Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1142 E. 2019/597 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1142
KARAR NO : 2019/597

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili ile davalı şirket arasında 26/02/2015 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmenin, davalının araçları için müvekkili şirketten alacağı hizmete karşılık, servis hizmeti bedelleri, yedek parça fatura bedelleri, temerrüt faizleri, masraf, harç vs gibi tutarlar hakkında cari hesap ilişkisi oluşturmaya yönelik olduğunu, bahsi geçen sözleşme ile davalıya 100.000,00 TL borçlanma limiti tanındığını, davalı tarafın, ödeme vadelerinde gecikmeye düştüğünü ve ödeme yapması gerektiği hususu defaatle hatırlatıldığı halde herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine, işbu itirazın iptali davasının konusu olan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası üzerinden, takip tarihindeki borç bakiyesinin talep edildiği bir icra takibine geçildiğini, ancak, davalı tarafın haksız itirazı ile bahsi geçen icra takibinin durduğunu ve işbu davayı açma gerekliliğinin hasıl olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, itirazın iptali davası olup cari hesaptan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
07/05/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Dava dosyasında sunulu deliller, cari hesap, tarafların ticari defterleri ve belgeleri, mübrez tüm evraklar üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmelerde;
Taraflar arasındaki itilaf konusunun davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki dolayısıyla, ticari mal – hizmet satışından kaynaklanan faturadan kalan cari hesap alacağının davalıdan tahsil edilmesi için yürüttüğü icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebinden ibaret olduğu, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacının alacağının ferilerinin tahsil edememesi neticesinde huzurdaki davanın 27/11/2018 tarihinde ikame edildiği,
Davacı tarafın huzurda bir kısım evraklarını sunduğu, sair evraklarını yerinde inceleme günü adresinde sunduğu, davalı tarafın defter vebelgelerini incelemeye sunmadığı, dava konusu faturaların ve cari hesabın davacı defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu,
Davacı tarafın defter ve belgelerine göre icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 32.555,98 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği,
Davacı tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu 26/12/2015 tarihli sözleşmenin davalı tarafından kaşe üzerine imza ile tastik ettiği, iş bu sözleşmenin taraflarının davacı şirket ile davalı şirket olduğu, işbu sözleşmede;
Madde 2- Sözleşmenin konusunun; servis hizmet, işçilik ve yedek parça borçlarının ödenmesi olduğu,
Madde 3- Sözleşmenin süresinin; 2 yıl olduğu, sözleşme tarihinin 26/12/2015 olduğu, bir adet faturanın ödenmemesinin davacı Mengeler şirketine fesih hakkı verdiği,
Madde 4- Taraflar arasındaki mevcut hesabın tespitinde Mengerler’in kayıtlarının esas alınacağı,… Yapılan hesap mutabakatının kesin olduğu,
Madde 5- Ödeme Şartları: Fatura tutarı fatura tarihinden itibaren 90 gün içerisinde nakden ve defaten ödenecektir. Müşteri fatura bedelini fatura tarihinden itibaren en geç 90 gün içinde ödemek zorundadır denilmektedir.
Takip konusu alacağın likit olduğu, bu nedenle; davalının temerrüdünün takip tarihi olan 24/10/2018 tarihinde gerçekleştiği, bu kapsamda davalı tarafın takip konusu alacak ve fer’ilerinden sorumlu bulunduğu,
Davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir ihtarnamesinin bulunmadığı, takip talebinde işlemiş faiz talebinin olmadığı,
Davalı taraf davacı faturalarına ve içeriğine TTK Mad. 23/f.2 hükmünce itiraz etmediği, borç rakamını kabul etmiş bulunduğu ve ödediği, borcun fer’ilerine itirazı yönünden: YARGITAY H.G.K’nun 07/06/2006 T. Ve 2006/19-295 E. 2006/341 K. Sayılı kararında: ”Başka bir ifadeyle, somut olayda davalı şirket, söz konusu satım sözleşmesi nedeniyle satıcı davacıya olan borcunun miktarının belirlenmesi için gereken bütün unsurları bilmekte veya bilmesi gereken bir konumda; kısaca davacıya ne miktarda borçlu olduğunu tespit edebilecek durumdadır. Davalının bizzat belirleyebileceği borç miktarı ile, davacının düzenlediği faturadaki tutarı karşılaştırmak suretiyle faturanın gerçek borcu gösterip göstermediğini denetlemesi, buna bağlı olarakta eğer hakkındaki icra takibinde talep edilen alacak gerçeğe uygun ise, borca itiraz etmemek suretiyle, icra inkar tazminatına mahkum olmaktan kurtulması fiilen ve hukuken mümkündür. Buna rağmen, borca itiraz etmiş olan davalının, icra inkar tazminatından sorumlu tutulması hem soyut olayda özelliklerinin ve hem de yasal düzenlemelerin gereğidir.” denilmektedir.
