Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2022/72 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2022/72

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalı tarafın 17.04.2018 tarihli sözleşme ile 25.000,00TL’Lik iş için anlaştıklarını, 05.04.2018 tarihli fiyat teklif formunun davalıya sunulduğunu, sözleşmeye uygun olarak ürünler imal edildiğini ve davalı tarafın adresine montaj yapıldığını, 02.08.2018 tarihinde …. sıra nolu 29.323,211L tutarlı faturanın gönderildiğini, davalı tarafça 8.750,00 TLilk ödeme yapıldığını kalan bakiye olan 20.573,20TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İcra takibi yapıldığını fakat davalı tarafın itiraz ettiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını davalı tarafın ayıp ve kusur iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davalının 2 ve 8 günlük yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazı iptali takibin devamına, %20 den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın davacı taraf ile Lobi giriş bankosu yapılması hususunda anlaştığını 12.04.2018 tarihli sözleşmeye göre kahverengi, beyaz mdflam, led ışıklı banko ve banko arkası ayı renk uyumlu ahşap giydirme, led logo armatür ve turnike yapılacağını, dava dilekçesinde gösterilen görselin aynısın yapılması hususunda anlaştıklarını, , davacı tarafın başka ayıplı ve eksik olarak başka eser yaptığını, ürünlerde farklı boyaların, kusmaların olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre 35’i peşin kalan 65’lik kısmı iş bitiminde 90 günlük çek ile kapanacağı hususunun belirlendiğini, davalı tarafın 435 olan 8.750,00T1 ödediğini, işin tam ve eksiksiz yapıldığını davacı taraf ispat edemediğini, davacı tarafın kestiği faturanın davalı yana gelmediğini, davacı taraf yetkilisi … kendisi geldiğini ve ayıbı kabul ettiğini, tüm bu sebepler doğrultusunda itirazı iptali takibin reddini, 420 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davacılara yüklenilmesini talep ve beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafça yapılıp teslim edildiği iddia edilen işin bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenicinin üzerine düşen edimi ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, yapılan işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, davacının edimini ayıpsız ve eksiksiz yerine getirmiş olması halinde davalı tarafça ediminin yerine getirilip getirilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 20.573,20 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişinden rapor alınmasına karar verilmiş, 07/11/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri 6762 sayılı ETTK 66 6102 sayılı Yeni Ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, Davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler ETTK 70/6 md 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, Davacı şirketin Ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TIK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği, Davacı taraf Ticari defterlerinde davalı şirketle olan ilişkisini … Ltd.Şti. ” Alıcılar hesabında takip ettiği, Davacı tarafın dava konusu faturayı 15.08.2018 tarihinde Kargo ile gönderdiği, detaylıca verilen davacı taraf 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam 29.323,21TL tutarın hizmeti verdiğini davalı tarafça da 8.750,00TL ödeme yapıldığı, davalı tarafın 31.12.2018 tarihinden daha sonra davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı buna göre davacı tarafın davalı taraftan kaydi olarak 20.573,21TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri 6762 sayılı ETTK 66 6102 sayılı Yeni Ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davalı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davalı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler ETTK 70/6 md 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, Davalı şirketin Ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği, Davalı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri 1 sıra nolu Elektronik Defter genel tebliğine göre Gerçek ve Tüzel kişiler için” Elektornik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının