Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1047 E. 2018/1195 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1047
KARAR NO : 2018/1195

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/03/2011

KARAR TARİHİ : 18/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacı, Kartal … Noterliğinin 23/12/2010 tarih ve …. yevmiye numaralı protesto evrakını 03/12/2010 tarihinde tebliğ aldığını, protesto edilen senedin alacaklısının davalı olduğunu, vadesinin 21/12/2010, bedelinin ise 10.000 TL olduğunu, protesto edilen senede ilişkin borçlu olmadığını, daha önce kendisine zorla bir takım kimselerin senet imzalattıklarını, bununla ilgili olarak Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, senedi protesto eden kişiler ile hiçbir alış verişinin olmadığını, senedi hayati tehlike altında iken imzaladığını, senette malen kaydı bulunmakta olup herhangi bir mal ve alışverişin de olmadığını bu nedenlerle tüm talep ve dava hakkının saklı kalmak kaydı ile protestolu senetle ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiş, inkarcı konumunda sayılmıştır.
Birleşen dava yönünden davacı, Kartal … Noterliğinin 21/02/2011 tarihli protesto evrakı ile kendisine senedin ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, bu senedin borçlusu olmadığını, … isimli şahıs tarafından kendisine zorla senet imzalatıldığını, bu konuda Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının işlemde bulunduğunu, davalı ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiş, inkarcı konumunda sayılmıştır.
Dava, asıl ve birleşen davalar yönünden menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonucunda mahkememizin 17/11/2015 gün ve…. E- … K. Sayılı kararı ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine Yargıtay …. HD.sinin 08/12/2016 gün ve …. E-… K sayılı kararı ile özetle:”Mahkemece toplanan delillere göre, senetlerin borçlularının … ve davacı … , lehdarının ise davalı … olduğunun saptandığı, senetlerde malen kaydı bulunduğu, davalı senetlerin imzalanmış şekilde senetlerde borçlu gözüken … tarafından daha önce davacının ve kardeşleri ile davalıya sattığı arabalar karşılığında kendisine, davacının bulunmadığı bir sırada verdiğini bildirdiği, davacı eczacı olup ayrıca kardeşleri ile oto ticareti yaptığı iddia edilmiş ise de bu iddianın ispat edilemediği, dinlenen tanık …’ın beyanından anlaşılacağı üzere dava konusu senetlerin dava dışı senet borçlusu gözüken … ve adamlarının tehditleri sonucunda, davacı tarafından imzalandığının anlaşıldığı, bu durumda dava konusu senetlerin davacı tarafından tehditle imzalandığından senetlerden dolayı sorumluluğu bulunmadığı, davalının da senet lehdarı olması nedeniyle durumu bildiği ve iyiniyet kuralının kendisi açısından işlemeyeceği sonucuna varıldığı, davacının dava konusu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen dava bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davacının bonolarda aval olarak imzası bulunmaktadır. Bononun kendisine zorla imzalattırıldığını belirtmiştir. Davacı aynı bonolarla ilgili olarak Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş, şikayet dilekçesi ve ifadesinde kendisinin dolandırıldığını belirtmiş ancak yargılama sırasında dinlenen tanık …’ın beyanında belirttiği şekilde silah zoruyla bonoların imzalattırıldığı hususunda şikayetçi olmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturma sonunda takipsizlik kararı verilmiş, itiraz reddedilmiş olup takipsizlik kararı kesinleşmiştir. Yine Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı ….soruşturma numaralı …. kararı ile davacı şikayeti hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkemenin kararına gerekçe oluşturduğu tanık … davacının kardeşinin çalışanı olup bu tanığın anlatımında belirtilen hususlarda davacının Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….soruşturmasındaki 19.06.2010 tarihli beyanında da bahsedilmemiş, bu ifadesinde bonoların silah zoruyla imzalatıldığı konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Kaldı ki davacının bu anlatımları keşideci ile kendi arasındaki hukuki ilişki olup, 3. kişi olan bono lehdarına karşı ileri sürülemez. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak asıl ve birleşen davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememizin kararı bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yargılama devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre Yargıtay bozma kararında da açıklandığı üzere davacının iddia ve anlatımları keşideci ile kendi arasındaki hukuki ilişki olup, 3. kişi konumunda bulunan bono lehdarı davalıya karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan asıl davada İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiğinden asıl dava yönünden İİK 72. maddesi gereğince tazminata karar verilmiştir. Birleşen davada ise bu yön bulunmadığından İİK 72. maddesi gereğince tazminata hükmedilmemiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden:
Davanın reddine,
İİK 72. maddesi gereğince %20 oranında hesap edilen 2.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının daha önce yatırılan 148,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Birleşen Bakırköy … ATM’nin….E sayılı dava dosyası yönünden:
Davanın reddine,
İİK 72. maddesi gereğince koşulları bulunmadığından tazminata karar verilmesine yer olmadığına,
1-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının daha önce yatırılan 148,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Davalı tarafından asıl ve birleşen davalar yönünden yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 84,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
D-Asıl ve birleşen davalarda kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar hazır taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi. 18/12/2018 10:58:30

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVALI
5 Tebligat – 22,00 TL
Temyiz Masrafı – 62,40 TL
Toplam = 84,40 TL