Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2019/966 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO : 2019/966

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket ile davalı arasında 11.02.2016 tarihli taşıma ve cari hesap sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeye tevfikan davalıya/borçluya ait gönderilerin müvekkil şirket tarafından taşındığını, gönderi alıcılarına teslim edildiğini, bu sebeple müvekkil şirketin taşıma sözleşmesinden doğan edimini gereği gibi ifa etmiş olmakla taşıma ücretine hak kazandığım, davalı/borcunun müvekkil şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturalarından 17.033,33 TL tutarındaki kısmını tediye etmediğini, bu sebeple başlatılan icra takibine müvekkil şirkete 2.220,53 TL tutarında bakiye borcu bulunduğunu, bu tutarın dışmda kalan 14.812,80 TL’sine ve ferilerine itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine itiraz ettiğini ve kabul ettiği 2.220,53 TL’sini ferileri ile birlikte icra dosyasına ödediğini belirterek, davalı/borçlunun icra takibine vaki kısmi itirazının iptaline, icra takibinin 14.812,80 TL üzerinden devamına, icra takibine haksız yere itiraz eden davalı/borçlunun bu tutarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalının mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın bazı faturalarda gönderi bedellerini fazla talep ettiğini, davacı şirketin aynı ülkeye gönderilen aynı ağırlıktaki gönderilere farklı gümrük vergisi ödediğini iddia ederek bunu faturalandırdığını, ancak bu durumun nedenini gerekçeli olarak açıklayamadığım, davacı tarafın 16.02.2017 tarihli, …. numaralı 273,42 TL miktarlı vade farkı faturası tanzim ettiğini, vade farkı olarak talep edilen alacağın sebebinin eksikliklerini bildirmiş olduğu fatura bedellerini zamanında ödememesinden kaynaklandığım, bu konuyla ilgili olarak 14.02.2017 tarihinde davacı şirkete gönderilmiş bulunan uyan maili bulunduğunu, davacımn ödediğini belirttiği gümrük vergisi dekontlannın kendisine ulaştınlmadığım, davacı tarafça yapılan hesaplamalann bir kısmının hatalı olduğunu, düzenlenmiş faturalarda fazla ücret talep edildiğini belirterek, davacının davasının reddi ile davacımn dava konusu miktarın % 20’si oranında icra kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında 17.033,33 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 17/09/2019 havale tarihli raporunda; …………İncelenen davacı şirkete ait 2017 yılı yevmiye ve defteri kebir e-defterterinin açılış ve kapanış (görülmüştür) beratları ile envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu (TTK Md.64/3) ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde, 2017 yılında davalı yana 104.663,95 TL tutarında 11 adet fatura düzenlendiği, karşılığında davalı şirketten 86.000,00 TL tahsilat yapıldığı ve 1.630,62 TL tutarındaki 1 adet faturanın iptal edildiği, takip tarihi itibariyle davalı yanın 17.033,33 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen davalı yana ait 2017 yılı işletme hesabı defterinin tasdikinin yasal süresinde olduğu, usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma vasfımn bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı yanın incelenen 2017 yılı ticari defterinde, 213 sayılı V.U.K. 210. Maddesi hükmü uyarınca işletme hesabı defteri kullandığı tespit edilmiştir. İşletme hesabı defterinde sadece gelir ve gider kayıtlan bulunduğundan, taraflann borç alacak ilişkileri bu defterler üzerinde tespit edilememektedir. Bu nedenle işletme hesabı defterlerinde sadece düzenlenen faturalar ve yapılan mal alımlan ve giderler tespit edilebilmektedir.
Davalı yanın incelenen 2017 yılı işletme hesabı defterinde davacı şirkete herhangi bir fatura kaydedilmediği görülmüştür.
Ba ve Bs formlarının incelenmesi: Sayın Mahkeme’niz tarafından tarafların bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüklerine 22.02.2019 tarihinde gönderilen bir yazı ile, 2017/Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin BA ve BS formlarının gönderilmesi istenilmiştir. Davacı şirketin bağlı bulunduğu Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen 18.03.2019 tarihli cevabi yazı ekinde davacı şirkete ait BS formlarında, 2017/Ocak ayında davalı yana 94.484,00 TL tutarında 5 adet fatura düzenlendiği, 2017/Şubat ve Mart aylarında davalı yana düzenlenen faturaların BS formu bildirim alt sının olan 5.000,00 TL’nin altında kaldığından bu dönemlerde davacı yana yapılan satışlar için BS formu bildiriminde bulunulmadığı tespit edilmiştir. Davalı yanın bağlı bulunduğu Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen 18.03.2019 tarihli yazıda ise davalı yanın 2017 hesap döneminde işletme hesabı esasına göre defter tutması nedeniyle BA/BS formu verme yükümlülüğünün bulunmadığı bildirilmiştir.
Mali açıdan değerlendirmelerimiz: Yapılan mali inceleme neticesinde davacı şirketin ticari defter ve belgelerinde davalı yanın 17.033,33 TL borçlu olduğu, davalı yanın ticari defterlerinin kendi lehine delil olma vasfının bulunduğu, ancak davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirkete ait hiçbir faturanın kayıtlı olmadığı, bu nedenlerle davalı yanın 17.033,33 TL borçtan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı yan cevap dilekçesinde davacı şirketin düzenlediği faturalarda aleyhine hatalar yapıldığını belirterek itiraz etmiştir. Ancak davalı yan davacı şirketin düzenlediği faturalara TTK 21/3 madde hükmünde belirtilen sürelerde itiraz etmemiştir.
SONUÇ:
1. Yapılan mali inceleme neticesinde, davalı yanın davacı şirkete 17.033,33 TL borçlu olduğu,
2. Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere tarafların ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulup kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının ticari defterlerinde davacıya ait faturaların kayıtlı olmadığı, davacı ticari defterlerinde ise 2017 yılında davalıya 104.663,95 TL bedeli 11 adet fatura düzenlenip davalıdan 86.000 TL tahsilat yapıldığı, davalının davacıya 17.033,33 TL borçlu olduğu, davalının 22/10/2019 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki nakliye işini kabul ettiği, davalının birim fiyata itiraz ettiği, ancak davalının TBK 21 maddesine göre yasal süre içerisinde faturalara itiraz etmediği de göz önüne alındığında davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy …..icra Dairesi …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 14.812,80 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı lehine takdir edilen 2.725,00.-TL vekalet ücreti ile davacının yaptığı 913,30.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.011,86.-TL karar harcından peşin alınan 167,80.-TL harcın mahsubu ile bakiye 844,06.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, davalı … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
208,90.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 104,40.-TL Yargılama gideri
913,30.-TL