berat alınması açılış onayı son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunduğu, berat yükleme süresi ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçeceğini, aynı tebliğe göre Gerçek ve Tüzel kişiler için Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir, hükmü bulunduğu, buna göre davalı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının süresinde yapılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, Davacı taraf Ticari defterlerinde davalı şirketle olan ilişkisini ….” Salıcılar hesabında takip etmiştir. Dava Konusu Faturanın Ticari defterlerinde yer almadığı detaylıca verilen davalı taraf 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalı taraf davacı tarafa yukarıda detayı gösterilen toplam 8.750,00TL tutarında ödemenin yapıldığı, davalı tarafın 31.12.2018 tarihinden daha sonra herhangi bir ödemenin yapılmadığı, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait incelenen 2018 yılı ticari defteri ile yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı ve Davalı tarafın 2018 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, taraflar arasında 1 fatura haricinde çekişme olmayıp Takdir ve kararın mahkemeye ait olmak üzere huzurdaki davada 2 farklı sonuca ulaşıldığı, bunların; Sonuç 1; ” 02.07.2018 tarihinde kesilen … nolu 29.323,21 TL’lik tutarlı faturanın Mahkemece kabul edilmesi halinde Davacı yanın Davalı yandan 20.573,21 TL’lik alacaklı olacağı, ” İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının 420 oranında olmak üzere 4.114,64 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği, Sonuç 2; ” 02.07.2018 tarihinde kesilen … nolu 29.323,21 TL’lik tutarlı faturanın Mahkemece kabul edilmemesi halinde Davalı yanın Davacı yandan 8.750,00 TL lik alacaklı olacağı, Taraflar arasındaki uyuşmazlıklarında bir diğeri ise söz konusu faturada ki ürünlerin ayıplı olması; ayıp kavramı hukukta bir malın olağan özelliklerinde eksiklik bulunması halini tanımlamak için kullanılır. Gizli ayıp ise ilk bakışta fark edilemeyen eksiklik olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte satıcının bildirdiği niteliklerin malda bulunmaması da ayıp halidir. Malın olağan özelliği olmasa dahi, satıcı bir özelliğin varlığından bahsederek o malı satmış ise bu özelliğin malda bulunması gereklidir. Borçlar Kanunu’nun 223. Maddesinde ayıplı malın el değiştirmesi durumunda ayıplı malı alan kişinin yani alıcının neler yapabileceği hüküm altına alınmıştır. Borçlar Kanunu’nun 223. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. (TBK.229) Açık Ayıplar: Açık ayıplar ilk bakışta olağan bir inceleme ile anlaşılabilen ayıplardır. Gizli Ayıp : ilk bakışta görünmeyen ancak daha sonra anlaşılan ayıplar ise gizli ayıp niteliğindedir. Teslim sırasında açıkça belli olmayan ayıplar ve olağan bir gözden geçirme ile tespit edilebilecek olan açık ayıplardır ve bu kapsamda, açık ayıpların sekiz gün içerisinde gözden geçirme suretiyle tespit edilerek bildirilmesi gerekir. Açık ayıplara ilişkin gözden geçirme ve bildirimin sekiz günlük süre içerisinde yapılması gerekir; bu bakımdan süre gözden geçirme ve bildirimi kapsamına alır. Gizli ayıplar, söz konusu sekiz günlük gözden geçirme ile tespit edilmesi mümkün olmayan ayıplardır ve bu tür ayıplar bakımından ise TBK m. 223/11 uygulama alanı bulur. Böylece ortaya çıkan gizli ayıbın zamanaşımı süresi içerisinde hemen (dürüstlük kuralı ve halin gereklerine göre uygun süre içerisinde) bildirilmesi gerekir. Satılan üzerinde yapılacak olan gözden geçirmenin sekiz günlük süre içerisinde tamamlanması ya da netice alınması mümkün olmayıp, böylece sekiz günlük süreden sonra ortaya çıkan ayıplar gizli ayıp niteliği taşır. Ayıbın sekiz günlük süre içerisinde, objektif bir gözden geçirme neticesinde ortaya çıkarılamayacak nitelikte olduğunun ispat yükü alıcı üzerindedir. Ürünlerin ayıplı olup olmadığı ya da ayıbın niteliği (açık veya gizli ayıp) ile BK’daki ihbar süreleri ve şekline uygun ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı konusundaki ispat külfetinin davalıya düştüğü, ürünlerin açık ya da gizli ayıp mı olduğu uzmanlık alanım dışındadır