Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1111 E. 2019/325 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2019
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı tarafın müvekkili bankanın …. şubesi nezdindeki …. nolu hesabın sahibi olduğunu, 25/10/2018 tarihinde şubeye gelerek hesabından 45.164,10 TL parasını çekmek istediğini işlem sırasında davalıya 40.000,00 TL fazla ödeme yapılarak toplamda 85.164,10 TL ödendiğini, durumun fark edilmesi üzerine ilgili personel tarafından davalı ile irtibata geçildiğini kamera kayıtları ile sabit olan fazla ödemeyi iade etmesinin talep edildiğini, davalının ödeyeceği beyanına rağmen ödeme hakkında bir girişiminin olmaması üzerine Büyükçekmece … .Noterliği’nin 12.11.2018 tarih,…yevmiye nolu ihtarnamesi ile söz konusu tutarı iade etmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 14.11.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen belirtilen ödeme süresinde ödeme girişimi olmadığını, davalının, banka personelinin hataen gerçekleştirdiği işlem sonucu eline geçen tutar nedeniyle müvekkili banka aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğunu beyanla fazla ödenen 40.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davacı bankanın …. nolu hesabın sahibi olduğunu, hesabında bulunan 7.000 EURO’yu internet bankacılığından Türk Lirasına çevirdiğini, hesabında 45.312,40 TL olduğunu, davacı bankanın ….şubesinden nakit olarak tahsil etmek için talepte bulunduğunu, yapılan kesintiler sonucu müvekkiline 45.164,10 TL verildiğini, davacının 40.000,00 TL fazla para verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin suçlamayı hiçbir zaman kabul etmediğini ayrıca davanın görevsiz mahkemede açıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davası olup, 6502 sayılı Kanun’ un 73. maddesinin 1. bendinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davlarda tüketici mahkemesi görevlidir.” yazmaktadır. Aynı Kanunun 83/2. Maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde özel bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda taraflanın birinin tüketici olduğu işbu uyuşmazlık yönünden 6102 sayılı TTK.’ nun 4. maddesindeki düzenleme dikkate alınamaz. TTK.’ nun 4. ve devamı maddelerindeki düzenleme davaya konu işlerin tüketici işlemi sayılmasına ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin bu davada uygulanmasına engel teşkil edemez.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun’ un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK:’ nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda avaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine, davanın usulden reddine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av… ve davalı vekili Av… ‘un yüzüne karşı verilen karar,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.