Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1054 E. 2019/113 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1054
KARAR NO : 2019/113

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 06.10.2018 günü imzalanan sözleşme ile Ankara İli Ulus semtinde bulunan ….. Bankası AŞ şantiyesinde yapılacak oluk çatı kaplama işi için anahtar teslim şeklinde malzeme ve işçilik dahil olmak üzere KDV hariç 42.000 TL bedelle anlaşıldığını, davalı tarafa yüklendiği edim karşılığında ödenmesi kararlaştırılan 42.000 TL tutarındaki sözleşme bedelinin 30.000 TL ‘sinin 3 adet her biri 10.000 TL tutarlı çek ile kalan 12.000 TL ‘sinin ise işin bitirilmesi sonrası nakit olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan bu sözleşme uyarınca davacının davalı yanın namına ….. BANK ….. ŞUBESİNE ait …. IBAN numaralı hesaptan verilme, 09.11.2018 keşide tarihli ….. seri numaralı 10.000 TL bedelli, 07.12.2018 keşide tarihli …..seri numaralı 10.000 TL bedelli, 11.01.2019 keşide tarihli ….. seri numaralı 10.000 TL bedelli 3 adet toplam 30.000 TL bedelli çeki keşideci olarak düzenleyerek davalı tarafa 06.10.2018 tarihinde elden teslim ettiğini, müvekkili şirketin 3 adet çeki davalı tarafa 06.10.2018 tarihinde elden teslim ettikten sonra her ne kadar sözleşme tutarının kalan 12.000 TL ‘sinin nakit olarak iş bitiminde ödeneceği taraflarca kararlaştırılmış olsa da davalı tarafın işe başlamak için nakde ihtiyacı olduğunu beyan etmesi üzerine işin aksamaması ve bir an önce bitirilmesi adına bu sefer iyi niyetli olarak sözleşme tutarının kalan kısmı olan 12.000 TL parayı da 23.10.2018 tarihinde ….. Bankası AŞ nezdindeki ….. IBAN numaralı hesabından davalı tarafa ait ….. BANKASI AŞ nezdindeki …. IBAN numaralı banka hesabına eft olarak gönderdiğini, anılan sözleşme uyarınca, davacının sözleşme bedelinin tamamını çek ve nakit olarak ifa etmesine rağmen davalı taraf sözleşmedeki iş görme borcunu ifa etmek adına hiçbir imalata başlamayıp şantiye sahasına adım atmadığı gibi çeklerin tesliminden ve nakit ödemenin kendisine ulaşmasından sonra adeta sırra kadem bastığını, davalı tarafa telefon yolu ile dahi ulaşma imkanının olmadığını, yine davalı taraf sözleşme ile üstlendiği iş görme borcunu ifa etmediği için almış olduğu sözleşme bedeline karşılık davacı müvekkiline her hangi bir fatura da düzenlemediğini, bu nedenlerle müvekkili şirket tarafından keşide edilerek davalı tarafa teslim edilen ancak bedelsiz kalan 3 adet toplam 30.000 TL bedelli çekin icra takibine konu edilmemesi amacı ile bu çeklerden dolayı açılacak icra takiplerinin durdurulması amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı tarafa elden teslim edilen 3 adet çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile davalı tarafa bu çeklerden dolayı davacı şirketin 30.000 TL borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafa nakit olarak ödenen 12.000 TL sözleşme bedelinin ödeme tarihi olan 23.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava, menfi tespit ve alacak davasıdır.
Davada, davalı olarak adi ortaklık gösterilmiş olup, husumet adi ortaklığa yöneltilmek suretiyle açılmıştır.
Bilindiği üzere; Adi Ortaklık; Türk Borçlar Kanunu 620/1. maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. İş ortaklığının doktrin ve Yargıtay kararlarına göre adi ortaklık olarak kabul edilmesi sebebiyle tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık sözleşmesi, yeni bir hukuki varlığa vücut vermez, meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği yoktur. Ortaklık dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı gibi, ona karşı da dava açılamaz. Dava dilekçesinde adi ortaklardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise, Türk Borçlar Kanununun 163. maddesi uyarınca dava incelenmelidir. Adi ortakların müteselsilen sorumlu oldukları durumlarda adi ortaklığı oluşturanlardan yalnız biri aleyhine dava açılabilir. Aksi halde adi ortakların tümü aleyhine dava açılması gerekir. Ancak sadece adi ortaklık denmiş ve kişi gösterilmemiş ise adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından adi ortaklık aleyhine dava açılamaz.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davalı olarak adi ortaklık gösterilmiş olup adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetine ilişkin dava şartı eksikliği söz konusudur.
Hal böyle olunca davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 717,26 TL ‘den mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/01/2019 10:31:19

Katip …

Hakim …