Dava konusu olay Sözleşmeye uygun olmadığı ayıplı olduğu iddia edilen Banko, ahşap işleri led ışık vb. olduğundan dolayı işin mahiyeti gereği ayrıca iş konusu hususlarını Konusunda uzman Teknik bilirkişiler tarafından da değerlendirilmesi uygun olacağı, kanaati bildirilmiş, dava konusu mobilyalar ve dekorasyon üzerinde inceleme yaptırılarak mimar bilirkişinden rapor alınmasına karar verilmiş, 10/03/2020 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; huzurdaki davaya taraf olan Davacı ve Davalı tarafından kabul görmüş , mutabakata varılıp, taraflarca imza , paraf, kaşe v.b. ile onay altına alınmış, Davalıya ait …. mh. … caddesi … SK.NO.1 A Esenyurt / Büyükçekmece istanbul adresindeki taşınmaz da davacı tarafça yapıldığı iddia edilen işler ile ilgili her hangi bir, Teknik Şartnameler ( Malzeme nitelik nicelik, renk, v.b. dahil olmak üzere) , İmalat Çizimleri. SEVK İrsaliyesi. Teslim/ Tesellüm Tutanağı Tespit edilememiştir. Mahaldeki uygulanan çalışmalar ; 1-Taraflar arasında dava konusu işlere istinaden yapıldığı iddia edilen 17.04.2018 tarihli sözleşmede yer alan sözleşme konusu ve 2- Yapılması vaat edilen ürünlere ait Ahşap İşleri Fiyat Teklifi nde yer alan tasarım ve ürün bilgileri ile karşılaştırıldığında, Mahkememizde ilgili davanın 12.12.2019 tarihli duruşmasında alınan kararı gereği, Bilirkişiye verilen görevler çerçevesinde değerlendirildiğinde; dava Konusu Mobilyaların Ayıplı Olup Olmadığı, Ayıplı İse Ayıbın Gizli Ayıp Mı. Açık Ayıp Mı Olduğu, davaya konu mobilyalar arasında yer alan , Karşılama Bankosu — Banko Arkası Duvar ve Tavan Kaplaması — Separatör –Saksılık– Müdahale Kapağının; Yapılacağı vaat edilen tasarımlar ile renk ve tasarım bakımından uyuşmadığı , eksik bırakıldığı -( Müdahale Kapağı ,led aydınlatma, logo) için ,yukarıda sıralanan ürünler Ayıplı olup , anılan ayıpların Açık Ayıp niteliğinde olduğu, Mobilyaların Davacı Tarafından Davalıya Tam Ve Eksiksiz Verilip Verilmediği, Separatör , Saksılık, Banko Üzeri Sarkık Armatür, Banko Sol Yan Duvar Ahşap İmalatı, Dikey Bahçe Uygulaması / Altında Mdf Dahil Bitki Uygulamasının eksiksiz olarak verildiği, eksik Parçaların Olup Olmadığı, Banko Arkası Duvar ve Tavan Kaplamasında Logonun tasarımdaki gösterilen yere ve gösterildiği şekilde uygulanmamış olduğu, Karşılama Bankosu nun Led aydınlatmasının mevcut olmadığı, Müdahale Kapağının ise tamamen eksik olduğu, Ayıbın Davalının Teslim Aldığı Anda Mı Var Olduğu , Karşılama Bankosu — Banko Arkası Duvar ve Tavan Kaplaması -— Separatör —-Saksılık– Müdahale Kapağındaki, Açık Ayıpların davalının iş yerine uygulandığı anda var olduğu, hali hazırda davalının taşınmazında kullanıma açık bulunan davaya konu teşkil eden ürünlerin ayıplı mal kavramı içinde değerlendirilmesi gerektiği, kanaati bildirilmiş, bilirkişi raporunda belirtilen eksik işlerin teslim tarihindeki bedelinin ne kadar olduğu hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, 28/04/2021 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalıya ait … mh… caddesi ….SK.N0.1 A Esenyurt Büyükçekmece /İstanbul adresindeki taşınmaz da davacı tarafça yapıldığı iddia edilen
işler ile ilgili her hangi bir; sevk irsaliyesi, teslim / tesellüm tutanağı dosya içeriğinde Tespit edilemediğinden sebeple; Davalı taşınmazında 02.01.2020 günü yapılan keşif icrasında ,davacı yanca , davalı yana 17.04.2018 Tarihli Sözleşme kapsamında yapıldığı iddia olunan iş kalemlerinin
incelenmesi sonucunda tespit olunan ,eksik iş bedellerinin belirlenmesi için, teknik yönden
fatura tarihi olan 02.07.2018 baz alınmıştır. Buna göre eksik olduğu tespit olunan işlerin, ürünlerin 02.07.2018 tarihinde ,içinde
bulundukları sektörlerdeki, benzer ve / veya emsal alınacak iş kalemlerinin kabul görmüş
ortalama fiyatları baz alınması ile,
davacı yanca davalı yana sunulduğu, huzurdaki davaya konu teşkil eden ürünlere, iş
kalemlerine ait olduğu iddia olunan,05.04.2018 tarihli Fiyat Teklifi ile 02.07.2018 tarihli
Faturanın da incelenmesi neticesinde; malzeme ,işçilik, nakliye, genel giderler ,v.b ,kdv dahil olmak üzere; yapılacağı vaat edilen tasarımlar / eserler ile, mevcuttaki tasarımların / eserlerin renk , tasarım ,malzeme bakımından tamamen uyuşmadığından ,kısmen farklılıklar
gösterdiğinden sebeple, oluşan eksik işler ile hiç ifa edilmediğinden dolayı ortaya çıkan eksik işlerin;
02.07.2018 tarihi dikkate alındığında Kdv dahil 18.127 TL bedelle yaptırılabileceği, kanaati bildirilmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davalı firmada asistan olarak çalışırım, davacı firmayı tanırım, tarihini tam hatırlamıyorum, geçen yıl Temmuz ayında davacı firma ile davalı firma arasında, davalı firmanın bürosunun banko işi için sözleşme imzalandı, davacı taraf yapmış olduğu mobilyaları şirkete getirdiğinde bazı yerlerde çizikler olduğunu, renk farklıklarının olduğunu, katalogdaki örneklerine benzemediğini görünce bu hususu ben davacı şirketin ismini hatırlayamadığım mimarına bildirdim, ayrıca telefon ile de bildirdim, davacı tarafda bunun üzerine bana bu eksiklikleri ve ayıpları kendilerinin gelip bizim işyerimizde tespit edeceklerini söylediler, teslimden bir hafta 10 gün sonra davacı firmanın sahibi …. bey ile iki mimarı davalı şirkete geldiler, davalı şirketin sahibi … bey ile görüştüler, davacı taraf … beye siz çok haklısınız, biz olsaydık teslim almazdık, siz sakin davranmışsınız, biz gereğini yerine getireceğiz, eksiklikleri gidereceğiz, daha güzelini yapacağız dediler, ancak davacı taraf beklememize rağmen gelip eksiklikleri gidermedi, bu süreci ben yürüttüm, davacı şirketi aradığımda telefonlara cevap vermediler, e-maillere cevap vermediler, daha sonra telefonda bana mimarlarının işten ayrıldığını başka mimarlarının geldiğini malzeme beklediklerini davacı taraf bana söyledi, defalarca aramama rağmen davacı taraf cevap vermedi, bilahare davacı taraf davalı şirket aleyhine icra takibi yaptı, davacı taraf bankoya led ışıklandırması yapması gerekirken bunu yapmamış, bankonun arkasına taş duvar yapması gerekiyordu, bunu da yapmadı, mobilyada çok fazla çizim ve boya kusması vardı, mobilyadaki ayıpları davacı taraf uzun süre gidermeyince önemli bir toplantımız olduğundan iki gün içerisinde biz giderdik, davacı ile yapılan anlaşmanın bedelini bilmiyorum, ayıpların giderilmesi için de ne kadar harcandığını bilmiyorum.” demiştir.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; “Ben davacı tarafa tanırım davalı firmanın muhasebe bölümünde çalışırım, 2018 yılı Nisan ayında davalı ile davacı arasında davalı şirketin bürosunun ön kısmında banko yapılması hususunda bir sözleşme imzalandı, hatırladığım kadarıyla işin bedeli 25.000 TL idi, işin süresi bir hafta idi, davalı firmanın sahibi yaptığı incelemede davacının yaptığı işin projeye uygun olmadığını tespit etti, mobilyalarda çizikler, projeye aykırı olarak duvara monte edilen laminatlarının çizgilerinin ters olduğu, bu laminatlarda çizikler oluştuğu, aydınlatmaların projeye aykırı yapıldığı, projedeki süslemelerinde hatalı olduğu tespit etti, davacı şirket sahibi Ümit bey de bu eksikliklerin giderileceğini söyledi ve bunun için makul bir süre talep etti, davacı taraf bunun üzerine bir takım işlemler yaptı, davalı şirket yetkilisi telefonla yaptığı görüşmede yapılan işin olmadığını davacı şirket sahibine söyledi, mobilyalar yani davacının yaptığı işler davalı şirkette kullanılmaktadır, davacıdan sonra herhangi bir firmaya iş yaptırmadık, davacının getirmiş olduğu eşyalar halen davalı şirkettedir.” demiştir.
Davacı şirket yetkilisi isticvapında; “Ben davacı şirketin yetkilisiyim. Davacı şirket davalı şirkete dava konusu edinen yerdeki bankoyu yaktı. Üç boyutlu olarak yaptık. Bankoyu yapıp yerine yerleştirdiğimizde davalı taraf rengi beğenmedi. Ancak biz davalının istediği rengi yapmıştık. Müşteriler genelde mimar olmadığı için sipariş verirken gözlerinde canlandıramıyorlar. Bu nedenle işlemi bitirdikten sonra davalı rengi sıcak bulmadı. Biz ahşap renkli folyo hazırladık. Ancak yine de davalının talep ettiği gibi olmadı. Bir de davalının işyerinde klima damlatıyormuş. Bizim tavana yaptığımız ahşap bu nedenle de zarar görmüş. Ancak davalı taraf bize müdahale ettirmedi. Biz davalının istediği gibi işimizi yaptık. Ancak davalı taraf paramızı ödemedi.” demiştir.
