolu ATM’nin yetkili olduğunu, davacının delil sunmadığından kazanın hangi proje kapsamında meydana geldiğinin belli olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Davalı …. AŞ vekili yetki ilk itirazında bulunmuştur. Dava haksız fiilden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup HMK 16. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde de yetkili olduğundan ve haksız fiilin meydana geldiği … İlçesi mahkememiz yetki alanında kaldığından yetki ilk itirazı yerinde görülmemiştir.
Ancak davacı, …. de husumet yöneltmiştir. Davalı …. vekili ise yargı yolu itirazında bulunmuştur. Bu davalı yönünden yargı yolu itirazının incelenmesi gerekir.
Bilindiği üzere,11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla uğranılan zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.
Somut olayda; davalı kurum tarafından belirtilen yol yapımı nedeniyle zararın oluştuğu ileri sürülmüştür. Davalı …. bir kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğin davaya konu eylem ve işlemleri kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. (HGK 2014/4-835 esas 2016/426 karar) İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de, davalı idarenin hizmet kusurundan doğan zararın ödetilmesi istemidir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle davalı idare yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Eldeki davanın 26/02/2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşması sırasında davacı vekili ” Dava açıldıktan sonra dava konusu alacağımız davalı … AŞ. tarafından ödenmiştir, Dava konusuz kalmıştır. Yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur, bu şekilde karar verilsin” beyanında bulunmuştur.
Davalı … Aş vekili ise aynı duruşmada ” davacı vekilinin beyanına katılıyorum dava konusu alacak ödenmiştir, davanın konusu kalmamıştır, bizim de vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur.” beyanında bulunmuştur.
Davalı … vekili ise duruşmaya katılmamıştır.
Davacı vekili ile davalı …. AŞ. vekilinin beyanları dikkate alındığında davanın konusuz kaldığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına ve dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … hakkındaki davanın yargıyolu bakımından usulden REDDİNE,
2-Diğer davalı hakkındaki davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davanın açılmasına davalı . şirketi sebep olduğundan alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin bu davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …B ‘ye verilmesine,

5-Davacı vekili ile davalı . vekili vekalet ücreti talep etmediklerinden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın açılmasına davalı . sebep olduğundan aşağıda dökümü yapılan 84,00 TL yargılama giderinin bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı . vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/02/2019 10:47:25

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
6 Tebligat – 84,00 TL