Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1090 E. 2022/842 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1090
KARAR NO : 2022/842

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2016 yılında kurulan bayilik ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalının Manavgat bayisi olduğunu ancak davalının sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle müvekkilince bayilik ilişkisinin noter aracılığı ile çekilen ihtarla sonlandırıldığını, davalının bu ihtara cevap vermediğini, davalının sözleşmeye aykırı şekilde iskonto oranları üzerinden düzenlediği faturalara itiraz edilmesine rağmen düzeltmediğini, müvekkilinin davalıdan fazladan kesilen iskonto nedeniyle 233.363,14 TL alacaklı bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı şirket ile yaptığı eser sözleşmesi kapsamında davalıya sipariş ettiği malların davalı tarafından zamanında teslim edilmemesi ve teslim edilenlerde de ayıplar bulunması nedeniyle müvekkilinin 38.000,00 TL zarara uğradığını, davalının genel uygulamaları gereğince müvekkilinin cirosuna göre müvekkiline vermeyi ve kira bedellerini ödemeyi üstlendiği 3 araç yerine bir araç tahsis ettiğini ve bu araç için 10.143.26 TL fatura kestiğini, bu şekilde müvekkilinin 281.506,40 TL müvekkili alacağından cari hesabında görülen 74.605,90 TL’nin mahsubu sonucunda müvekkilinin davalıdan 206.900,50 TL alacağı kaldığını, bayilik ilişkisi sona erdiğinden bu bedellerin müvekkiline iadesinin gerektiğini, sona eren bayilik ilişkisi nedeniyle ayrıntıları dava dilekçesinde belirtilen toplam 127.600,00 TL bedelli bonoların müvekkiline iadesinin gerektiğini ileri sürerek ayrıntıları dava dilekçesinde belirtilen toplam 127.600,00 TL bedelli bonolardan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ve bonoların icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, bonoların müvekkiline iadesi ile müvekkilince ödenen ancak iadesi yapılmayan 30/05/2018 vadeli ve 30/07/2018 vadeli ve 10.000,00’er TL bedelli iki bononun müvekkiline iadesi, 206.900,50 TL müvekkil alacağının faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline 209.062,02 TL borçlu olduğunu, ayıp iddiasının doğru olmadığını, kendilerine yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, haksız iskonto oranı uygulandığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkili ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının araç bedeline ilişkin iddiasının da kabul edilebilir olmadığını, davacının iadesini istediği senetlerin iadesi talebinin de yerinde olmadığını, iadesi istenen iki senedi de davalının talep etmesi halinde iade edileceğini, ihtiyati tedbir kararına itirazları bulunduklarını, bu nedenle davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Manavgat Vergi Dairesi Müdürlüğünün 02/09/2019, 11/10/2019 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/10/2019 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Manavgat .. AHM’nin … talimat sayılı dosyası ile bilirkişiden rapor aldırılmış ve bilirkişi raporu 08/06/2022 havale tarihi ile dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin 29/04/2021 tarihli raporu dosya arasına alınmış, davacı vekilinin itirazı sonrasında 11/01/2022 tarihli ek rapor dosya arasına katılmış, davacı vekilinin yeni itirazı ile 15/04/2022 tarihli bilirkişi heyetinin 2.ek rapor dosya arasına alınmıştır.
TMK’nın 6. Maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını – ispatla yükümlüdür”. HMK’nın 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vaklayı ispat etmeye mecburdur. Buna göre davacı tarafından, davalının iskonto uygulamayı kabul ettiği, uygulanmayan iskontolara zamanında itiraz ettiği, dava dışı … İnşaat firmasına verilmek üzere gönderilen malzemelerin ayıplı olduğu, ayıp ihtarının zamanında bildirildiği ve her 500.000-TL’lik satış için davalının bir araç vermeyi taahhüt ettiği, dolayısıyla alınan araç bedelinin haksız olduğu yönündeki iddiaların geçerli delillerle ispat edilmesi gerekmektedir.
Ayıp ihbarları TTK 18.maddesi hükmünde öngörülen ihtar ve ihbarlar kapsamında olmadığından herhangi bir şekle tabi değildir. Alıcı, zamanında ayıp bildiriminde bulunmadığı takdirde, teslim edileni kabul etmiş sayılır (TTK 23. ve TBK 223.maddeleri).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalının sürekli olarak belirli bir oran üzerinden iskonto uygulamayı kabul ettiğine, uygulanmayan iskontolara zamanında itiraz edildiği, dava dışı …. İnşaat firmasına verilmek üzere gönderilen malzemelerin ayıplı olduğu, ayıp ihtarının zamanında bildirildiği ve yine her 500.000-TL’lik satış için davalının bir araç vermeyi taahhüt ettiği, alınan araç bedelinin haksız olduğuna yönelik herhangi bir somut delil sunulmadığı, davacının ticari defterlerinde, davalıya cari hesaptan kaynaklanan borcunun bulunduğu da, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı, bu hali ile davalı tarafından 233.363,14 TL tutarında iskontonun eksik yansıtıldığı, dava dışı …. İnşaat firmasına verilen bir kısım malın ayıplı olması nedeniyle dava dışı firma tarafından hakkedişte 38.000 TL tutarında kesinti yapıldığı ve zararın davalı tarafından karşılanması gerektiği, araçların hibe edilmesi gerekirken haksız olarak 10.143,26 TL ücret alındığı ve toplam 281.506,40 TL alacaktan, cari hesap bakiyesi 74.605,90 TL mahsup edildiğinde bakiye 206.900,50 TL yönünden alacaklı olduklarının ispat edilemediği anlaşılmakla ve ödenen 2 bono açısından bu bonoların ödendiği, ödemelerin ticari defterlere işlendiği ve bonoların iade alınabileceği yönündeki davalı beyanları dikkate alındığında 30.05.2018 vadeli 10.000,00-TL miktarının ve 30.07.2018 tarihli 10.000,00-TL bedelin toplam 2 adet senedin davacıya iadesine karar verildiği, davacı tarafından davalıya istendiğinde teslim alınabileceğinden, 2 senedin değeri yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir edilmemiştir.
127.600,00 TL toplam senetleri yönünden kıymetli evraka bağlı olan hak münhasıran senedi takip ettiği senedin alacaklının elinde olması senet bedelinin ödenmediğinin bir karinesini teşkil ettiği, aksini ispat külfetinin, borçluya düştüğü, davacı tarafından, dava konusu senetler nedeniyle davalıya karşı herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığının ispat edilmesi gerektiği, davacının bu talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, 206.900,50-TL alacağın faiziyle birlikte talebinin reddine ve 127.600,00-TL toplam senetlerden borçlu olmadığına ilişkin talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABÜL KISMEN REDDİNE,
A) 206.900,50-TL alacağın faiziyle birlikte talebinin REDDİNE,
B) 127.600,00-TL toplam senetlerden borçlu olmadığına ilişkin talebinin REDDİNE,
C) 30.05.2018 vadeli 10.000,00-TL bedelli ve 30.07.2018 vadeli 10.000,00-TL bedelli toplam 2 adet senedin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın, davacı tarafça yatırılan 3.533,35-TL peşin, 2.510,38-TL tamamlama harcı toplamı olan 6.043,73-TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 5.963,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T gereği Red dava miktarı toplamı olan 334.500,50 TL üzerinden hesap edilen 49.830,07 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından artan olması halinde, kararın kesinleşmesini müteakip ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır