Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1106 E. 2020/53 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1106 Esas
KARAR NO : 2020/53

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020

Dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirket tarafından davalı tarafa elektronik malzeme satışı gerçekleştin teslim edilen mallar için kesilen faturalara karşılık davalı tarafından değişik zaman ödemeler yapıldığı, ticari alışveriş sonucu borçlunun faturalara konu 22.000,00 TL bakiye bulunduğunu, Bakiye borcun ödenmesi için yapılan tüm şifahi ihtar ve başvurulara rağmen davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borcunu ödemekten kaçındığını, kalan 22.000,00-TL borcun davacı alacaklıya haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediğini borcun ödenmemesi sebebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Söz konusu icra dosyasından ödeme emrine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, arz edilen sebeplerle iş bu itirazın iptali davasının açılması gerektiği ifade edildiği, davacı şirket yukarıda arz edilen sebeplerle sayın mahkemeden davalının haksız itirazının iptali ile alacağın takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Cevap Dilekçesinde Özetle;
Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresini Başakşehir olması sebebiyle yetkili icra müdürlüklerinin Küçükçekmecc İcra Müdürlükleri olduğunu, Her ne kadar takip başlatılmış olsa da söz konusu fatura bedellerine i işkin o İmik malların müvekkiline teslim edilmediğini, Müvekkili firmanın icra dosyasındaki borca ve ferdilerine itiraz ettiğini, takip dayamltmn fatura bedeline ilişkin olmasının neye karşı itiraz edildiğini ortaya koyduğunu, Fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takipte ayrıca faturalar ile ilgili itirşz edİlm olmasının matların davacı tarafça teslim edildiği anlamına gelmediğini, 29/04/2017 tarihli fatura bedellerine dayalı ürünlerin yüklenici firma tarafın…. teslim edilmediğini ifade etmiş ve bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi ….’nun 22/03/2019 Tarihli Bilirkişi Raporundan Özetle;
Sayın Mahkemenin kararı doğrultusunda, detaylarına yukarıda yer verildiği (üzere davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
a) Davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olup olmadfcına ilişkin takdir Sayın Mahkemenin olmakla davacı tarafın dava konusu döneme ait i cari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış ok jğu. yevmiye ve kebir defterlerinin kapanış kayıtlarının yapıldığı, ibraz edilen defteri kavıtlahnın faturalarla uyumlu olduğu,
b) Davacı tarafından davalı adına düzenlenen satış faturalarının davıcırıin defterlerine 120-Alıcılar Hesabı borçlandırılarak, 600-Yurtiçi Satışlar Hesabı ve 391-Hesapl KDV Hesabı alacaklandırılarak kaydedildiği, bu kaydın faturalarla içerik olarak uyumlu o Davacının ibraz ettiği defter kayıtlarına göre dava konusu fatura bedellerine ilişkin olarak davalının davacıya 22.000,00-TL borçlu gözüktüğü
c) Davacının 2017 ve 2018 takvim yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme so davalıdan ticari defter kayıtlarına göre dava konusu faturalara ilişkin 22.000,00 TL alacaklı gözüktüğü,
Sonuç ve kanaatine varıldığına dair rapor tanzim ettiği.
BİLİRKİŞİ …’nun 15/11/2019 tarihli ek raporundan özetle
a)Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delik niteliğinin bulunduğu,
b)Davacının 2017 ve 201S takvim yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu davalıdan ticari defter kayıtlarına göre dava konusu faturalara ilişkin 22.000,00 TL alacaklı gözüktüğü,
c)Davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada bilgi belge bulunmadığı, bu sebepten davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı,
d)Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüde ilişkin herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş borç İhtarnamesi bulunmadığı, davacının takip talebinde işlemiş faiz talebi bulunduğu ancak takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı,
e)Davacının dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı,
i) Davacının Ba-Bs kayıtlarının İkmal edildiği, davalının Ba-Bs kayıtlarının ise ikmal edilmediği, davacının Ba-Bs kayıtlarına göre 2017 yılında davalıdan 4 adet fatura ile KDV hariç 77.654,00 TL aftm bildirildiği, KDV dahil tutarın ise (77.654,00+ %18(13.977,72))= 91.631,72 TL olduğu, davacının alım yaptığı tutarları vergi dairesine de bildirdiği, bu anlamda davacının davalı tarafa 2017 yılında mal ve hizmet satışını belgelendirdiği,
g) Davacı tarafında ibraz edilen faturalarda teslim eden ve teslim alan bilgisi yer almadığı, sevk irsaliyelerinde yer alan bilgilerin ise raporumuzun 3.2. bölümünde yer verildiği gibi olduğu Sonuç ve kanaatine varıldığını bildirir raporunu ibraz etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava iki adet (2017 yılı 343180-343198 seri nolu) fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile fatura alacağından kaynaklı 17.178,22 TL fatura ,2.037,38 TL işlemiş faiz ,4.821,78 TL fatura 565,44 TL işlemiş faiz toplamı 24.602,82 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı,fatura konusu malları teslim almadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 24.602,82 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı taraf defter ve belgelerin bilirkişi incelemesine ibraz etmiş olup yapılan inceleme ve yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere hükme esas alınan EK Rapor denetime elverişli olup hükme esas alınmakla ;
Uyuşmazlık konusu dava konusu iki adet teslim alan kısmı imzasız faturadan kaynaklı davacının alacağı olup olmadığı ,malın teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış alınan raporda Özetle, Davacının takip konusu yaptığı irsaliyeIi faturaların teslim alan bölümlerinde imzaların bulunduğu,
Davalının inceleme günü ve saatinde herhangi bir mazeret bildirmediği. Davalı tarafın söz konusu hizmet alımları ile ilgili İade ve/veya bedelleri takip tarihi öncesinde ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği nazara alındığında takip tarihi itibari ile Davalı taraftan iki adet sevk irsaliyeli faturadan kaynaklı 22.00,00 TL asıl alacaklı olduğunun İspatlandığı, Davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere takip tarihi itibari İle mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı bu yönü ile işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ,
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Öte yandan davacı usule uygun şekilde tutulan ve onaylanan kendi defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip konusu miktar kadar alacaklı gözükmektedir. Ancak davalı tacir olduğundan davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına da dayanmıştır. Ne var ki davalı şirkete inceleme gün ve saatinde hazır olması gerektiği konusunda ihtarat yapılmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçınmıştır.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
.

Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Dayanak olan ve davacı şirketin düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturaların davalı şirkete gönderilmiş olduğu, teslim edildiği, her ne kadar davacı yan malı teslim almadığını iddia etmiş ise de ayrıntılara raporda yer aldığı üzere teslim alan kısımlarına itiraz etmediği,
2017 yılın ait davacı ve davalı tarafın ba-bs formları getirtilmiş birbiri ile uyumlu olduğu ,her iki tarafın da 2017 yılında 4 adet belge toplamı 77.654,00 TL +KDV 91.631,72 TL lik beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davcı defterlerinde 5 adet fatura kayıtlı olduğu ancak 236,00 TL lik faturanın bildirim zorunluluğu olan 5.000 TL nin altında kalmadığı sebebi ile vergi dairesine bildirilmediği değerlendirilmektedir.Zira 236,00 TL lik fatura bildirilmese dahi davacı tahsilat belgesinde davalı tarafça ödeme yapıldığı anlaşılmakla yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacının bilirkişi raporu ile belirlendiğim üzere 22.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla ,alacak likit olduğu sebebi ile icra inkar tazminatı talebinin kabulü kanunda düzenlenmediği gerekçesi ise davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulüne,
2-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün …. sayılı dosyasına yapılan itirazın 22.000,00-TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak 22.000,00-TL’ nin %20′ si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Davacı lehine takdir edilen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.878,57.-TL ile 544,40,.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.422,97.-TL yargılama giderinin kabul(%89) red(%11) oranına göre hesaplanan 2.156,44.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine takdir edilen 2.602,82.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Alınması gereken 1.502,82.-TL karar harcından peşin alınan 297,15.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.205,67.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacıvekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020
Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.