Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1030 E. 2019/160 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1030
KARAR NO : 2019/160

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Dava dışı …. Ltd. Şti. İle davalı …. A.Ş arasında fason imalat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme hükümleri gereği …. Tekstil üstlendiği fason imalatları yapacak, davalı …. Tekstil de bunun karşılığında sözleşme şartları dahilinde ödeme yapacağını, dava dışı … Tekstil’in üstlendiği işlerin tamamını yaparak davalı …. Tekstil’e teslim ettiğini, buna rağmen …. Tekstil hakkedilen alacağın 64.810,00 TL kısmını kendisine ödemediğini, dava dışı …. Tekstil’in davalıya karşı üstlendiği işleri tek başına yetiştiremediği için bir kısmını davacı müvekkiline yaptırdığını, dava dışı …. Tekstilin müvekkiline yaptırdığı işler için müvekkiline borçlandığını, …Tekstil kendisine ödeme yapmadığı için onun da müvekkiline ödeme yapmadığını, bunun üzerine dava dışı …. Tekstilin borcunu ödemeye esas olmak üzere davalı …. Tekstilden olan 64.810,00 TL alacağını davacı müvekkiline temlik ettiğini, davacı müvekkilinin, kendisine ödenmesi gereken borcun ödenmemesinden dolayı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip yaptığını, takibin davalı borcunu haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine durduğunu, gelinen safhada davalı …. Tekstil müvekkilinin alacağını ödemediği için derdest davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, bu sebeplerle temerrüte rağmen ödenmeyen 64.810,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak davasına ilişkindir.
Davacının gerçek kişi tacir olup olmadığı araştırılmış,Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne ,Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereler uyarınca davacının gerçek kişi tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ticari iş ve ticari dava ayrı hukuki kavramlardır. Ticari iş kabul edilen bir husustan kaynaklanan her uyuşmazlık ticari dava olarak kabul edilmemiştir. Ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Diğer bir anlatımla bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan her uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Davacı yanın tacir olmadığı, dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı ,Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile görevsizlik verilerek mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.