Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1016 E. 2022/705 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1016 Esas
KARAR NO : 2022/705

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/08/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, borçlu şirketten olan alacağına istinaden davalı aleyhine Ankara ….. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile takip başlatmış olduğunu, borçlu şirketin yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili İcra Müdürlüğüne gönderilerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasında kayıt olduğunu, borçlu şirketin 15.02.2018 tarihinde takibe itirazında, müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını, aksine müvekkili şirketten alacaklı olduğu gerekçesi ile takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermiş olduğunu, itirazın haksız olduğunu ve iptali gerektiğini, müvekkili ile borçlu şirket arasında 13.03.2013 yürürlük tarihli ” …. Çevre Düzenlemesi İşi” ile ilgili taşeron sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin ilgili sözleşmede taşeron firma olarak yer aldığını, Sözleşmeye konu işin müvekkilince eksiksiz olarak tamamlanarak 19.11.2013 tarihli tutanakla teslim edildiğini, işin geçici kabulü yapılmış olduğunu, geçici kabul yapılmasını müteakip borçlu şirketin 1 yıl içinde İdareye kesin kabul için başvuru yapması gerektiğini, ancak borçlu şirketin geçici kabulün üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bu zamana kadar İdareye kesin kabule yönelik bir başvuru yapmamış olduğunu, borçlu şirketin müvekkiline gönderdiği 25.01.2017 tarihli …. yevmiye nolu ihtarname ile, tamir ve onarımlar ile ilgili giderilmesi gereken hususları olduğunun ihtar edildiğini, geçici kabul tarihi üzerinden yaklaşık 4 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen bu şekilde bir ihtarname ile eksikliklerin olduğunu ve bundan müvekkili şirketin sorumlu olduğunun belirtilmesinin sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, gönderilen cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere, borçlu şirketin onarımını talep ettiği hususların yapım hatasından değil, 2013 yılından beri hizmet binasının kullanılmasından kaynaklı sorunlar olduğunu, müvekkili şirketin yapımından sorumlu olduğu iş ile ilgili herhangi bir yükümlülüğü kalmadığını, Davaya konu sözleşmenin Özel Şartlar başlıklı 18 maddesi altındaki 36. madde de; “Taşeron sözleşme konusu işlerin bakımı ve muhafazasından işverence geçici kabul yapılıncaya kadar sorumludur.” şeklinde düzenleme içerdiğini, müvekkili şirketin işin geçici kabulünü almış olduğunu ve işlerin bakımı ve muhafazasının bu tarihe kadar özenle yerine getirilmiş olduğunu, kesin kabule başvuru ile sorumlu olan borçlu şirketçe 2013 yılından bu yana başvurusu yapılmaması ve bu nedenle kesin kabul alınamamasının müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, bu aşamada müvekkili şirketi sorumlu tutmanın dayanaksız olduğunu, Sözleşme konusu iş eksiksiz tamamlanarak teslim edilmiş olmasına rağmen, sözleşmeden kaynaklı hak edişlerden yapılan %5 oranında kesilen tutarın müvekkiline iade edilmemiş olduğunu, Sözleşmede %5 oranındaki kesintilerin karşılığı 15.000.-TL’nin müvekkili şirkete iade olacağı hususunun tartışmasız olduğunu, borçlu şirketin İcra Müdürlüğüne yaptığı itirazında ileri sürülen, kesin kabulün yapılmadığı gerekçesi ile teminat iadesinin gerçekleştirilmeyeceği hususunun kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeplerle borçlunun haksız itirazının iptal edilerek, müvekkili şirket hakedişlerinin tahsili amacıyla başlattıkları icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiği beyanla; Müvekkili alacağına istinaden başlatılan ve yetkisizlik kararı verilerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile devam eden icra takibine haksız ve sözleşmeye aykırı şekilde itiraz eden borçlunun itirazının iptaline, İtirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere borçlu şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taleplerinin tümünün asılsız ve dayanaksız olduğunu, davacının sözleşme kapsamındaki işin yürütülmesi hususunda alt taşeron olarak faaliyet göstermiş olduğunu, söz konusu işin idarece geçici kabulü yapılmasına rağmen kesin kabulünün