Sonuç;
Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2017-2018 hesap yılı defterlerinin e-defter beratlarının alındığı, envanter defterlerinin açılış ve kapanış noter onaylarının tastikinin yapıldığı, davacı tarafın 2017-2018 hesap yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, lehine delil niteliği vasfının takdir ve değeerlemesinin sayın mahkemeye ait olduğu,
Takip ve dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığı, T.T.K 23/3 mad. göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı, davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığı,
Davacı tarafın defter ve belgelerine göre; icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan: 32.555,98 TL alacaklı bulunduğu, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, faturalarıyla kayıtları uyumlu olan davacı taraf 2017 ve 2018 hesap yılı defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerekeceği,
Davalı taraf defterleri incelemeye ibraz edilmediği, bu duruma göre; davalı tarafın inceleme günü defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş olması hususunda HMK 222. Maddesi hükmünün takdir ve değerlemesinin sayın mahkemede olduğu,
Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili 26/12/2015 tarihli sözleşmenin mevcut olduğu, davacı tarafından davalı yana gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığı, davacının işlemiş faiz talebinin olmadığı, dava dosyasından da anlaşılacağı üzere, temerrüdün icra takip tarihi itibariyle oluştuğu, takip talebinde alacaklının, asıl alacağa işleyecek avans faizini %9.75 olarak talep ettiği, talebi ile bağlı olduğu, bu nedenle, davalının borca ve faize, faiz oranına tüm borca itirazının haklı ve yerinde bulunmadığı,
Alacağın itiraza uğramayan faturaya dayalı likit alacak olması, icra takibine rağmen hem takip dosyası hem de dava dosyasına geçerli bir itiraz nedeni ileri sürülmemesi nedeniyle; %20 icra inkar tazminatı şartlarının gözetilerek, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 26/02/2015 tarihli servis hizmet, işçilik ve yedek parça konulu sözleşme olduğu, davalı yanın bu sözleşmeye herhangi bir itirazda bulunmadığı böylelikle zımnen kabulü ile taraflar arasında hizmet ilişkisine dayalı cari hesap ilişkisinin olduğunun anlaşıldığı ,davalı yan ticari defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmakla ;davacı yan ticari defter ve belgeleri ile tarafların BA-BS formları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile;
Davacı tarafın davalı taraf adına düzenlediği bir kısım fatura karşılıklarının çek ile ödendiği ve de davacı yan ticari defterlerine ödemelerin usulüne uygun kayıtlandığı ,davacı her ne kadar davalı yana teslime ilişkin imzalı irsaliye ibraz edememiş ,faturaların kargo marifeti ile gönderildiği anlaşılmış ise de; davacı yanın takibe konu cari hesaba dayanak faturaları süresinde vergi dairesine bildirdiği ,davalı yan BA formlarında davacı yan fatura sayısı ve tutarı beyan edilmiş olmakla bilirkişi raporu Hakimliğimizce de denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla davacının takibe konu miktar 32.555,98 TL alacaklı olduğu ve de davalı yanın icra takibine yaptığı itiraz haksız ve yersiz olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen kaldığı yerden devamına,
3-Asıl alacak 32.555,98 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.223,89 TL karar harcından peşin alınan 393,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.830,69 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı 5,20 TL vekalet harcı ve 393,20 TL peşin harç olmak üzere 434,30 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 647,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 3.906,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
9-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır