Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/995 E. 2018/319 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/995
KARAR NO : 2018/319

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/042018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı şirket yetkilisinin müvekkili … adına sahte senet düzenleyerek tedavüle sürdüğünü, senetlerin halen …bankası … şubesinde bulunduğunu, bu senetlerdeki tüm yazı ve imzaların davalı şirket yetkilisi tarafından oluşturulduğunu, Müvekkilin adına sahte senet tanzim edilmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğramaması için İİK 72/2 maddesi gereğince ”icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu senetler üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmaması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HALKBANK VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE; Müvekkilinin diğer davalı … şirketinden alacaklı olduğunu, yargılama konusu bonoların davalı kredi borçlusu davalı … şirketi tarafından tahsilinde bedelleri kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya ciro ve teslim edildiğini, yargılama konusu bonoların müvekkili bankaya ciro yoluyla tevdii edilmiş olduğunu, iyi niyetli hamil olan müvekkilinin keşideci davacı ile doğrudan bir ticari ilişkisinin olmadığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, bonodan kaynaklı İİK 72/’.madde uyarınca takip öncesi açılmış menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler,Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası, …bankası … Şubesinde bulunan senet asılları, Esenler ilçe Emniyet Müdürlüğü Atışalanı Polis Merkezi Amirliği 12/06/2017 tarihli … Olay nolu şikayetçi ifade tutanağı aslı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 12.06.2015 tarihli … Soruşturma nolu ifade tutanağı aslı, İmza incelemesine esas olmak üzere, ilgili birimlerden imza asılları, Bakırköy …. Noterliği 01.06.2007 Tarih … Yevmiye nolu Şirket imza sirküleri, Bakırköy …. Noterliği 18.05.2006 Tarih … Yevmiye nolu Şirket imza sirküleri. Davaya konu senetlerin fotokopisi, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının …soruşturma numaralı, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının …soruşturma numaralı dosyaları dosya arasına delil olarak alınmıştır.
Davaya konu senetler incelendiğinde Alacaklısı …borçlusu davacı … olan ve davalılara lehtar tarafından ciro edilen 30.04.2017 vade tarihli 20.000.-TL meblağlı 30.05.2017 vade tarihli 15.000.-TL meblağlı 30.06.2017 vade tarihli 15.000.-TL meblağlı 30.07.2017 vade tarihli 15.000.-TL meblağlı 30.08.2017 vade tarihli 15.000.TL meblağlı dava konusu bonolardaki imzanın sahte olduğu iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaları irdelenip değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlık davacı tarafından düzenlenen bononun aralarında alacak borç ilişkisi olmadığı iddia edilen senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığı imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususundadır.
İş bu davadaki gibi senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın senedin hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Bu defilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) defi niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi defi sayılacağı, ‘görünüşe itimat (güven)’, ‘iyiniyet’ ilkesiyle, ‘kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması’ ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK. mad. 571/II, 592, BK. mad. 18/II, 505/II, TMK. mad. 990’ da olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2015 gün ve 2013/19-1746 E., 2015/896 K.)
Davaya konu senet incelendiğinde şeklen yasal olarak bono unsurlarını taşıdığı görülmüştür.
Kural olarak Bono, mücerret (soyut) borç ikrarı içeren bir kambiyo senedidir. Bunun sonucu olarak bono doğumuna neden olan bonoyu düzenleyen ile bononun lehtarı arasında mevcut bulunan hukuki işlemle bağlı değildir. Ancak bono kural olarak mücerret bir hukuki ilişki nedeniyle düzenlenir. Bononun düzenlenmesiyle birlikte bonoyu düzenleyen ile bononun lehtarı arasında iki ayrı borç ilişkisi meydana gelir. Bunlardan birisi temel borç ilişkisidir, diğeri ise kambiyo senedi ilişkisidir. Bono lehtarı bonoya bağlanmış alacağını tahsil etmek için temel borç ilişkisine veya bonoya dayanarak talep edilebilir.İmzaya itiraz mutlak defi olup bu defiye karşı iyiniyet savunması dinlenilmez
Davacının imzalı belgeleri celp edilmiş huzurda imza örnekleri alınmış kurumlardan imza asılları celb edilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Grofoloji uzmanı bilirkişi mahkememize sunduğu davaya konu toplam 5 adet senet aslında …’e atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’İN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatimi bildirir rapor düzenlemiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde usulüne uygun denetime elverişli bulunan raporda dava konusu senetteki davacıya atfen atılmış imzanın davacının eli ürünü olmadığı görüş bildirilmiş olup Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı bono alacaklısı senetteki imzanın davacıya ait olduğunun ispatlamalıdır. Gerçekten eldeki davada ispat yükü davacıda olup, davacının getirilen imza asılları ve senetlerdeki imzanın karşılaştırıldığında davacının eli ürünü olmadığı davaya en yakın tarih olan 03.12. 2015 tarihli davacının bankaya verdiği dilekçedeki imza ile senetteki imzanın gözle görülür şekilde farklı olduğu anlaşıldığından davalı bankanın yeni bilirkişi imza incelemesi talebi yerinde görülmemiş olup dosyaya sunulan diğer imza sirküleri ve davacının mahkememizde alınan imzaları senettekiyle karşılaştırıldığında bariz derece imza şekillerinin açık farklılığı dikkate alındığında bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı kanaati net şekilde güçlenmiş olup davacının imza sahteliği yönündeki iş bu mutlak defi yerinde görülerek davanın kabulüyle davaya konu takibe dayanak bonodaki imzanın davada varılan usuli sonucun bir gereği olarak bonoda imzanın davacıya ait olmadığının kabulüyle davacının söz konusu senelerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Talebe konu 30/04/2017 vade tarihli 20.000 TL bedelli, 30/05/2017 vade tarihli 15.000 TL bedelli, 30/06/2017 vade tarihli 15.000 TL bedelli, 30/07/2017 vade tarihli 15.000 TL bedelli, 30/08/2017 vade tarihli 15.000 TL bedelli senetler yönünden davacının davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 5.464,80 TL nispi karar harcından peşin alınan 1366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4098,60 TL nispi ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 9.150,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 1366,20 TL peşin harç olmak üzere 1402,20 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi ve ATK masrafı olmak üzere toplam 733,95 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı Halkbank vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.