Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1118 E. 2019/273 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1118
KARAR NO : 2019/273

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalının ile müvekkili şirkette sigortalı olduğunu, 03/03/2015 tarihinde Kocaeli’de bulunan konutunun su tesisatında sızıntı geldiğini bildirmesi üzerine söz konusu hasarın tespiti amacıyla ekspertiz çalışması yapıldığını, bu doğrultuda davalı sigortaya 3.515,00 TL hasar tazminatı ödediğini, davalı sigortalının konutunda meydana gelen sızıntı sonucu komşu daire sahibinin konutunda da hasar meydana geldiğini ve ekspertiz raporuna göre komşu daire sahibine ek tazminat hesabına göre 1.500 TL hasar tazminatı ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, akabinde 11/06/2015 tarihinde komşu daire sahibine 1.500,00 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, ancak her nasılsa müvekkili sigorta şirketince komşu daire sahibine ödenen 1.500,00 TL tazminatı bilahare davalı …’ya 17/06/2015 tarihinde sehven mükerrer ödeme yapıldığını, işbu mükerrer ödemenin tespit edilmesi sonucu davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı kabul etmediklerini, davanın evin sigortalı olması ve su baskınına ilişkin olduğunu, evini su borusunun patlaması sonucunda su bastığını ve basan suyun evinin altında bulunan daireye zarar verdiğini, her iki dairede meydana gelen zararı da sigortanın ödediğini, bu konuda icra dosyasına itiraz ettiğini, itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali davası açılması için 6 aylık süresinin geçtiğini ve zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiği, ayrıca davacının ödediği 1.500 TL’yi kendisinin almadığını, bu yönden de husumet itirazı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …..H.D…… E. …. K.sayılı ilamı ile;
“…….
Dava taraflar arasında düzenlenmiş tüketici kredisi sözleşmesine dayalı borçlu olunmadığının tespiti için açılmış menfi tespit davasıdır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada, davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasında imzalanmış olan tüketici kredisi sözleşmesi sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olup, davacının borçlu olduğu sözleşmenin tüketici kredi sözleşmesi olması sebebiyle 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmış olup taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği kefalet ilişkisinin varlığı yada yokluğu hususundaki değerlendirmenin görevli tüketici mahkemesi tarafından yapılması gerektiği anlaşıldığından Adana …..Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. …”
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
Dava,davacı … şirketinin kendi sigortalısına yaptığı iddia ettiği üzere mükererrer ödemenin tahsili talepli itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalının tacir olmadığı dava konusu işlemin de münhasıran ticari davalardan sayılmadığı anlaşılmakla ,uyuşmazlık konusu hakkında yukarıda anılan içtihat uyarınca da Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.