Somut davada taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi niteliğindedir. Davacı taraf yüklenici, davalı taraf ise iş sahibidir. Davacı yüklenici taraf sözleşme kapsamında davalı iş yerinde lobi girişte üst tezgah lake boyalı alt MDF lamdan led ışıklı banko yapılması, kapı girişinde … lamdan separatör imalatı ve banko arkası ahşap girdirme içinde led ve logo olan banko yanında bulunan ahşap, turnike karşısındaki separatör yapımı işini üstlenmiş, iş sahibi davalı taraf ise karşılığında işin bedeli olarak 25.000,00-TL artı KDV ödemeyi taahhüt etmiştir. İşin teslim süresi için lobi kurulumuna 17/04/2018 tarihinde başlanılmak şartıyla 12/05/2018 tarihi olarak öngörülmüştür. Ödemenin ise % 35 iş başlangıcında, % 65’i ise iş bitiminde 90 günlük çek ile işveren tarafından ödeneceği, yapılacak ek işlerin ayrıca ücretlendirileceği ve sözleşme bedeline dahil olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu sözleşme kapsamındaki tüm işlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirildiği, sözleşme bedelinin 8.750,00-TLsinin peşin ödendiği, bakiyesinin ödenmediği, kendilerine zamanında bildirilen bir ayıp ihbarının da olmadığını ileri sürmüş, davalı tarafça yapılan işlerin eksik ve ayıplı olarak ve geç yapıldığı ileri sürülmüştür.
6098 Sayılı TBK’nun 471. Maddesinde; “MADDE 471- Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir. Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Yine 6098 Sayılı TBK’nun 474. Maddesinde; “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 147/son “Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır: Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.” hükmü düzenlenmiştir.
Eser sözleşmesi kapsamında yüklenici üslenilen işi eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim etmekle yükümlüdür ve işi ayıpsız ve eksiksiz olarak ve zamanında teslim ettiğini ispat etmekle yükümlüdür. Davacı tarafça her ne kadar işin eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiği iddia edilmiş ise de Mahkememizce sözleşme kapsamın üstlenilen iş üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere raporda ayrıntılı olarak belirtilen işlerin ayıplı ve eksik olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca davacı taraf her ne kadar süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı iddia etmiş ise de, bizzat davacı şirket yetkilisi isticvapında işin tesliminden sonra davalının işi beğenmediğini ve kendilerine haber verdiğini ve kendilerinin de değiştirdiğini, davalının yine beğenmediğini beyan etmiştir. Davalı tanıkları da dava konusu işin ayıplı ve eksik yapılması sebebiyle teslimden sonra davacı tarafa haber verdiklerini ve davacı tarafın gelerek değiştirmeye çalıştığını, ancak yine istenilen gibi olmadığını beyan etmiştir. Bu beyanlar karşısında ayıp ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmakla davacı tarafın ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı iddiasına itibar edilmemiştir. Ayrıca eser sözleşmesi kapsamında eksik iş yapılması halinde eksik iş bedelinin veya bedel peşin ödenmiş ise eksik iş oranında bedelde indirim yapılması talebi ihbara yada teslim sırasında ihtirazı kayıt konulmasına gerek olmaksızın 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ( 6098 Sayılı TBK m. 147/son ) her zaman istenebilir. Bilirkişi raporu uyarınca davacı tarafça yapılan ayıplı işler ve eksik işler tespit edilmiş ve bunların giderim bedelinin 18.127,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Ayıp hususunda alınan bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır. Bunun yanında tarafların defter ve belgeleri bilirkişi marifeti ile incelenmiş ve dava konusu faturanın davacının defter ve belgelerine kaydedilmesine rağmen davalının defter ve belgelerine kaydedilmediği görülmüştür. Sadece her iki tarafın defter ve belgelerinin 8.750,00-TL lik ödeme yönünden birbirini doğruladığı görülmüştür. Davalı tarafça dava konusu fatura defter ve kayıtlarına kaydedilmediğinden de davacı tarafça sözleşme kapsamındaki ediminin ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirildiği söylenemez. Bu nedenlerle davacının dava konusu edimini eksiksiz ve ayıpsız olarak ifa edildiği iddiasına itibar edilmemiş ve sözleşme bedelinden ayılı ve eksik işlerin giderim bedeli olan 18.127,00-TL bedel indirilmek suretiyle davacının bakiye alacağı üzerinden davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline ve takibin bu alacak üzerinden devamına karar verilmiş ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.446,20-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 167,10 TL nispi karar harcının daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 351,34 TL peşin harçtan mahsubu ile 184,24 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 2.446,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 167,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 203,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 224,62 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 151,71 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.