yapılmamış olduğunu, sözleşme kapsamında yapılması gereken bir kısım işlerin taşeron firma tarafından gereği gibi yapılmamış olduğunu, bu işleri gerektiği gibi tamamlayamayan davacıya müvekkilince 25.01.2017 tarihinde Bakırköy ….. Noterliği aracılığı ile … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek işlerin tamamlanması gerektiğini, aksi halde eksikliklerin başka firmalara tamamlatılacağı ile imalat ve malzeme bedellerinin kendilerine rücu edileceğinin bildirilmiş olduğunu, ….. tarafından hazırlanan geçici kabul eksik işler listesinde de, yapılan işlerdeki eksikler arasında davacı taşeronun yapması gereken işlerin de belirtilmiş olduğunu, listede işaretli olan kalemlerinin davacı tarafından yerine getirilmesi gereken işler olduğunu, davacı yanca bu işler yerine getirilmemiş olması nedeniyle, müvekkilince söz konusu İişlerin taşeron nam ve hesabına yaptırılarak faturalandırılmış olduğunu, ayrıca söz konusu tutarın taşeron cari hesabına borç kaydedilmiş olduğunu, Bu işlerin müvekkili ile taşeron arasındaki 17.02.2014 tarihli Taşeron Sözleşmesi’nin hükümlerine uygun olarak yapılmış olduğunu, sözleşmenin Gecikme Cezası başlıklı 7. maddesine göre süresi sonunda iş ikmal edilmediğinde cezalı süre 20 günü geçerse …. ceza keserek işe devam ettirmek ya da anlaşmayı feshetmekte, süresi sonunda geçici kabul noksanları tashih ve tamamlanmadığında 5 mislini keserek geçici kabulü yapmakta yetkili ve tamamen serbest olduğunu, yine sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca da; ….’ın bu durumda işe müdahale ile taşeron nam ve hesabına yapılan işlere ait hakiki masraf tutarı taşeronun alacaklarından veya teminatından keseceğinin hüküm altına alınmış olduğunu, 17.02.2014 tarihli sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca; taşeron kendi temin ettiği malzemenin kötülüğünden ve gerekse işlerin kusur ve eksikliğinden dolayı …. veya idare tarafından gerekli görülecek bütün onarım ve düzenlemeleri, bakım işlerini geçici kabule kadar ve geçici kabul eksikliklerinin tamamlanması aşamasına kadar kendi hesabına yapmak zorunda olduğunu, müvekkilince başka firmaya yaptırılan eksikliklerin de geçici kabul eksikliklerinin tamamlanması aşamasında söz konusu olan eksiklikler olduğunu, Sözleşmede hükmü uyarınca da, taşeronun eksik işler nedeniyle geçici kabul eksiklikleri tamamlanana kadar sorumlu olduğunu, yine sözleşmenin anılan maddesi uyarınca müvekkilinin eksik işleri başka firmaya taşeron nam ve hesabına yaptırıp bedelini taşeron alacaklarından düşme hakkının mevcut olduğunu, ayrıca ayni madde uyarınca müvekkili kesin kabul yapılana kadar eksik işlerden dolayı taşerona bedel ödememe, hatta iş bedelini geçici hakedişlerden ve bunlar yetmediği takdirde teminatlardan mahsup etme hakkı bulunduğunu, Sözleşmenin, Özel Şartlar başlıklı 18, 28 ve 34. maddeleri hükmü belirtildikten sonra, müvekkili ile akdettiği sözleşmede eksik işlerden sorumlu olduğunun altına imzasını atan davacının, müvekkili aleyhine icra takibi başlatması, ayrıca işbu davayı ikame ederek itirazın iptalini talep etmesinin yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, tüm sözleşme hükümleri, taraflarınca sunulan deliller ve beyanları birlikte düşünüldüğünde; davacının başlattığı icra takibinde kötü niyetli hareket ettiğinin ortada beyanla; Haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı takibin iptaline, Kötü niyetli davacının 420’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının üzerinde düşen yükümlülükleri yerine getirmesi ve edimlerini ifa etmesi sebebiyle davacının hak edişinden ve teminatından yapılan kesintinin iadesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 15.000,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 04.06.2012 tarihinde ihalesi yapılan ve 2.785.000,00 TL + KDV bedel ile Yüklenici Firma “… İnş. San. Tic. Ltd. Şti.” uhdesinde olan “….. Çevre Düzenlemesi İnşaatı İşi” ‘nin 12.07.2012 tarihinde sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmeye göre iş bitim tarihi 27.11.2013 olarak belirlenmiş olup 16.07.2012 tarihinde yer teslimi yapılarak; Müşavir Firma “…. Mühendislik Enj.Tur. Sanayi Ve Ticaret A.Ş.” denetiminde 25.07.2018 tarihinde kesin kabul tutanağı onaylanarak tamamlandığı mahkememize bildirilmiştir.
Tarafların 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak, incelemeden sonra yapı işleri genel şartnamesi ve kamu taahhüt yapım işlerinde uzman bir inşaat mühendisi ile birlikte tarafların iddia ve savunmaları dosyada mevcut tüm deliller birliktte değerlendirilerek dava konusu alacak hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, 08/09/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket ticari defterlerinin tetkikinde hakedişlerden kesildiği belirtilen teminat tutarına ilişkin her hangi bir kaydın mevcut olmadığı, davacı şirket kaydına göre davalı şirketin 554,02 TL borçlu gözüktüğü sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye konu yerde talimat Mahkemesi aracılığı ile inşaat mühendisi bilirkişisine inceleme yaptırılmış, inşaat bilirkişisi 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının yapmış olduğu işlerde herhangi bir eksiklik ve arıza görülemediği, işin Geçici Kabulünün 19.11.2013 tarihi ve teminat süresinin 12 ay olduğu, davalı firmanın bu 12 ayın sonundaki tarih olan 19.11.2014 tarihinde İdare olan …..’ye dilekçe ile başvurarak kesin kabul işlemlerini başlatması gerektiği, yüklenici davalı firmanın bu işlemleri yaptırmayarak kesin kabul başvurusu yapması gereken tarihten yaklaşık 26 ay sonra 25.01.2017 tarihinde bir takım işlerin hatalı yapıldığı gerekçesiyle ihtarname göndermesinin doğru olmadığı, hatalı bir imalat görülememekle birlikte varsa hatalı bir imalatın (dosya içerisinde10.2018 tarihli 8.354 TL’lik fatura fotokopisi yer almakta) kesin kabul işlemlerinin zamanında yaptırılarak giderilmesi gerektiği, ancak bu işlemin 2018 yılı 10. ayda yaptırılarak faturalandırıldığı, yukarıda da belirtilen kesin kabulün zamanında yapılmamasından dolayı oluşacak hasarların kullanım hatasından kaynaklı mı yoksa yapım hatası mı olduğumun tespitinin çok zor olduğundan davacı şirketin bu hususta sorumlu olmadığı kanaati bildirilmiştir. 13/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı taşeronun sözleşme kapsamında taahhüt ettiği sorumlukları yerine getirmesi ile işin sahibi idare tarafından geçici kabulün yapıldığı, Davalı tarafından imalat sırasında ve geçici kabül sırasında herhangi bir eksiklik bildirimediği, eksiklikler geçici kabul den 4 yıl sonra bildirdiği ve sözleşmeye göre geçici kabul sonrası imalatların muhafazasından iş veren davalı tarafın sorumlu olduğu, davacı taşeronun idarenin kesin kabul de tespit ettiği eksikliklerin imalatların muhafaza edilmediğinden olabileceği, Davacının teknik anlamda sözleşme kapsamında teminatlarının mahsup edilmesi veya kesin kabul sırasında tespit edilen eksiklerden kaynaklı kesinti yapılmasına için herhangi bir gerekçe olmadığı, davalının eksik ayıp iddiası ispata muhtaç olduğu, dolayısıya dava konusu teminat kesintilerinin davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; taraflar arasında 13/03/2013 tarihli … çevre düzenlenmesine ilişkin eser sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme kapsamında davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici tarafından sözleşme kapsamındaki işlerin yapılıp zamanında 19/11/2013 tarihinde davalıya teslim edildiği ve geçici kabulün yapıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı tarafından binanın teslim tarihinden dört yıl sonra tespit edilen ve davacıdan yapılması istenen tamir ve onarım işlerinin davacının yapmış olduğu işlerin sözleşme kapsamına uygun yapılmamasından mı veya ayıplı yapılmasından mı yoksa dava konusu yerin kullanımından mı kaynaklandığı hususu ile davalının davacının hak edişlerinden kesinti yapmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce dava konusu yere ilişkin inşaat mühendisi bilirkişi marifeti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi tarafından davacı tarafından üzerine düşen edimlerin eksiksiz, ayıpsız ve sözleşme kapsamına uygun olarak süresinde yapılıp kullanım için teslim edildiği, kesin kabulün zamanında yapılmamasından dolayı oluşacak hasarların kullanım hatası mı yoksa yapım hatasından mı kaynaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, kesin kabul işlemlerinin yapılması gerektiği tespit edilmiştir. Dava konusu yapı 19/11/2013 tarihinde teslim edilerek kullanılmaya başlamıştır. Dolayısıyla davalının teslimden dört yıl sonra tespit ederek davacıya bildirdiği tamir ve onarım işlerinin davacının yapımından mı yoksa kullanımından mı kaynaklandığı hususu davalı tarafça net olarak ortaya konulmamıştır. Söz konusu kamu kurumunun kullanım amacı ve yoğunluğu dikkate alındığından dört yıl içerisinde yıpranması mümkündür. Kaldı ki Mahkememizce yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinden davacının yaptığı işlerde herhangi bir eksik ve ayıp tespit edilmemiştir. Kesin kabulünün yapımına engel olan tamir ve onarım işlerinin davacının yaptığı işlerin gereği gibi yapılmadığından kaynaklandığı hususu davalı tarafça kesin bir şekilde ispat edilmemiştir. Bu nedenle davalının davacının hak edişlerinden ve teminatından yaptığı kesintinin usul ve yasaya ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu kanaatine varılarak açılan davanın kabulüne ve icra takibin devamına, alacak likit olmadığından ve koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacak likit olmadığından ve koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.024,65 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 256,17 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 768,48 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 256,17 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 23,10-TL vekalet harcı, 419,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 735,07 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 10.061,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır